BIST 9.627
DOLAR 35,20
EURO 36,68
ALTIN 2.957,75
HABER /  GÜNCEL

Dünya Kupası maçları hangi Tv'de?

2006 Dünya Kupası haziran ayında başlıyor. Peki bu heyecanı hangi kanal yansıtacak? Bu sorunun cevabını Turgay Ciner verdi.

Abone ol

Haziran ayındaki Dünya Kupası maçlarını herkes atv yayınlayacak sanıyordu. Merkez Grubu Başkanı Ciner, Turkishtime dergisine açıkladı.

* Ulusal kanal ve yeni gazete projeleriniz vardı? Hayata geçecek mi? Kanal 1 yılbaşından sonra başlıyor. Ve ikinci ulusal kanalımızı oluşturmak için elimizden gelen mücadeleyi vereceğiz. Hatta Dünya Kupası'nı o kanaldan vereceğiz. Dünya Kupası ile Kanal 1'e vereceğimiz değeri göstermek istiyorum. 2006'da Türkiye'de Kanal 1 konuşulmaya başlanacak.

* Haber ağırlıklı bir kanal mı olacak? Hayır, popüler bir kanal olacak. Biraz önce söylemek istediğimi anlatabildim mi, bilmiyorum. Çalışan insana saygı duyarım. İşini iyi yapana hayran olurum. Dolayısıyla medya veya maden konusunda çalışan herkese, başarılı olan insana saygı duyarım, koşullara göre davranırım. Bu, Turgay Ciner'in psikolojik oryantasyon kabiliyetinin de yüksek olduğunu gösteriyor.

* Medya işi patron açısından zor bir iştir. Ama siz bütün bunları göğüslediniz, uyum sağladınız... Benim medyada yaptığım iş yöneticiliktir. Yani bir şirketin iskeletini kurup akışkanlığını sağlamaktır. Haber masalarında oluşan haberlere karışmam söz konusu değildir. Bırakın karışmayı, haber odalarına girdiğim gün sayısı bile sayılıdır.

* Yabancılar size de geliyor mu? Geliyorlar. Yabancıların buraya girmesinde bir sakınca yok. Zaten giriyorlar. Halka açtığınız zaman hisselerinizi alıyorlar. Forbes'un lisansı da var bizde. Benim söylediğim dominant unsur olmaları; yani karar vermeleri... En azından bir yere kadar, eşit olarak örneğin ortak olabilir. Bugün Doğan Grubu'nda bir sürü yabancı ortak var. Yönetim kurulunda da yer alabilir. Yani bunların hepsi doğal şeyler. Benim anlatmak istediğim tekil olarak karar verme süreci içinde bir D günü gelebilir. O D gününde orada insan unsurlarının olması faydalıdır yani.

* Bu yıl Ciner Grubu'nun cirosu ne olacak? 2 milyar dolar olacak. Ama ben Aytemiz Petrol ile normal büyümenin dışında bir birleşme yaptım. Yoksa yüzde 35'lik bir büyüme yok. Biz ülkenin büyüme oranının biraz üzerinde büyürsek memnun oluruz. Ülke beş büyür, biz on büyürsek kendimizi başarılı sayarız.

* Beypazarı'ndaki trona madeninde üretim başladı mı? Madencilik faaliyetleri yürütülüyor. Madencilik yatırımları çok uzun süren yatırımlardır. Dört sene sürer, coğrafyayla mücadele edildiği için, fabrika yatırımı gibi değildir. 'Mimara ver çizsin, temelini atsın' gibi değildir. Yerin altında hareket etmek zordur. Ama gayet başarıyla gidiyor. Denemesini yaptık. Şimdi ölçeğini büyütüyoruz. 300 Çinli çalışıyor şu anda. Mühendis, işçi; bu işin özel ustası olan personelimiz var, Çinli. Onlar bu işi yapmışlar.

* Türkiye madencilikte bu sene hızlı büyüyor, yüzde 15-20 civarında bir büyüme yakaladı sanırım. Maden çok iyi gitmiyor. Madencilikte uygulanan politikalar sektörün önünü tıkıyor. Türkiye'de herhangi bir alışveriş merkezinin, anonim şirketlerin ödediği vergilerden daha fazla vergi öderler. Herkes pay ister. Maden sahalarının yüzde 95'i devlete aittir ve bu sahaların hiçbirine insanı sokmazlar. Türkiye'de madenciliğin önü tıkalıdır. Stratejik maden olabilir mi? Madenin stratejisi olur mu? Şimdi bakın, devlet çimento sektöründen çekildi. Devlet seramik sektöründen çekildi, cam sektöründen çekildi, mermer sektöründen çekildi. Toprağa dayalı bu dört unsurda Türkiye dünyanın 10 büyük üretici ülkesi arasındadır. Diğer madenlerde Türkiye yok, neden? Çünkü diğer madenler devlette.

