Birleşmiş Markalar Derneği, dünya markalarının Türkiye'ye üşüştüğünü açıkladı.
Abone olBirleşmiş Markalar Derneği (BMD) Yönetim Kurulu Üyesi Burak Çelet, şu anda tüm dünya markalarının Türkiye'ye üşüştüğünü ifade ederek, Türk sermayesinin distribütörlüğünü yaptığı birçok firma ve marka, iç pazarın genişlediğini görüp Türk firmalarının elinden distribütörlüklerini almaya başladı dedi.
Çelet, yaptığı açıklamada, tekstil ve deri sektörünün kan kaybettiğini, kayıtdışına kaçışın arttığını belirterek, Şu anda birçok firma aslında iflas etmiş durumunda, ama iflas ettiğinin farkında değil. Türkiye'de kimse kıdem karşılığı ayırmıyor görüşünü dile getirdi.
GÖZLERİNİ KARARTAN YATIRIMCILAR
Ciddi boyutlarda gelen talep nedeniyle perakendede metrekare fiyatlarının çok yükseldiğini ifade eden Çelet, şunları kaydetti: Bu talep, eskiden ihracatçı olan şu anda yurtdışı piyasalarda fiyat tutturamayan, üretim pazarlarını kaybeden üreticilerden de geliyor. İnsanlar, gözlerini karartıp iyi bir marka yaratmak adına fizibilite edilmeyen rakamları mal sahiplerine teklif ediyorlar. Çok ciddi miktarlarda hava paraları konuşulmaya başlandı. Cevahir Alışveriş Merkezi açıldı, ama yüzlerce büyük firma açıkta kaldı. Tanınmayan çok sayıda firma da orada mağaza açtı. İhracatı kaybediyoruz. Eğer önlem almazsak bir süre sonra 'kaybettik' diye oturup konuşacağımız nokta iç pazar ve mağazacılık olacak.
Şu anda tüm dünya markalarının Türkiye'ye üşüştüğünü bildiren Çelet, alışveriş merkezlerinde yer bulabilen yerli markaların sayısının azaldığını, şu anda büyük perakende gruplarının yurtdışından ciddi sermaye birikimleriyle gelip kendilerinin alamadığı uygunlukta fiyatlarla perakende metrekarelerini aldığını kaydetti.
ZARA'YA ENGEL
Burak Çelet, Türk sermayesinin distribütörlüğünü yaptığı birçok firma ve marka, iç pazarın genişlediğini, olgunlaştığını görüp distribütörlük verdiği Türk firmalarının elinden distribütörlüklerini almaya başladı. Bu durum, artmaya başlayacak diye konuştu.
İtalya'da Prada ve Gucci gibi yerli markaların hayatta kalması için yerel yönetimlerin Zara firmasının çok uzun süre ülkeye girmesine izin vermediğini anlatan Çelet, şöyle dedi: Bizim de yapmamız gereken şey, ülkemizin çıkarları doğrultusunda liberalliğimizi dizginlemek. Örneğin alışveriş merkezlerinin içindeki markaların karışımı belirlenirken yerli markaların belli bir yüzdenin altına düşmesine izin vermemek lazım. Şartların adil paylaştırılmasını sağlamalıyız.
Çelet, Türkiye'nin üretmeye mahkum olduğunu belirterek, Yabancı markalar Türkiye'ye gelsin, ama Türkiye'den üretim üssü olarak da faydalansın. Eğer bir marka bu ülkeye gelip mal satacaksa, satacağı ürünlerin belli bir yüzdesini Türkiye'den alma veya bir Türk ortakla yatırım yapıp burada üretim yaptırma zorunluluğu getirilebilir değerlendirmesinde bulundu.