Bakan Akdağ, Kamu Reform Tasarısı çıkmasıyla birlikte sağlık hizmetlerinin illerde ilgili birimlere geçeceğini söyledi.
Abone olSağlık Bakanı Recep Akdağ, kamu yönetimi reform tasarısının çıkmasıyla birlikte illerdeki sağlık hizmetlerinin ilgili birimlere devredilmesiyle Sağlık Bakanlığı’nın daha etkin hale geleceğini söyledi. Akdağ, “Biz dümende olacağız; ancak kürek çekmeyeceğiz. Politika ve standartları biz belirleyeceğiz. Rehberliği biz yapacağız; ama illerdeki atama ve tayin işlerine karışmayacağız.” dedi. Sağlık alanında başlatılan reformları ZAMAN’a anlatan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Sağlık Bakanlığı’nın taşra teşkilatına 21 bin 675 sözleşmeli personel alınmasıyla ilgili kanun tasarısının TBMM Sağlık Komisyonu’ndan geçtiğini hatırlatarak, “Bu düzenlemeyle hekimin, mahrumiyet bölgesine, gönüllü gitmesini sağlayacağız. Bunun için de bu bölgede görev yapacak personele cazip imkanlar getireceğiz.” dedi. Bu modelle hekimlere uygulanan mecburi hizmetin kaldırılacağını ifade eden Akdağ, kalkınmada öncelikli 26 ilde uygulanacak bu modelin Bakanlar Kurulu kararıyla ihtiyaç duyulan yerlerde yürürlüğe konabileceğini söyledi. Bıçak parası kalkıyor Başta “bıçak parası” olmak üzere hastalardan para alınmasının önüne mutlaka geçeceklerini ifade eden Akdağ, şöyle konuştu: “Bu sorunun bir boyutu disiplin boyutu, ikinci boyutu ise hekimlerin buna ihtiyaç duymamasıdır. Bunun için hekimlerin maddi imkanlarının artırılması gerekiyor. Döner sermaye sistemini geliştirerek, doktorların gelirlerini artıracağız. Bolu ve Şişli Etfal hastanelerinde bunu yapıyoruz. Üçüncü boyutu ise halkın katılımıdır. Vatandaşın böyle bir talep gelmesi halinde herhangi bir ücret ödememesi gerekiyor.” Çalışmaları süren kamu reformunun tamamlanması halinde Sağlık Bakanlığı’nın taşra teşkilatının kalmayacağını belirten Akdağ, “Kamu reformu gerçekleştiğinde Sağlık Bakanlığı atama ve tayin işleriyle uğraşmayacak. Atama ve tayinleri il valilikleri yapacak. Bakanlık, sağlıkla ilgili standartlar koyacak. Rehberlik hizmetleri verecek. Genel politikaları belirleyecek. Dümen yine bizde olacak; ama küreği biz çekmeyeceğiz.” dedi. SSK’lıların devlet hastanelerinden daha iyi hizmet alabilmesi için hastanelerin içinde SSK büroları ile SSK eczanelerinin açıldığını belirten Akdağ, “SSK’lıların devlet hastanelerinden yararlanması projesini bir yıl içinde sokacaktık. Biz bu güzel uygulamayı 6 ay öncesinden başlatıyoruz.” şeklinde konuştu. Sağlık kurumlarında personel ve fiziki ortamda iyileştirmeler yaptıklarını anlatan Akdağ, özellikle polikliniklerdeki doktorların oturma odalarını kapatmaya başladıklarını belirterek şunları söyledi: “Bundan sonra doktorların oturma odaları olmayacak. Zaten fiziki mekan sıkıntısı yaşanıyor, bir de doktorlar için oturma odaları oluşturulmuş. Buralarda doktorlar misafirlerini ağırlıyor. Ders çalışıyor. Gazete okuyor. Bundan sonra hekimlerin özel odası diye bir şey olmayacak. Bütün bu odaları hekimlerin muayene odası haline getireceğiz.” Randevuları aile hekimleri alacak Türkiye’de aile hekimliği sistemine mutlaka geçileceğini söyleyen Akdağ, bu modelin hasta kuyruklarını azaltacağını kaydetti. Akdağ, aile hekimliği sisteminin faydasını şöyle anlattı: “Aile hekimliğinin gelmesiyle birlikte hastane önlerindeki yığılmalar azalacak. Vatandaşın bir rahatsızlığı olduğunda ürolojiye gidiyor, ürolojide bir şey çıkmayınca başka bir servise gidiyor. Aile hekimliği sistemi gelince aile hekimi hastayı direkt ilgili birim ve doktora gönderecek. Hatta hastanın randevusunu kendisi alacak.” Emekli Sandığı, Bağ–Kur ve SSK’nın sağlık yönünün bir çatı altında, emeklilik yönünün de ayrı bir çatı altında toplanması gerektiğini aktaran Akdağ, genel sağlık sigortası uygulamasının 2004 yılının ortalarına doğru yürürlüğe gireceğini söyledi. Kaynak : Zaman