Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'ya göre "Türk medyası değişmeli." Peki bu değişim nasıl olacak. Dumanlı çareyi okurun isyanında buluyor.
Abone olPeki nasıl olacak? , Türk medyasının değişmesini sağlayacak mı?
Ekrem Dumanlı bu konuda kararlı.. İşte Dumanlı'nın yazısı, gelin hep birlikte O'nu dinleyelim:
--Türk Medyası değişecek. Değişmek zorunda çünkü. Toplum değiştiğine göre, ona bilgilendirme hizmeti veren sektörün değişmemesi mümkün mü? Meslektaşlarımın affına sığınarak bugün yayın yöneticilerini göreve çağırma yerine, okuru isyana teşvik etmek istiyorum; bize, yani gazetecilere karşı isyana... Neden mi? Anlatayım. Türk Medyası değişecek. Değişmek zorunda çünkü. Toplum değiştiğine göre, ona bilgilendirme hizmeti veren sektörün değişmemesi mümkün mü? Meslektaşlarımın affına sığınarak bugün yayın yöneticilerini göreve çağırma yerine, okuru isyana teşvik etmek istiyorum; bize, yani gazetecilere karşı isyana... Neden mi? Anlatayım. İdeolojik gazetecilik mağarasından çıkmak çok mu zor? Birkaç gün önce ilginç bir olay yaşandı. Yaklaşık 7 ay önce İstanbul’u kana boyayan terör eyleminin mahkemesine devam edildi. Bu arada sanıklardan biri, saldırı sırasında ölen canlı bombanın Zaman dağıtıcısı olduğunu iddia etmiş. Hayret! Menhus olaydan sonra bu kişinin hayatı didik didik edilmiş; böyle bir şey ortaya atılmamıştı. Belki de hedef saptırmak için ortaya atılan bir iddia vardı karşımızda. Ayrıca binlerce dağıtıcıdan biri böyle uğursuz bir işe karışmış da olabilir. Her işyeri için böyle bir risk var. Adamlar Sabancı firmasında çalıştı, gitti Sabancı’yı kalbinden vurdu... Yapılan seri bir araştırma sonucu anlaşıldı ki ismi geçen şahıs, Zaman’da hiç çalışmamış. Genel Yayın Editörümüz Bülent Korucu, bütün gazetelerin en zirve üç yöneticisine durumu bildiren bir mesaj gönderdi. En önce de önyargısından endişe ettiği Pravda’ya bildiriyor gerçeği. Ertesi gün ne mi oldu? Sanığın gerçek dışı iddiası sadece yerli Pravda’da yer aldı; üstelik Korucu’nun gönderdiği doğru bilgiye de yer verilmedi. Gazetenin okurları bu yanlı, tek renkli, tek sesli yayıncılığın farkında mı acaba? İdeolojik gazeteciliğin bitişini bile fark edememiş gazete(ler)in yöneticilerine acımaktan çok, okurunun durumuna üzülmek gerekiyor. Yazık ki ne yazık. Koro halinde konuşan onca insanın arasında düşünce zenginliğinden söz edilebilir mi? Aleyhlerine yazdığımız her cümleye karşı “panik” vehmine kapılan ağabeylerin abisine de iki çift lafım var: Bak güzel abicim, toplum çok değişti. Bu saatten sonra Türk insanını demokrasiden vazgeçirmek de mümkün değil; cuntacı-gazetecilik yapmak da. Böyle giderse entelektüel birikimiyle şöhret yapmış okurunuz bir gün isyan edecek. Bizden söylemesi... Ayrıca dikkat çeken bir başka konu daha var: Neredeyse her dindarı tarikatçı diye suçladığın halde Bektaşi fıkraları anlatırken ağzından bal akıyor. Bu ne öfke, bu ne sempati. Kamuoyu merak ediyor da...
Yazı: Ekrem Dumanlı
Kaynak: