DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, "Asgari ücrete devlet sübvansiyonu çok yüksek oranda olmalıdır. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin işçi çıkarmasının önüne geçilmeli, istihdam özendirilmelidir." dedi.
Abone olDSP Genel Başkanı Aksakal, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, doğumunun 150. yılında İstiklal Marşı şairi, milli mücadelenin önemli isimlerinden Mehmet Akif Ersoy'u saygı, rahmet ve şükranla yad ettiğini söyledi. Aksakal, 22 Aralık 1914'te başlayıp 15 Ocak 1915'te sona eren ve Sarıkamış'ta vatan topraklarını Rus işgalinden kurtarmak için verilen mücadelede şehit olan Mehmetçiği de andı.
İktidarda bulunanların, en çok muhalefetin yetersiz, başarısız ve anlayışsız olduğu dönemlerde hata yaptığını belirten Aksakal, sağlıklı ve etkili bir muhalefetin var olduğu sistemde yürütme erkinin daha dikkatli, daha kontrollü ve daha uyumlu olma mecburiyeti hissedeceğini ifade etti. Aksakal, "Biz de yeri geldikçe yönetimde yaşanan basiretsizlikleri, yanlış karar ihdaslarını, yanlış stratejileri gündeme getiriyor ve eleştiriyoruz. Ancak eleştirirken de olması gereken doğruları yerine koyuyoruz." dedi.
"Mecliste kimse aklının estiği gibi davranamaz"
TBMM Genel Kurulunda yaşanan gerginliklere işaret eden Aksakal, "Gazi Meclisin Genel Kurul salonu ne Kadıköy Meydanı, ne de İstiklal Caddesi'dir. Burada hiç kimse aklının estiği gibi, gönlünün keyfine geldiği gibi davranamaz, davranmamalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
"Burası emperyalizme karşı ilk ulusal kurtuluş savaşını yönetmiş ve kazanmış Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Burası devlete meydan okunacak yer değildir." diye konuşan Aksakal, dünyanın gelişmiş ülkelerinin hiçbirinde sosyal hayatta dahi terör örgütlerini savunmanın, onlardan ve sözde lider kadrolarından övgüyle bahsetmenin hoş görülmeyeceğini dile getirdi. TBMM'de yer alan ve PKK terör örgütünün siyasi ayağı olan partinin mensuplarının kürsü dokunulmazlığına güvenerek yaptıkları konuşma içeriklerinin, tavır ve davranışlarının artık tahammül sınırını aştığını kaydeden Aksakal, "Masum ana dil gerekçesi arkasına saklanıp, hain bölücü emellerini güçlendirme gayretinde olanları hepimiz çok iyi biliyor ve tanıyoruz. Ne olacaksa bir an önce olmalıdır, yara kangren olmadan tedavi edilmelidir." şeklinde konuştu.
Asgari ücret tespiti ile ilgili çalışmalarda artık sona doğru yaklaşıldığını ifade eden Aksakal, yaşanan ekonomik sıkıntıların en çok etkilediği kesimlerin başında yer alan asgari ücretli çalışanların bir nebze olsun rahat nefes alabilmesini sağlayacak kararın belirlenmesini temenni ettiklerini belirtti. Asgari ücretin bundan böyle yılda bir kere belirleneceği öngörüldüğü için 2024 enflasyon ihtimali de göz önüne alınarak, asgari ücret tutarının 20 bin lira seviyelerinde tespit edilmesinin hakkaniyet kriterlerine uygun olacağını söylediklerini hatırlatan Aksakal, "Bu kez biraz daha somut yaklaşmak gerekirse asgari ücrete devlet sübvansiyonu çok yüksek oranda olmalıdır. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin işçi çıkarmasının önüne geçilmeli, istihdam özendirilmelidir." diye konuştu.
Aksakal, özellikle emekli maaşının kamu vicdanını rahatlatacak düzeyde belirlenmesi ve minimum 14 bin ile 15 bin lira arasında olması gerektiğini ifade etti.
"Faiz indirimi 2024'ün dördüncü çeyreğine bırakılmalı"
Türkiye ekonomisinde 2024 yılı için en önemli konunun, büyümeden ne kadar fedakarlık yapılacağı olduğunu belirten Aksakal, uygulanan politikalarla iç talebin azaltılmasının, ihracata önem verilen bir yıl olacağını gösterdiğini söyledi. Aksakal, "Yerel seçim ve ekonomik zorluklar sebebiyle faiz indirimine erken, yani 2024 yılının ilk çeyreğinde gidilirse yabancının ülkemize bakış açısı değişir, enflasyon olumsuz etkilenir ve döviz kurları TL karşısında hızlı artış yönüne kayabilir. Bizim değerlendirmemize göre faiz indirimleri, 2024 yılının enflasyon durumuna göre yılın dördüncü çeyreğine bırakılmalıdır." değerlendirmesini yaptı.