* Sizin Siirt'in yanı sıra bir de Cudi Dağı'nın eteklerinde madeniniz var... Asfaltit kömürünü işliyoruz orada. Henüz başlamadı. Böyle kolay hareket edilen işler değil bunlar; o nedenle madenciliğe yatırım az. Yatırım süreci çok uzun olduğu için o finansmanı taşıyacak kuvvetli firmaların girmesi gerekiyor. Türkiye'deki madencilik söylemleri safsata. Definecilik gibi. Burada maden var, burada yok. Maden kadastrosu yapmak için ülkeyi metre metre gezeceksin, inceleyeceksin... Bunun yüzde sekseni yapılmamış Türkiye'de. Onun için ne söylersen söyle, havada kalır. Bakın BP, Hopa'nın sekiz kilometre açığında petrol buldu. Büyük ihtimalle yazın bunu açıklayacak. Yaklaşık 100 küsur milyon dolar yatırım yapıp platform kurdular. Zonguldak açığında kömür var. Kömürün olduğu yerde gaz vardır; gaz çıkacaktır. Kömür, gaz üretir zaten.

EKSTRA VERGİ YÜKÜ

* Doğal taş madenciliği Türkiye'de yükselen bir trend haline geldi. Mermerde bir yatırımınız var mı?
Biz daha ziyade endüstriyel bir proses gerektiren madencilikle uğraşıyoruz. Madeni alıp işlemeyi tercih ediyoruz. Kömür çıkarıyorsak, kömürden elektrik üretiyoruz. Yakında petrol de üreteceğiz. Türkiye'ye yeni bir metot getiriyoruz.

* Madenciliğin gelişmesi için hangi stratejilerin izlenmesi gerekiyor? Türkiye'deki en büyük sorun işsizlikse, madenciliğin üstündeki ekstra vergileri kaldırmak gerekiyor. Demiyorum ki madenciliğe teşvik versinler; böyle kolaycılığa kaçmayalım. Madenin çıktığı yerde belediyeye ekstra vergi vereceksin. Normalde yüzde 15'e yakındı. Şimdi yeni kanunla ne kadar olduğunu bilmiyorum ama biz normal şirketlerin ödediği vergiden yüzde 15 fazla ödedik. Şimdi bakın, Siirt Madenköy'de, Şirvan denilen yerde bir mezrada çalışma yapıyoruz; o bölge göreceksiniz beş sene içinde Siirt'in en gelişmiş bölgesi olacak. Çocuklar daha iyi eğitim görecek, gider gitmez oraya zaten bir okul yapmaya başladık. Doktor geldi, sağlık ocağı yaptık, röntgen cihazı geldi.

* Oralara yatırım yapan büyük grup yok... Büyük grup yok, büyük gruplar doğru dürüst seyahate gitmiyor. Sadece Boğaz'ın kenarından söylem yapıyorlar. Türkiye'de büyük grupların sevdiği yerler İzmit, Adapazarı, Eskişehir. Büyük gruplar bizim yatırım yaptığımız yerlere seyahate gidemezler.
 
* Güvenlik sorunu yok mu orada? Var. Ama güvenlik sorunu var diye ülkemizde yatırım yapmayacağız gibi bir yaklaşım içinde değiliz. Sosyal yönü biraz ağırlık kazandı. Ama büyük gruplar diye bahsettiklerin Siirt'e seyahate bile gidemezler.

* Türkiye aynı zamanda enerji ithalatçısı. Bu konuda hangi politikaların izlenmesi gerekir? Biz enerji maddeleri ithal etmiyoruz. Enerji maddesi adı altında elektrik ithal ediyoruz. Yani bugün Türkiye elektrik üretiminin yaklaşık yüzde altmışı, yetmişini ithal ediyor. Elektrik şeklinde ithal etmiyor. Doğalgaz elektriğe dönüşürken istihdam da yaratmaz. Doğalgazdan üretilen elektriğin oluşturduğu ekonominin Türkiye'ye katkısı eksidir.

* Peki buna rağmen niye bu kadar doğalgaz Türkiye enerji üretiminde kullanılıyor? Doğalgaz üreticileri dünyanın en büyük şirketleridir. Bir ülkeyi manipüle etmeleri doğaldır. İnsanlara diyorlar ki, işte 'biz beş milyar dolarlık doğalgaz ithal ediyoruz.' Beş milyar dolarlık doğalgaz ithal etmiyorsun. Beş milyar dolar çarpı yıl ithal ediyorsun. İnsanın ömrü ne kadarsa o kadar ithal edeceksin. Yani yüz milyarlarca dolar. Türk insanları çalışacak, para üretecek, bu para Rusya'ya gidecek. Rusya taifesinin arkasında BP, Shell, Chevron, Exxon, Standart Oil, bunların hepsi var. Ruslar tek başlarına pat diye gelmez.