Dumansız hava sahası uygulaması

Genel merkezi Edirne'de bulunan Temiz Nefes Sigarasız Yaşam Derneği, sigara yasağı yasasının aşındırılmasına karşı imza kampanyası başlattı.

Dernek Genel Başkanı Prof. Dr. Celal Karlıkaya, Saraçlar Caddesi'nde açtıkları imza kampanyasına vatandaşların büyük ilgi gösterdiğini söyledi.

Hedeflerinin 4 bin imza olduğunu ifade eden Karlıkaya, şu ana kadar 500'ün üzerinde imza topladıklarını ifade etti.

Bir çok ülkede bu sigara tekellerinin yandaşları tarafından Anayasa Mahkeme'lerine taşınan dumansız hava soluma hakkı kanununun, ülkemizde ne yazık ki Danıştay kararı ile Anayasa Mahkemesi'ne taşındığını vurgulayan Karlıkaya, ''Temiz Nefes Sigarasız Yaşam Derneği sigara yasasının aşındırılmaya çalışılmasına şiddetle karşıdır. Herhangi bir kapalı ve kamusal alana, insanları kanser yapması için yasal izin verilemez. Hiç bir ticari faaliyet insan hayatına üstün tutulamaz'' dedi.

Kapalı ortamlarda insanları bu ölümcül tehlikeden korumanın tek bilimsel yönteminin olduğunu, onun da sigaranın tamamen yasaklanması olduğunu bildiren Karlıkaya, şöyle devam etti:

''Kahvehane kültürü 500 yıldır vardır. Oysa sigara 80-100 yıldır vardır. Ancak son 30 yıldır bu kadar büyük toplumsal salgına dönüşmüştür. Tütün Osmanlı'ya 400 yıl önce girmiştir. Bu demektir ki kahvehaneler sigaradan önce de vardı ve bu yasa ile birlikte, sigara yasağından sonra da varola gelmektedir. Üstelik kazanç kaybı söyleminin yanlış olduğu resmi rakamlarla kanıtlanmaktadır. Ayrıca bu mekanlar yanlış anlatıldığı üzere kahve, çay, sigara içme ve zaman öldürme evleri değil kıraathanelerdir. Bilindiği gibi, kelime anlamı okuma evi demektir.

Devlet çalışanların, çalıştıkları yerde iş güvenliğini de güvence altına almıştır. Kahvehanelerde çalışanlar da bu güvenceye dahildir. Araştırmalar günde 8 saat sigara içilen bir mekanda çalışan, bulunan bir kişinin akciğer kanseri riskinin yüzde 50 arttığını göstermektedir. Bu durum karşısında 'Garsonluk suç mudur ki cezası ölüm olsun' diye sorulması lazım.''


KAHVEHANELER ZARAR ETMEDİ


Kanun sonrası kahvehanelerin zarar etmediği, kapanandan çok kahvehanenin açıldığının Maliye Bakanlığı kayıtlarından saptandığını vurgulayan Karlıkaya, şunları kaydetti:

''Sigara yasağından zarar ediyoruz diyen kahvehaneler ve ikram sektörü işletmelerini, Maliye Bakanlığı verileri haksız çıkardı. Bakanlık verilerine göre, 19 Temmuz 2009'da tüm alanlarda başlayan sigara yasağından sonra, ikram sektörünün yüzde 3 büyüdüğü ortaya çıktı. İşletme sayısının ise arttığı tespit edildi.

En önemli sağlık yasalarını bazı işletmeleri öne sürerek zedelemek, en temel sağlık hakkına aykırıdır. Ülkemize çağdaş bir çok ülkenin imrendiği sağlıklı ortak yaşam alanlarını kazandıran, sigara tüketimini hızla azaltan ve bu nedenle de sigara endüstrisinin her ülkede çeşitli oyunlarına hedef olan, sağlıklı bir çok insanı kanser ve kalp krizi geçirmekten koruyan, çalışma ortamlarında sigaranın zehirli gazlarına maruz kalan ikram sektörü işçilerini gözeten, kalp ve akciğer hastalıkları olan, ayrıca hamile, yaşlı, çocuk bir çok vatandaşımıza temiz hava soluma hakkını iade eden bu yasamızı, her koşulda korumaya kararlı olduğumuzu kamuoyuna açıklarız.''