Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Ahmet Türk, "Düne kadar Ankara’dan, Yozgat’tan Kayseri’den, TOMA’lar, özel kuvvetler Diyarbakır...
Abone olDemokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Ahmet Türk, "Düne kadar Ankara’dan, Yozgat’tan Kayseri’den, TOMA’lar, özel kuvvetler Diyarbakır’a geliyordu. Bugün ise, Diyarbakır’dan Ankara’ya TOMA’ların gittiğini görüyoruz. Bu durum çözüm süreciyle de ilgilidir" dedi.
Diyarbakır Yenişehir Belediyesi tarafından yapılan Mehmed Uzun Park’nın temel atma törenine katılan DTK Eş Başkanı Ahmet Türk, gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gezi Parkı eylemleri, çözüm sürecinde yaşanan son gelişmeler ve önceki gün Şırnak’ın Uludere ilçesinde meydana gelen olayla ilgili değerlendirmelerde bulunan Türk, 9. gününe giren Gezi Parkı eylemlerinden ötürü hükümetin ders çıkarması gerektiğini söyledi. Türk, haksız uygulamalarda ortak sesin verilmesi gerektiğini dile getirerek, halkın iradesini ve düşüncesi alınmadan bir uygulama yapılmaması gerektiğine dikkat çekti. Türk, "Gezi Parkı’yla ilgili halklarımızın duyarlılığı çok önemlidir. Çoğunluk da olsanız, iktidar da olsanız, eğer halkın sesine kulak vermeyecek bir mantıkla siyaseti yürütürseniz, elbette ki o siyaset tıkanır. Sayın Başbakan ve hükümet, halkın sesine kulaklarını tıkayan bir yaklaşımla siyaset yapmaya kalkıştı. Bu onlar için ders olmalı. Halkın iradesi, düşüncesi alınmadan ortaya koyulacak projelerin, söylemlerin asla ve asla karşılık bulmayacağı kendileri görmeye başladı. Gezi Park’ı direnişini selamlıyoruz, kutluyoruz. Türkiye’nin her alanında haksızlığa, inkara, ret politikalarına karşı ortak duyarlılığın gelişmesidir. Umut ediyorum ki, bundan sonra Türkiye’de demokrasiden yana, sosyalistler, devrimciler vicdan sahibi bütün insanlar, ülkenin her tarafındaki yanlış, haksız uygulamalara karşı ortak ses verir” diye konuştu.
"CHP’NİN TAVRI FIRSATÇILIKTIR"
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Gezi Parkı eylemleriyle ilgili tavrını eleştiren Ahmet Türk, CHP’nin tavrını fırsatçılık olarak yorumladı. Türk, "Bir halkın geliştirdiği bir eylemin arkasına saklanmak veyahut onun önüne geçmeyi vicdani ve ahlaki olarak görmüyoruz. Halkımız taleplerini ortaya koyacak duruştan sonra, bizim onlara destek vermemiz lazım. Ama eylemi kendi siyasi amaçları gibi kullanma doğrultusunda belli bir noktaya taşımasını doğru bulmuyoruz. Bu durum aslında halktaki iradeyi, inancı ortadan kaldıracak bir noktaya taşır. Biz bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi’nin tavrını bir fırsatçılık olarak değerlendiriyoruz" şeklinde konuştu.
"TOMA’LARIN DİYARBAKIR’DAN ANKARA’YA GİTMESİ ÇÖZÜM SÜRECİYLE İLGİLİDİR”
Diyarbakır’dan takviye destek amaçlı TOMA’ların Ankara’ya gittiğini anlatan Türk, çözüm süreciyle ilgili bir gelişme olarak değerlendirerek, "Düne kadar Ankara’dan, Yozgat’tan Kayseri’den TOMA’lar, özel kuvvetler Diyarbakır’a geliyordu. Bugün ise, Diyarbakır’dan Ankara’ya TOMA’ların gittiğini görüyoruz. Bu durum çözüm süreciyle de ilgilidir. Ama gönlümüz TOMA’ların olmasını istemiyor. TOMA’lar hiçbir yerde halkın üzerinde yürümesin. Gezi Parkı eylemini destekleyen halkı farklı bir noktaya çekmek isteyen grupların olabileceğini tahmin ediyorduk. Biz bu yaklaşımın yanlış olduğunu ifade ediyoruz. Halklar arasında bir empati var. Ama siyasetçiler ve bu sorunun çözümünü istemeyen bazı kesimler halklar arasında bir gerginliğin olmasını adeta tahrik ediyor. Halklarımıza doğrular anlatılırsa, özgürlüğün ne olduğunu anlatabilirsek, herkesin özgürleşmesiyle Türkiye’nin özgürleşeceğini ifade edebilirsek zaten empati ortak bir mücadeleye dönüşür" ifadelerini kullandı.
"PROVOKASYONLARIN OLACAĞINI DAHA ÖNCE SÖYLEDİK"
Önceki gün Şırnak Uludere ilçesinde sınır bölgesine yakın bir yerde yaşanan çatışmayı da yorumlayan Türk, çözüm sürecinde provokasyonların oluşabileceğini daha önce ifade ettiklerini söyledi. Türk, "Çözüm süreci başlarken bazı sorunların oluşabileceğini Abdullah Öcalan da ifade etmişti. Zaman zaman bizler de ifade ettik. Bazı provokasyonların gelişebileceğini her zaman aklımızın bir köşesinde tutuk. Ama bizler, medyasıyla, halkıyla bu provokasyonlara meydan vermeyecek ve sıkıntılar aşılır. Kürtler, Öcalan’ın Nevruz’da yaptığı çağrıdan sonra, süreci en doğru bir şekilde götürdü. Silahlı unsurlarının geri çekilmesi, ateşkesin sağlanması, esir askerlerin bırakılması ve son 4 ayda hiçbir olayın olmaması konusunda Kürt tarafı gerekli duyarlılığı ortaya koydu. Bundan sonra hükümetin atacağı adımlar, Türkiye’nin demokratikleşmesi, Kürt sorunun çözülmesi konusunda ortaya koyacakları pratikle ilgili bir çalışma olacaktır. Silahlı unsurların geri çekilmesi ve son zamanlarda hiçbir olayın yaşanmaması bunun sürekli böyle olacağı anlamına gelmiyor. Eğer Kürtleri tatmin edecek, gelecekleriyle ilgili farklı bir yaklaşım ortaya koyulmadığı takdirde Kürtler taleplerinde vazgeçmeyecektir" şeklinde konuştu.
(İHA)