BIST 9.673
DOLAR 35,18
EURO 36,61
ALTIN 2.959,44
HABER /  POLİTİKA

DTP: PKK ile aramızda halk bağı var

DTP'den çok tartışılacak bir açıklama daha. DTP Milletvekili Halis, "DTP ile aramızda halk bağı var" dedi

Abone ol

İNTERNETHABER

DTP Eşbaşkanı Emine Ayna'nın "Taban 'dağa çıkın' diyor" sözlerinin ardından tartışma yaratacak yeni bir değerlendirme. DTP Milletvekili Şerafettin Halis "PKK ile aramızda halk bağı var. Bu bağı herkes biliyor" dedi.

DTP'li Şerafettin Halis DTP Ankara İl Başkanlığı binasına yapılan saldırıyı kınamak için yapılan basın toplantısında Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in DTP'yle İspanya'nın ayrılıkçı partisi Batasuna'nın benzetilmesine tepki gösterdi. Batasuna ile DTP arasında bir fark bulunmadığını belirten Halis tartışma yaratacak şu yorumda bulundu:
"Batasuna ayrılıkçı bir örgütün açık yandaşı olduğunu söylüyor. Oysa biz ne ayrılıkçı bir parti ne de ayrılıkçı bir örgütün yandaşıyız. Bizim PKK ile aramızda halk bağı var. Bu bağın olduğunu herkes biliyor. Nedir bu bağ? Aynı kitlenin, toplumun halkın talepleri ile parallellik gösteriyor. Ama yöntemde ayrıyız. Biz yasal demokratik siyasal zeminde bir partiyiz."

DTP'DEN ÇİÇEK'E İKİ SORU

DTP İspanya'nın ayrılıkçı partisi Batasuna örneği ile DTP'nin kapatılması gerektiği mesajı veren Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'e yazılı bir açıklama ile yanıt verdi. Çiçek'in bu açıklaması ile yargıyı etkilemeye çalıştığını savunan DTP, "Bu açıklama 'DTP'yi kapatın' telkinidir" dedi. 


DTP'nin açıklamasında şöyle denildi:
"Her şeyden önce bir hükümet yetkilisinin, Türkiye’nin geleceğini doğrudan ilgilendiren bir davayla ilgili olarak hassas olması gerekirken, tam aksine bir yaklaşım sergiliyor olmasını manidar buluyoruz. 
Bizlere; “Batasuna kararını okuyun” diyen Cemil Çiçek’e önerimiz; demokratik çoğulcu İspanya Anayasasıyla Türkiye’nin 12 Eylül Darbe Anayasası’nı da karşılaştırmasıdır. Çiçek’e aynı zamanda İspanya’da Bask ve Katalan Bölgesi’nde farklı kimlik ve kültürlere tanınan hak ve özgürlükler ile Türkiye’deki demokratik standartlar arasında da bir karşılaştırma yapmasını öneriyoruz.
Eğer gerçekten Türkiye, İspanya Anayasası gibi özgürlükçü, çoğulcu bir Anayasaya sahip olsaydı, bugün Kürt sorunu diye bir sorun olur muydu? Çiçek’i bu soruya da yanıt vermeye çağırıyoruz."