BIST 9.627
DOLAR 35,20
EURO 36,65
ALTIN 2.955,99
HABER /  GÜNCEL

Dündar'dan şok eden fotoğraf

Uğur Dündar'ın sansüre takılan, yayınlanması halinde ikinci bir "Susurluk" olayını akıllara getirecek olan Gürpınar araştırmasında, akıllara durgunluk veren gelişme...

Abone ol

Gürpınar’daki arazi yağmasını araştıran Uğur Dündar, iki Yargıtay üyesini, arazileri yağma eden bir çete sanığı ile aynı masada gösteren şok bir fotoğrafa ulaştı. İstanbul Gürpınar’daki arazi yağmasını araştıran araştırmacı gazeteci ve CNN Türk’teki Arena programının yönetmeni Uğur Dündar, iki yargıtay üyesini, arazileri yağma eden bir çete sanığı ile aynı masada gösteren şok bir fotoğrafa ulaştı. SÖZ konusu fotoğraf, Gürpınar Belediyesi ile ilgili soruşturmayı yapan jandarma komutanının eski Büyükçekmece Savcısı Mehmet Tiftikçi’ye sunduğu rapora konu oldu. Rapor, arazi yağmacılığı ile ilgili dehşet iddia ve tespitlerle dolu. Jandarmanın, ‘Bu yolsuzluk aysbergine karışanların isimleri ve kimlikleri öylesine büyüktür ki yargı ve kolluk güçleri ürkmektedirler’ dediği raporu Uğur Dündar CNN Türk’te ekrana getirmek istedi, ancak yayın durduruldu. Fotağrafta, Hákimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Eski Başkan Vekili ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyesi, Neşter-2 operasyonunda adı sık sık gündeme gelen, geçtiğimiz günlerde mesleği bırakması önerilen Ergül Günyel, halen Kavaklı Beylikdüzü dosyasında çete suçlamasıyla yargılanan sanıklardan Belediye Meclis Üyesi Recep Cahit Doğan ve o davanın gizli tanıklarından Ç.A. ile içki sofrasında görülüyor. Sofrada ayrıca Neşter 2 soruşturmasında adı geçen Yargıtay üyesi Seyfettin Çilesiz de yer alıyor. Fotoğrafta ayrıca, kimliği henüz belirlenemeyen bir savcı da bulunuyor. Söz konusu davada yargılanan Meclis üyesi Recep Cahit Doğan ile Belediye Başkanı Orhan Tıraşoğlu, işbaşına gelir gelmez, Adakan Vakfı’na ait arazileri yasadışı olarak kamulaştırmak, Megakent Kooperatifler Birliği diye bir birlik ve ona bağlı alt kooperatifler kurduğu iddia ediliyor. Bütün satışları, para transferlerini Recep Cahit Doğan’ın yaptığı, arsa tahsislerinin de yapılan satışların, toplanan paraların da yasa dışı olduğu öne sürülüyor. Recep Cahit Doğan’ın adı, Megakent’e arsa tahsisine karşı çıkan bir meclis üyesinin vurulması olayına da karıştı. Ç.A. ise Megakent Kooperatifler Birliği’nin ilk yöneticisiydi. Jandarmaya verdiği çok önemli rüşvet belgelerinden dolayı tanık statüsüne alındı. Milyonlarca dolarlık soygunun kilit tanığı Ç.A.’nın itirafları, Orhan Tıraşoğlu’nun cezaevine girmesinde önemli rol oynadı. Uğur Dündar, programının yayınının durdurulması üzerine dün yaptığı basın toplantısında ulaştığı bilgileri şöyle anlattı: ‘Raporda geçmişte Türkiye’yi yöneten çok önemli devlet büyükleri, bazı emekli ve halen görevde olan subaylar, iki emekli orgeneralin adı geçmektedir. Bu rapor, ikinci bir Susurluk, hatta Susurluk’tan öte büyük bir aysbergle karşı karşıya olduğumuzun işaretlerini yansıtmaktadır. Jandarma komutanı hazırladığı raporda aynen şu ifadeyi kullanıyor: ‘Bu yolsuzluk aysbergine karışanların isimleri ve kimlikleri öylesine büyüktür ki bu mücadelede adı geçenlerin kimliklerinden ve isimlerinden ürkülmektedir.’ Buradaki rant öylesine büyüktür ki milyar dolarlarla ifade edilmektedir. Hatta Gürpınar Belediyesi eski başkan yardımcılarından biri jandarmaya verdiği ifadede bu bölgedeki rantla Türkiye’nin borçlarının bile ödenebileceğini iddia etmektedir.’ Bu bir sansürdür Öönceki akşam CNN Türk’te yayınlanacak olan Arena programı Gürpınar Belediye Başkanı Veliittin Küçük’ün başvurusu üzerine Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından engellendi. Yayının durdurulması üzerine dün, İstanbul Gazeteciler Cemiyeti’nin lokalinde bir basın açıklaması yapan Uğur Dündar kararın sansür niteliğinde olduğunu kaydederek, ‘Yolsuzluklarla mücadelede alnımızın ortasına bir kurşun yedik’ dedi. Uğur Dündar açıklamasında şu ayrıntılara yer verdi: ‘Karar bize itirazı mümkün kılmayacak şekilde yayına iki saat kala tebliğ edildi. Yayının durdurulması için başvuran Gürpınar Belediye Başkanı Velittin Küçük, halen aynı adliyede mal bildiriminde bulunmama ve ihaleye fesat karıştırma iddiasıyla yargılanıyor. Programımızın duyurusu 10 gündür yapılmaktadır. Bu duyurularda yayının içeriğine yönelik en küçük bir emare bulunmamaktadır. Kaset seyredilmeden, kasetin içeriğindeki haberin niteliği bilinmeden sadece bir belediye başkanının başvurusuna dayanarak ve onun iddiasını doğru varsayarak yayının durdurulması kararı bize göre maalesef bir sansürdür. AB sürecindeki Türkiye’de bu bir skandaldır. Bu kaseti Günter Verheugen’e mi göndermemiz istenmektedir.’ SABAH