BIST 9.998
DOLAR 34,92
EURO 36,71
ALTIN 2.978,41
HABER /  GÜNCEL

Dul babalar isyan bayrağını çekti!

İzmir'de Boşanmış Mağdur Babalar Derneği ile haklarını arıyor. Derneğe bugüne dek 22 bin kişi başvurdu

Abone ol

İzmir'de velayeti boşandıkları eşlerine verilen evlatlarını icra yoluyla görebilmek için, her ay yaklaşık 600 lira para ödemek zorunda kalan babalar, Boşanmış Mağdur Babalar Derneği ile haklarını aramaya çalışıyor.

Derneğin Onursal Başkanı Süleyman Geyik, boşanmanın ardından asıl mağduriyeti çocuğun yaşadığını, her ne kadar babalardan oluşan bir dernek olsalar da üyeleri arasında mağdur olan annelerin de bulunduğunu ifade ediyor. Sabah Gazetesi'nin haberine göre, boşanma aşamasında annelerin genelde mahkeme kararlarına uymadığını belirten Geyik, "Babalar çocuklarını görebilmek için icraya para yatırıyor. Çocuğunu almaya icra memuru, polis ve pedagog dahil 5-6 kişiyle gidiyor" diye konuşuyor.


'ÇOCUĞA PSİKOLOJİK ŞİDDET' 

Bu durumun, en çok çocuğu rencide ettiğini belirten Geyik, şunları söylüyor: "Çocuğun gözünde babası idoldür. Her zaman güçlü, örnek alınacak biridir. Ama bir bakıyor ki babası çaresiz bir şekilde 5-6 kişiyle geliyor ve psikolojisi bozuluyor. Ayrıca ayda bu kadar para bulamayan babalar da evlatlarını göremiyor. İcra yoluyla ziyaret, çocuğa psikolojik şiddettir." Dernek Başkanı Muhammet Özen ise sorunun, 6284 sayılı Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Yasası'ndan kaynaklandığını ve Türkiye'de binlerce babanın mağdur olduğunu ifade ederek, yaklaşık 22 bin kişinin kendileriyle irtibat halinde olduğunu belirtiyor. Üyeleri arasında delil olmadığı halde eski eşinin beyanıyla tecavüz suçundan 14 yıl hapis cezası alan bir kişinin de bulunduğunu kaydeden Özen, kendisinin de çocuğunu 11 yıldır doğru dürüst göremediğini belirtiyor: "Ben öğretmenim. Devlet 4 bin öğrenciyi bana emanet etmiş. Ancak kendi çocuğumun okuluna yaklaşamıyorum. Dikkat edin, kadın cinayetleri genelde boşanma sürecinde işleniyor. Şiddete tamamen karşıyız ancak kadına şiddetin önlenmesi isteniyorsa, erkeğe uygulanan hukuksal şiddetin de önlenmesi gerekir."