BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  POLİTİKA

DTK'dan özerlik çağrısı Demirtaş da fırsat dedi

Demokratik Toplum Kongresi DTK, Diyarbakır'da iki gün süren toplantısında demokratik özerk bölgeler oluşturulması çağrısı yapıldı. Demirtaş ise özerlik için 'fırsat' yorumunda bulundu.

Abone ol

Demokratik Toplum Kongresi-DTK sonuç bildirisi yayınlandı.

Bildiride, "ülke genelinde kültürel, ekonomik, coğrafi yakınlıkları dikkate alınarak bir veya birkaç komşu şehri kapsayacak biçimde demokratik özerk bölgelerin oluşturulması" önerilirken "Halk meclislerinin ilan ettiği özyönetim ilanlarını, halkımızın her alanda yürüttüğü haklı ve meşru direnişi sahipleniyoruz" denildi.

HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, deklarasyonda ifade edilen çerçevenin Türkiye'de hakim bir yönetim biçimi haline gelmesi için mücadele içinde olacaklarını söyledi.

HDP (Halkların Demokratik Partisi), HDK (Halkların Demokratik Kongresi) ve DBP'nin (Demokratik Bölgeler Partisi) dahil olduğu DTK'nın olağanüstü toplantısı sonrasunda eş başkanlar Selma Irmak ve Hatip Dicle tarafından Türkçe ve Kürtçe okunan bildirgenin tam metni şöyle:

1- Ülke genelinde kültürel, ekonomik, coğrafi yakınlıkları dikkate alınarak bir veya birkaç komşu şehri kapsayacak biçimde demokratik özerk bölgelerin oluşturulması.

2- Tüm bu özerk bölgelerin ve kentlerin demokratik esaslarla seçilmiş meclisler ve meclisler içinden seçilmiş özyönetim organları tarafından Türkiye'nin yeni demokratik Anayasası'nın temel prensipleri çerçevesinde yönetilmesi. Özerk bölgelerin halk iradesinin ayrıca TBMM ve merkezi yönetimde de demokratik esaslar temelinde temsil edilmesi.

3- Demokratik özerk bölgeler ve diğer idari birimlerde merkezi yönetimin seçilmişler üzerindeki her türlü vesayetine son verilmesi, seçilmişleri görevden alma yetkisinin kaldırılması. Merkezi yönetim organlarının, yeni demokratik anayasa ilkelerine uyulması doğrultusundaki denetimleri dışında bölgesel ve yerel yönetimler üzerindeki her türlü vesayetinin son bulması.

4- Özerk bölge ve kentlerde şehir, mahalle, köy, kadın ve gençlik meclislerinin, farklı halklar ve inanç toplulukları meclislerinin, sivil toplum örgütlerinin karar alma ve denetleme süreçlerine doğrudan katılımının sağlanması.

5- Demokrasinin derinleşmesi, kapsamlılaşması, özgür ve demokratik yaşamın sağlanması açısından kadınların meclislerde, tüm karar mekanizmaları ve özyönetim kademelerinde eşit temsilinin tanınması. Kadınların ihtiyaçları doğrultusunda meclis, komün ve toplumsal kurumlar kurabilmesi; kadın kurumları ve kadınlarla ilgili kararların tamamen kadın meclislerinin onayından geçmesi. Kadının her alanda özgür ve özerk örgütlenmesinin tanınması.

6- Gençliğin karar mekanizmaları ve özyönetim organlarında yer alması. Bu açıdan gençliğin her alanda özgün örgütlenmesi ve karar mekanizmalarına özgün kimliğiyle katılmasının sağlanması.

7- Her kademede eğitimin özyönetimlere bırakılması. Türkçenin yanı sıra bütün anadillerin de eğitim ve öğretim dili olması. Eğitim müfredatında genel müfredat dışında yeni demokratik anayasa, evrensel değerler ve insan hakları çerçevesinde yerelin tarihi, kültürel ve toplumsal özgünlükleri ve ihtiyaçları temelinde müfredata eklemeler yapılması. Türkçenin yanında yerel dillerin de resmi dil olarak kabul edilmesi.

8- Dil, tarih ve kültür alanında her türlü çalışma yapabilmek. Aynı zamanda inanç ve ibadet hizmetleri sunan kurumların özerk kurumlar olarak örgütlendirilmesinin sağlanması.

9- Bütün düzeylerdeki sağlık ve tedavi hizmetlerinin özerk yönetimlerce sunulabilmesi.

10- Yargı Sistemi ve Adalet Hizmetlerinin Özerk Bölge Modeline göre yeniden düzenlenmesi.

11- Toprak, Su ve Enerji kaynaklarının Ekolojik çerçevede toplum yararına işletilmesi,denetlenmesi ve üretimden pay alma yetkisinin Özerk Bölge Yönetimine verilmesi.Öz yönetimin tarım, hayvancılık, sanayi ve ticaret dahil her alanda genel demokratik anayasa ilkelerine ters düşmeden her türlü üretim ve işletme birimleri oluşturma,bu tür toplumsal ve bireysel girişimleri destekleme, teşvik etme,hibe desteği sunma yetkisine sahip olması.

12- Özerk Bölgenin yönetim alanında ve kent içinde, her türlü kara, hava, deniz ulaşım hizmetlerini sunması ve denetimini sağlaması. Trafik hizmetlerinin merkezi trafik kurumları ile uyumlu halde yerel yönetim organları denetimindeki birimlerce yürütülmesi.

13- Yukarıda belirtilen hizmetlerin sunulabilmesi için yerelde bütçelemenin Özerk Bölge Yönetimine devredilmesi ve kadın odaklı bütçelemenin esas alınması; merkezle ve diğer yerellerle varılacak anlaşmalara ve hakkaniyet ilkelerine bağlı olarak bazı vergilerin özyönetim birimleri tarafından toplanması. Merkezin yerelden topladığı bütün vergi gelirlerinden yerele pay verilmesi. Merkezin bölgelerin gelişmişlik farkını giderecek şekilde gerekli tedbirleri alması.

14- Özerk Bölge Yönetiminin denetiminde, yereldeki asayişin tümünü sağlayacak resmi yerel güvenlik birimlerinin kurulması, bu birimlerin Anayasal kurallar çerçevesinde ihtiyaçlara bağlı olarak kurulmuş merkezi savunma ve güvenlik birimleriyle koordineli olarak çalışması."

DEMOKRATİK ÖZERLİK BİR FIRSAT

Kongre sonrasında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş "İnşallah muhataplarımız bu ciddi deklarasyonu bir kez daha serinkanlılıkla dinleyip okuyup aslında öz yönetimin, özerkliğin hepimiz açısından birlikte yaşam açısından çok önemli bir fırsat sunduğunu görecektir" dedi.

Demirtaş şöyle konuştu:

"Eleştiriye ve öneriye açık bu deklarasyon, çatışmaların sonlanması, mevzunun hendek ve barikat olmadığı, demokrasi sorunu olduğu noktasında tartışmaları ve mücadeleyi siyasi bir zemine çekme konusunda çok önemli bir fırsat sunuyor. Siyaset küskünlükler, kaprisler üzerinden yapılmaz. Ne olursa olsun konuşabilmektir siyaset. Biz HDP olarak bu noktadayız. DTK'nın deklarasyonda ifade edilen mücadele anlayışı ve öz yönetim çerçevesine bağlı kalarak bir siyasi mücadeleyi yürüteceğimizi belirtiyoruz."