300'den fazla araştırmacının katkılarıyla hazırlanan bilimsel raporda çarpıcı sonuçlar var. Sıcaklıkların artacağı belirtilen raporda bakın ne felaket senaryoları çizildi?
Abone olKuzey Kutbunun, dünyanın diğer bölgelerinden iki kat hızla ısınmakta olduğu, bu gidişle yüzyılın sonlarında yaz aylarında buzul kalmayacağı uyarısında bulunuldu. 300'den fazla araştırmacının katkılarıyla hazırlanan bilimsel raporda, iklimin ısınması ve buzulların erimesi nedeniyle bölgede biyolojik çeşitliliğin büyük tehlike altında olduğu kaydedildi. Oslo'da yayınlanan rapora göre, başta karbondioksit olmak üzere sera etkisi yaratan gazların emisyonu nedeniyle, 2100 yılına kadar bölgede ortalama sıcaklık 4 ila 7 derece artacak. Norveç İklim Değişiklikleri Araştırma Merkezi'nden Paal Prestrud, raporu açıklarken, ''Bu konu çok önemli, zira orada olup bitenler gezegenin diğer bölgelerinde olacakların da habercisi'' dedi. Raporda, atmosferdeki ısınmanın, yüzyılın sonunda buzulların yazları nerdeyse tamamen erimesi sonucunu doğuracağı kaydedilerek, bu yüzden buzullarda yaşayan kutup ayısı gibi canlıların yok olacağı, biyolojik çeşitliliğin ortadan kalkacağı uyarısında bulunuldu. Rapora göre, buzulların erimesiyle okyanus seviyesi de 10-90 cm yükselecek ve kıyı şeritlerinde yaşayan nüfus, buraları terk etmek zorunda kalacak. Uzmanlar, buzulların erimesinin ''olumlu'' bir sonuç doğuracağına da işaret ettiler ve böylece Pasifik ve Atlantik okyanusları arasında deniz trafiği için uzun vadede ''kuzeyden geçiş'' açılabileceğini ve bu müstakbel boğazın Süveyş kanalının işlevini üstlenebileceğini vurguladılar. ''Olumlu'' yanlardan biri de, buzulların erimesiyle yeni balıkçılık alanları ve maden işletme sahalarının ortaya çıkacak olması. Raporun hazırlanmasını sağlayan Arktika Konseyi'nin 8 ülkesinin dışişleri bakanları (ABD, Kanada, Rusya, Japonya, Finlandiya, İsveç, İzlanda, Norveç) 24 Kasım'da Reykjavik'de bir araya gelerek raporu görüşecek, bundan sonra izlenmesi gereken politikaları tartışacaklar. 8 ülke, iklim değişikliğinin baş mimarı sayılan karbondioksit emisyonunun yüzde 30'undan tek başlarına sorumlu. ABD, karbondioksit emisyonunu sınırlandıran Kyoto sözleşmesini imzalamaya yanaşmıyor.