BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Düdüklü tencere içinde kitle imha silahı olur mu?

Boston saldırı zanlısı Cahar Tsarnaev’in kitle imha silahı kullanmakla suçlanması ABD’de yeni bir tartışma doğurdu: "Kitle imha silahı nedir?" Washington’dan İlhan Tanır, BBC Türkçe için yazdı.

Abone ol

Boston maratonu bombalamasının üzerinden bir haftayı aşkın zaman geçti ve şüpheli zanlılardan Tamerlan Tsarnaev öldürülürken kardeşi Cahar ise tedavi edilmekte olduğu Boston'daki hastane odasından Pazartesi günü ilk yargılamasına katıldı.

Olay üzerindeki tartışmalar ise farklı boyutlarda devam ediyor. Pazartesi günkü Beyaz Saray basın toplantısında sözcü Jay Carney, Boston'daki Beth İsrail isimli hastanade bulunan Cahar Tsarnaev’e ‘düşman askeri’ olarak davranılmayacağını, bu konuda Amerikan kanunlarının açık olduğunu ve ceza mahkemelerinde yargılama sürecinin işleyeceğini belirtti.

Şu ana kadar otoritelerden gelen açıklamalara göre Tsarnaev terörist olarak kabul edildi ama herhangi bir iç veya dış terörist organizasyonu ile bağlantısı bulunamadı.

Ölüm cezasıyla ilgili karmaşa

Amerikan Adalet Bakanlığı tarafından açılan davada 19 yaşındaki Tsarnaev iki suçtan dolayı yargılanacak. Birincisi “kitle imha silahı kullanmak’’, diğeri ise “ölümle sonuçlanacak patlayıcı kullanarak mülkiyete zarar vermek”.

Ömür boyu hapis cezası istenen cezalardan biri iken, kitle imha silahı kullanımından dolayı ise Tsarnaev için ölüm cezası da istenebilecek.

Öte yandan, olayın Massachusetts eyaletinde geçiyor olması ve bu eyalette ölüm cezasının kanunlarda olmayışı da kamuyonu bölmüş durumda.

Görüşlerine başvurulan New Yorklu Demokrat Senatör Chuck Schumer, federal kanunların ölüm cezasını onaylandığından yola çıkarak, federal hükümetin Adalet Bakanlığı tarafından açılan davalardan dolayı ölüm cezası verilebileceğini iddia etti.

Bir başka Demokrat Senatör, Massachusetts'den William Cowan ise ölüm cezasına karşı olduğunu belirtti.

Düdüklü tencere ve kitle imha silahı

Cahar Tsarnaev’in Boston’daki bombalama olayını, abisi Tamerlanla düdüklü tencereye ‘düşük değerli patlayı ve çiviler’ doldurularak yaptığı açıklanmıştı.

IED olarak bilinen ‘geliştirilmiş patlayıcı cihazın’, dava açılırken kitle imha silahı olarak kabul edilmesi ise Amerikan kamuoyunu bölen bir başka konu.

Kitle imha silahlarını devrik Irak lideri Saddam Hüseyin ve Suriye Devlet Başkanı Başar Esad ile anımsayan Amerikan halkı için, şimdi bu kavramların düdüklü tencere içine yerleştirilmiş IED’lerle Boston'da kullanıldığı iddiası oldukça kafa karıştırıcı bulunuyor.

Kardeş Tsarnaev, kitle imha silahı kullanmaktan yargılananan ilk Amerikalı değil aslında.

Daha yakın zamanlarda ABD tarafından terörist örgütler listesine alınan Suriye’deki El Nusra Cephesi’ne katılarak Suriye ordusuna karşı savaşan Amerikan vatandaşı Eric Harroun’un da aynı şekilde Suriye’de kitle imha silahı kullandığı gerekçesiyşe yargılanmasına geçtiğimiz haftalarda başlandı.

Geniş tanıma göre dünyadaki her ülkede kitle imha silahı var

Güvenlik ve terör yorumlarıyla tanınan ABD’li uzman Spencer Ackerman, şu anki Amerikan kanunlarına göre, ‘tanksavar roket fırlatıcı, bomba, el bombası, mayın’ da dahil olmak üzere, çeyrek onsdan fazla olan her türlü patlayıcı ve tahrip edici madde kullanımının, Amerikan kanunlarına göre kitle imha silahı çerçevesinde değerlendirilebileceğini belirtiyor.

ABD Milli Savunma Üniversitesi’nden Seth Carus’un yazdığı ‘Kitle imha silahlarını tanımlamak’ adlı Ocak 2012 tarihli çalışmada da havan topu ve el bombası kullanmanının kitle imha silahı çerçevesinde değerlendirilebileceği teşhisi yapılıyor.

Kitle imha silahlarının bu şekilde genişçe yorumlanması halinde ise ''Kitle imha silahı=IED midir?'' isimli bir yazı kaleme alan Timothy Noah'a göre dünyadaki bütün diğer ülkelerin askeri güçlerinin elinde kitle imha silahı olduğu varsayımına ulaşılıyor.

Irak’ın ABD tarafından 2003 yılında işgal edilmesinin başlıca nedeni olarak Saddam’ın elinde olduğu varsayılan kitle imha silahı gösterildiği hatırlandığında, ortaya ilginç bir hal çıkıyor.

Cahar Tsarnaev’in yargılanması önümüzdeki günlerde de yoğun bir şekilde dikkat çekmeye devam edecek. Bu davayla birlikte, terörizm tanımı ve beraberinde kitle imha silahlarının tanımıyla ilgili tartışmanın da devam etmesi bekleniyor.