DTP'li vekiller ülke genelindeki yüzde 10'luk seçim barajının yüzde 3'e düşürülmesi için kanun teklifi verdi.
Abone olDTP Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak, ülke genelindeki yüzde 10'luk seçim barajının yüzde 3'e düşürülmesi, yüzde 1 oy alan partilerin devlet yardımı alabilmesi ve siyasi partilerin propagandalarında Türkçe dışındaki dilleri de kullanmasını öngören kanun teklifini, TBMM Başkanlığına sundu.
Kışanak, Parlamento'da, DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş ve 2 milletvekiliyle birlikte, Milletvekili Seçimi Kanunu, Siyasi Partiler Kanunu, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifiyle ilgili basın toplantısı düzenledi.
Gültan Kışanak, Türkiye'nin yıllardır her seçim sonrası, milletvekillerinin Mecliste temsil oranını, siyasi partilerin devletten aldığı yardımları ve siyasetçilerin seçimler sırasında ve sonrasında halka hitap ederken kullandıkları dili tartıştığını söyledi.
Teklifle, ülke genelindeki yüzde 10'luk seçim barajı, siyasi partilere yapılan devlet yardımı ve propaganda dili ile ilgili konularda değişikliğe gidilmesini öngördüklerini belirten Kışanak, şu görüşleri dile getirdi:
''Yüzde 10'luk seçim barajı, istikrar ve adalet getirmemiştir. Seçim barajı olmasaydı bugün daha fazla sayıdaki milletvekiliyle parlamentoda temsil ediliyor olacaktık. 3 Kasım 2002 seçimlerinde DEHAP, 1 milyon 929 bin oy aldı. Bu, yüzde 6.2'ye tekabül ediyor. Eğer yüzde 10'luk baraj olmamış olsaydı DEHAP 52 milletvekiliyle Meclis'te temsil ediliyor olacaktı.''
''YÜZDE 10'LUK BARAJININ TEK SAVUNUCUSU İKTİDAR PARTİLERİ''
Kışanak, yüzde 10'luk barajının tek savunucusunun iktidar partileri olduğunu öne sürerek, ''Sistem, 1. partiden başlayarak suni bir 'aşkın temsiliyet' yaratmaktadır. AKP, yüzde 46,6 ile yüzde 62'lik temsil gücünü elde etmiştir. Adalet bunun neresindedir?'' dedi.
Ülke genelinde örgütlenmesini tamamlamış ve seçmen oylarını yüzde 3 oranında temsil eden partilerin, TBMM'de siyaset yapabilmesi gerektiğini belirten Kışanak, temsiliyetin yüzde 3 oranında belirlenmesinin Türkiye'nin zenginliğini parlamentoya da yansıtacağını savundu.
DTP'li Kışanak, partilere sağlanan seçim yardımının yüzde 7 ile sınırlı tutulmasının, bu oranın altında kalan partilere ekonomik ambargo koymak anlamına geldiğini iddia ederek, seçimlerde yüzde 1 oy alan partilerin devlet yardımından yararlandırılması gerektiğini ifade etti. Kışanak, ülke genelinde illerin en az yarısında örgütlenmesini tamamlamış ve Mecliste en az 5 milletvekiliyle temsil edilen partiler ile Mecliste grup kuracak çoğunluğu sağlayan partilerin de devlet Yardımı alabilmeleri gerektiğini söyledi.
''Halk hangi dille konuşuyorsa, halkı temsil edecek olanlar da o dili özgür bir biçimde kullanabilmeliler'' diyen Kışanak, TRT'nin yanı sıra pek çok özel radyo ve televizyonda Kürtçe yayın yapıldığını dile getirdi.
''3 GRUBU DA ZİYARET EDECEĞİZ''
Selahattin Demirtaş ise tekliflerine destek vermeleri için AK Parti, CHP ve MHP gruplarını ziyaret edeceklerini söyledi.
Demirtaş, ''Ergenekon'da Agarta efsanesi ortaya çıktı. Bu, sulandırmaya yönelik bir olgu olabilir mi?'' sorusu üzerine, savcıların ''Ergenekon'' isminin tarihçesini iddianameye aldıklarını, örgütün 600 yıla dayandığını söylemediklerini kaydetti.
''Şemdinli davasında da bu tür şeyler yaşandı'' diyen Demirtaş, olayın magazin boyutu yerine esasının tartışılmasının daha faydalı olacağını söyledi.
DTP Siirt milletvekili Osman Özçelik ise Kürtçenin günlük yaşamda, eğitimde, siyasi partilerin propaganda çalışmalarında kullanılmasının Anayasa'da yasak olmadığını, bu yönde yasalarda engelleyici hükümler bulunduğunu iddia etti. Bu yüzden de cezalar aldıklarını ifade eden Özçelik, aldıkları bu cezaların Anayasaya aykırı olduğunu savundu.
Kanun teklifinde, yüzde 10'luk seçim barajının yüzde 3'e düşürülmesi, yüzde 1 oy alan partilerin devlet yardımı alabilmesi ve siyasi partilerin seçim propagandalarında Türkçe dışındaki farklı dil ve lehçeleri kullanabilmesi öngörülüyor.