DTP'li Ahmet Türk o günlerin özlemini hayal etti. O Meclis için tekrar öze dönüş çağrısı yaptı..
Abone ol DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, Kürtlerin cumhuriyetin kurucu unsuru ve ortağı olduğunu savunduğu 1. Meclis'i özlemle andı. DTP'li Türk'e göre kardeşlik ve demokrasinin özü ilk Meclis'te olduğunu kamuoyuna öze dönüş çağrısı yaptı.Türk, partisinin Grup toplantısında yaptığı konuşmada, DTP Genel Başkanı Nurettin Demirtaş'ın mahkemesinin görülmeye başlandığını belirterek, ''serbest bırakılmasını umut ettiklerini'' söyledi.
ÖZAL ÖLDÜRÜLDÜ İMASI
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı geçtiğimiz hafta ölüm yıldönümünde andıklarını anımsatan Türk, Özal'ın ölümünden sonra ortaya çıkan sır perdesinin açılması gerektiğini ifade etti.
Özal'ın vefatından sonra Kürt meselesiyle ilgili tartışmaların birdenbire kesildiğini anlatan Türk, ''PKK'nın silahsızlandırılması ile Kürtlerin kültürel ve siyasal haklarının düzenlenmesi projesini eş güdümlü olarak yürüten, engin görüşlü ve alabildiğine doğal bir memleket insanıydı Özal. Kürt sorununun diyalog ve uzlaşıyla çözümünün tam da arifesinde çok ani ve kuşkulu vefatı halen daha tam olarak aydınlatılmış değil'' diye konuştu.
TBMM'nin açılışının 88. yıldönümünün yaşandığı bu günlerde Meclisin halen demokrasi ve çoğulculuğu tesis etmenin direnişini ve çabasını gösterdiğini belirten Türk, şöyle devam etti:
İLK MECLİS'E DÖNELİM
''Bugünü en anlamlı şekilde kutlamanın yolu, Birinci Meclis'teki demokratik zihniyeti hatırlama ve onu yeniden canlandırmayla olabilir ancak. Birliğin de bütünlüğün de kardeşliğin de demokrasinin de özü, Birinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bulunmaktadır. O zaman çiçeği burnunda bir topluluklar demokrasisi kurulmuştu. Bütün farklılıkları, özgür bir şekilde içerisinde barındırıyordu.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle, başta Hükümet olmak üzere, demokratik zihniyete bağlı bütün çevrelere, öze dönüş çağrısı yapmayı, grubum adına en önemli sorumluluk olarak görüyorum. Evet, öze dönüş çağrısı yapıyorum. Bu çağrı, demokrasi, çoğulculuk ve özgürlükçülük çağrısıdır.''
ANAYASA MAHKEMESİNİN DAVET ETMEMESİNE TEPKİ
DTP hakkında açılan kapatma davasına karar verecek olan Anayasa Mahkemesi, kuruluş yıldönümü etkinliğine kendilerinin davet edilmediğini bildiren Türk, ''Hangi mantıkla, hangi akılla bu yapılıyor, anlamak mümkün değil. Hukuk dilinde buna 'ihsas-ı rey' derler. Şimdiden, hakkımızda vereceği karara göre mi davranıyor mahkeme heyeti acaba? Hukukun üstünlüğünün teminatı olan Anayasa Mahkemesi, 46. kuruluş yıldönümünde, böyle mi hukukun üstünlüğüne riayet ediyor? Militarist zihniyetin davet etmemesine bir anlam verebiliyoruz son tahlilde, peki ya hukuk ve adaletin bir numaralı kurumunun bu tavrına ne diyeceğiz, nasıl bir mantıkla izah edeceğiz?'' diye konuştu.
''301. MADDEDEKİ DEĞİŞİKLİK, TAM BİR KOMEDİ''
DTP Grup Başkanı Türk, 301. maddenin değiştirilmesine ilişkin teklifin Adalet Komisyonunda kabul edildiğini belirterek, ''Değişikliğe bakıyorsunuz, tam bir komedi. Değişiklikle, bu ülkenin aydınları, yazarları, düşünürleri 301 soruşturmalarından kurtulmuş mu olacak? Yargılamalar bitecek mi? Hayır... 301'i allayıp pullayıp geri satacaksınız. Bu utanç abidesi yerinde kalmaya devam edecek. İşte AKP'nin demokrasiden anladığı budur, demokratlığı bu kadardır'' diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ''Hani senin Ergenekonlarla mücadelen?'' diye soran Türk, şöyle devam etti:
''Ergenekoncuların güç aldığı kaynaklardan biri de 301 değil miydi? 301 etrafında geliştirilen ulusal-milliyetçi-şoven anlayış seni de hedef almadı mı? Ama sende bunlarla mücadele edecek irade yok. 'Bir gün bu 301 ve milliyetçilik bize de lazım olur' diyorsun. Çünkü sen de aynı milliyetçi şoven damardan besleniyorsun. Senin besin kaynağın demokrasi, insan hakları, evrensel hukuk, adalet değil." dedi.
ERDOĞAN AYNAYA BAKSIN
Başbakan Erdoğan'ın ''Siyaseti, sorun çözme yeri, sorunların tartışılma zemini olmaktan çıkarmaya çalışmak, bir ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür'' dediğini belirten Türk, şöyle devam etti:
''Doğru söylüyorsun söylemesine de Sayın Başbakan, bu söylemlerine sen ne kadar uyuyorsun? Hani siyaset çözüm yeriydi? Şimdi sen kendi ellerinle siyaseti çözüm yeri olmaktan çıkarmış olmuyor musun Sayın Başbakan? Buradan Sayın Başbakana seslenmek istiyorum. Siyaseti tıkamaya çalışanları lütfen uzaklarda aramayın. Aynaya bakmanız yeterli olacaktır.''
''TAKSİM'DE KOL KOLA YÜRÜYECEĞİZ''
1 Mayısın, işçi bayramı ve hak arama sembolü olduğunu belirten Türk, ''1 Mayıs, Clara Zetkin'in öncülüğünde on binlerce işçinin-emekçinin açlığa, yoksulluğa, sömürüye başkaldırı günüdür. Ve biz l Mayısın anlamına uygun bir biçimde Taksim'de kutlanmasından yanayız. 1977'de işçi ve emekçilerimizin üzerine sıkılan kurşunlara sahne olan Taksim 31 yıl sonra demokrasi, adalet ve barışın alanı olmalıdır. Bu konuda sendikalarımızın, işçilerimizin, emekçilerimizin yanındayız, sonuna kadar destek vereceğiz. 1 Mayısta Taksim'de kol kola yürüyeceğiz'' diye konuştu.
Pirinç fiyatlarındaki artışta birilerinin rant sağlamaya çalıştığını ileri süren Türk, ''Bir Bakanın oğlunun adı bu işte geçiyor. Söz konusu bakanın oğluyla birlikte hareket eden bir ithalatçı firmaya en büyük payın verildiği ifade ediliyor'' dedi.