BIST 9.395
DOLAR 34,57
EURO 36,67
ALTIN 2.905,07
HABER /  GÜNCEL

DSP yerel seçime hazırlanıyor

Demokratik Sol Parti Seçim takviminin başlamamasına karşın hazırlıklarını bütün hızıyla sürdürüyor.

Abone ol

Tayfun İçli, Yerel Yönetimler Ankara Eşgüdüm Başkanı, Masum Türker de Yerel Yönetimler İstanbul Eşgüdüm Başkanı sıfatıyla bölgelerindeki çalışmaları yoğunlaştırdılar. DSP, seçim takviminin başlamamasına karşın hazırlıklarını bütün hızıyla sürdürüyor. Adaylarını belirlemeye bile başladı. Adaylıkları ilk belli olanlardan Eski Devlet Bakanları Tayfun İçli ile Masum Türker hazırlıklarını yoğunlaştırdılar. Tayfun İçli, Yerel Yönetimler Ankara Eşgüdüm Başkanı, Masum Türker de Yerel Yönetimler İstanbul Eşgüdüm Başkanı sıfatıyla bölge çalışmaları yapmaya başladılar. Bilindiği gibi, DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit, bir süre önce il, ilçe ve belde başkanlarına bir genelge göndererek, bölgelerinde olası aday adaylarıyla ilgili çalışma yapmalarını ve bu çalışmalarının sonuçlarını DSP Genel Merkezi’ne bildirmelerini istemişti. Genelge üzerine il, ilçe ve belde başkanları, çalışmalarıyla ilgili olarak Yerel Yönetimler Genel Merkez Eşgüdüm Başkanı ve DSP Genel Saymanı Mecit Şekercioğlu ile sürekli iletişim kurmaya başladılar. TAYFUN İÇLİ’NİN SÖZLERİ DSP Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Ankara Eşgüdüm Başkanı Tayfun İçli, “Bilindiği gibi, yerel yönetim seçim çalışmalarını, Ankara’da bir süre önce düzenlediğimiz ‘Yerelden Genele Halk İktidarı Toplantısı’ ile başlattık. Bu toplantıdan hemen sonra örgüt toplantıları yaparak çalışmalarımıza ivme kazandırdık” dedi. İçli, şöyle devam etti: “Ülke düzeyinde olduğu gibi, yerel düzeyde de gerçek demokrasi, vatandaşın kendini güçlü hissettiği, yöneticilerinden açık ve doğru bilgi alabildiği, yöneticilerine doğrudan hesap sorabildiği ve yöresine sahiplenebildiği bir demokrasidir. Yerel yönetici, çalışmalarını yerel topluluğun yararları doğrultusunda yerine getiren; hiçbir ayırım gözetmeden insanı yerel demokrasinin temeli kabul eden; çalışmalarında açıklığı, saydamlığı, insan haklarını, çoğulcu ve katılımcı demokrasi ilkelerini yaşama geçiren kişidir. Çoğulcu katılımcı demokrasinin olduğu kent yönetimlerinde, kent politikaları, imar uygulamaları bilimin ışığı altında, kentlinin öncelikli gereksinimleri dikkate alınarak bir plan dahilinde hazırlanır. Kamu kaynakları verimli ve yerinde kullanılır. Hırsızlara, vurgunculara, çıkarcılara dağıtılamaz. Türkiye’nin, özelde de Ankara’nın en önemli ve başlıca sorunu, bu anlayıştan yoksun yerel yöneticilerin, belediye yönetimlerine egemen olmalarından kaynaklanmaktadır. Kendini destekleyen çıkar amaçlı güç odaklarına diyet borcu olan ya da kendine, yakınlarına ve partililerine kamu kaynaklarını paylaştırmayı amaçlayan, iki yüzlülüğü, takıyye yapmayı alışkanlık haline getiren, Atatürkçülüğe gerçekte inanmayan onun ilkelerini her fırsatta yok etmeye çalışan, ama işine geldiğinde Atatürkçülüğün en şiddetli savunucusu olan, din istismarcılığını yaşam biçimi haline getiren kişi ve siyasilerden, ülkemizin özellikle de yerel yönetimlerimizin kurtulması gereklidir.” MASUM TÜRKER’İN SÖZLERİ Ekonomiden Sorumlu eski Devlet Bakanı ve Yerel Yönetimler İstanbul Eşgüdüm Başkanı Masum Türker de İstanbul için çok sayıda projelerinin olduğunu belirterek, bunları seçim takvimi başladığında İstanbullular’a anlatacaklarını söyledi. İstanbul’a üçüncü köprü yerine tüp geçit yapılmasından yana olduklarını vurgulayan Masum Türker, “Çünkü, her bir köprünün sorunları çözmediğini, yeni kaoslara neden olduğunu biliyoruz” dedi. Türker, şöyle konuştu: “Önemle üzerinde durduğumuz bir konu da, depremi çözen, ama orada kendi mülkü üstünde bile yaptığı inşaatları salt kayıtdışılığa itmek için, salt rüşvet alabilmek için, salt kendi siyasetini finanse edebilmek için kurduğu vakıflara para toplatanların önünü kesmek için oraların yasal sahiplerinin, kendi tapuları için en azından rüşvet vermelerini engelleyecek bir yöntem bulacağız. SİT alanlarının, orman alanlarının peşkeş çekilmesini kesinlikle önleyeceğiz. Bu, İstanbullular’ın hassasiyetidir. Çünkü, onların hangi mafya grupları içinde olduğunu biliyorlar. Biz İstanbul’da bir yerel yönetim eğitim merkezi kuracağız. Bu yerel yönetim eğitim merkezinde gazeteci dostlarımız, üniversitedeki hocalarımız, bu konuda kendi uzmanlığı olan insanlar, demokratik kitle örgütlerinin başkan ve yöneticileri gelecekler, bize, nasıl bir İstanbul istediklerini anlatacaklar. Biz, onlarla birlikte İstanbul’a özgün Demokratik Sol Kültür’ün bakışı altında İstanbul seçim bildirgemizi hazırlayacağız.”