DTP, savunduğu konfederal sistem için yeni bir yemin metni hazırladı
Abone olTeröristbaşı Abdullah Öcalan'ın gündeme getirmesiyle DTP'nin Türkiye için savunduğu yönetim şekli konfederal sistemi için yeni yemin metni hazırlandı. DTP, yemin metnine yine Öcalan'dan aldığı "Demokratik Ekolojik ve Cinsiyet Özgürlükçü" ifadesini koydu.
Demokratik Toplum Partisi (DTP) 2 Şubat günü Diyarbakır'da yaptığı '3. Ekoloji ve Yerel Yönetimler Konferansı'nın sonuç bildirisini açıkladı.
Sonuç bildirgesinde PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın "konfederal sistem" ve "Demokratik Ekolojik ve Cinsiyet Özgürlükçü" önerileri de yer aldı.
Sonuç bildirgesinde DTP, "Demokratik Ekolojik ve Cinsiyet Özgürlükçü" yerel yönetim anlayışı için yeni bir yemin metni de hazırlandı. Böylece DTP listelerinden seçilecek belediye başkanları, belediye ve il genel meclisi üyeleri bir yeminle göreve başlayacak.
Belirlenen yemin metni şöyle; "En büyük erdemin, bilimle yoğrulmuş dürüstlük olduğunu bilerek halkın bana vermiş olduğu görevi, Demokratik Ekolojik ve Cinsiyet Özgürlükçü ilkelere bağlı kalarak yürüteceğime, yetkilerimi şahsi çıkar sağlama amaçlı kullanmayacağıma, barış, adalet, eşitlik ve özgürlük ideallerini her koşul altında savunup gerçekleştirmeye çalışacağıma, insan ve doğa haklarını savunmayı bir yaşam gerekçesi sayacağıma, yaşam ve ilişkilerimde sade ve örnek olacağıma dair inandığım bütün değerler üzerine ant içiyorum."
DTP, sonuç bildirgesinden "çok dilli belediyecilik" kararı aldığı için Danıştay tarafından görevden alınan Sur eski Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş'ı da destekleyerek, "Kürtçe kullanımından dolayı hakkında dava açılmayan Belediye Başkanımız neredeyse kalmamıştır. Uluslararası mevzuat ve meşruluk temelinde, resmi dil olan Türkçe'nin yanı sıra Kürtçe ve yerelde kullanılan dillerin, başta yerel yönetim olmak üzere tüm kamusal alanlarda kullanılmasının ve bu hakkın yasal güvence altına alınmasının takipçisi olunacaktır. Bu merhalede, yerel yönetimlerde resmi dilin yanı sıra Kürtçe'nin kullanımına devam edilecektir" denildi.
Sonuç bildirgesinde, AK Parti'nin, özellikle 22 Temmuz seçimleri sonrası bölgede ve sınır ötesinde geliştirdiği operasyonlarla şiddeti ve çatışmaları körükleyici politikalar izlediği öne sürüldü.
"ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMLER REFERANDUM NİTELİĞİNDEDİR"
2004 yerel seçimlerinde AK Parti'ye kaptırılan, Van, Siirt, Bingöl ve Ağrı belediye başkanlıklarının tekrar alınacağının belirtildiği sonuç bildirgesinde önümüzdeki yerel seçimlerinde referandum niteliğinde olduğunun altı çizildi.
Bildirgede şu ifadelere yer verildi; "Bu seçimler Kürt sorununun şiddet ve inkâr üzerinden mi yoksa demokratik barışçıl yöntemlerle mi çözüleceği konusunda stratejik düzeyde bir rol oynayacaktır. Demokratik özerklik temelinde, Kürt halkının çağdaş, katılımcı, özgürlükçü ve eşitlikçi toplumsal sisteminin ve kendi demokrasisinin inşasında, bu seçimler tarihsel bir direniş, kararlaşma ve mücadele süreci olacaktır. Çok ağır yoksulluk ve yoksunluğa rağmen, halkımız, eşitlik ve özgürlük hayallerini ve açığa çıkmış iradesini, açlıkla terbiye etmeye yönelik politikalara feda etmeyecek kadar direngen ve onurlu bir halktır. Bu gerçeği göremeyen ve anlayamayanlara halkımız önümüzdeki seçimlerde en büyük cevabı verecektir."