Dr. Aytun Çıray haksız davayı kazandı
Dr. Aytun Çıray hakkında açılan tek davayı kazandı.
Sağlık Bakanlığı eski müsteşarlığı sırasında Sağlık Bakanlığı’nda şeffaflığı sağlamaya çalışırken başını derde sokan Dr. Aytun Çıray haklı çıktı.
Adına “Çekirdek Kaynak Yönetim Sistemi” denilen ve amacının Sağlık Bakanlığı’nda tüm personel, başta ilâç olmak üzere ruhsat işlemlerinin, mal ve hizmetlerin, ihalelerin izlenmesini sağlayacak çalışma bir çok kişiyi rahatsız etmişti.
Bu nedenle imzasız veya sahte imzalı ihbarlar olmasına rağmen, Dr. Aytun Çıray görev süresi içinde ihale sürecinin teftiş edilmesini çalıştığı bakanlardan talep etti.
Bunun üzerine, Başmüfettişler Nihat SABUNCU ile Fevzi TIRAŞ ve Müfettiş Yardımcısı Gökhan ELMACIOĞLU tarafından düzenlenen Rapor’un Netice ve Kanaat Bölümü’nde;
“…Kendi verdiği kredilerle yapılan satınalmalar konusunda mevzuat düzenleme yetkisinde olan Dünya Bankası’nın kendi ilkeleri ile çelişen bir satınalmanın yapılmasına onay vermesinin Müfettişliğimizce mümkün görülmediği, dolayısıyla yapılan ihale işlemlerinin incelenebildiği kadarıyla satınalmayı gerçekleştiren kuruluşun mevzuatına uygunluk gösterdiği, ayrıca incelemeye esas teşkil eden şikayet dilekçesinin imzasız olması ve ileri sürdüğü iddiaları destekler nitelikte bilgi ve belge içermemesi dilekçenin altına adı yazılmış bulunan Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Rahmi AKTEPE’nin dilekçe ile ilgilerinin olmadığı ve dilekçede yazılan hususlar hakkında bilgisi bulunmadığı yolundaki ifadesinin birarada değerlendirilmesi ile inceleme konusu olan İkinci Sağlık Projesi Çekirdek Kaynak Yönetimi Sistemi ihalesi ile ilgili olarak Müfettişliğimizce bu aşamada bir işlem yapılmasına gerek olmadığı…”
tespiti yer almıştır.
Aynı soruşturma bu defa Dr. Aytun Çıray görevinden ayrıldıktan sonra, hem de bu defa Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından tekrarlandı ve şu karar varıldı:
“…ÇKYS İhalesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde ÇKYS İhalesinin Bakanlığın gelecekteki yönetim kapasitesini güçlendirmede ve karar vericilere destek sağlamada önemli bir fonksiyon ifa edeceği ihaleye ilişkin iş ve işlemlerin Dünya Bankası usul ve esaslarına uygun olarak yürütüldüğü bu ihale ile ilgili olarak herhangi bir görevli hakkında idari ve adli yönden yapılacak bir işlem bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır”
Ayrıca ihale Sağlık Bakanlığı tarafından değil Birleşmiş Milletler rafından yapıldığı, son onayı Dünya Bankası ve Bileşmiş Milletler Kalkınma Fonu tarafından verilmiş, ihale Dr. Aytun Çıray görevden ayrıldıktan sonra sona ermiş, Dr. Aytun Çıray’ın prosedür gereği ihalenin hiçbir aşamasında imzası olmamış olmasına rağmen; zamanın bakanı Osman Durmuş tarafından anlaşılmaz şekilde dördüncü defa soruşturma açılarak “Denetim görevini ihmal ettiği gerekçesi” ile görevini ihmal ettiği gerekçesi ile müteselsilen tazminat talep edilmiştir.
Soruşturmanın siyasal olduğu konusunda kuşkuları haklı çıkaran kararda imzası bulunan Sağlık Bakanlığı Başmüfettiş Fevzi Tıraş ile, aynı ihale için geçmişte “Müfettişliğimizce bu aşamada bir işlem yapılmasına gerek olmadığı…” diyerek imza atan Fevzi Tıraş olmuştur.
Diğer taraftan hiçbir yolsuzluk iddiası olmayan soruşturmanın basına sanki yolsuzluk soruşturması imiş gibi yansıtılması siyasallaşmanın kesin kanıtı olmuştur.
O dönemde Dr. Aytun Çıray “Denetim görevini ihmal ettiği” gerekçesi ile talep edilen tazminatı ödemeyi reddederek:
“Hiçbir aşamasında imzam olmayan, Birleşmiş Milletler tarafından yapılan, görevden ayrılmamdan sonra sonuçlanan, bir kuruş ödemesinde bile onayım olmayan, tüm şikâyetlerin incelenmesini Bakanlardan kendi imzamla talep ettiğim, görevden ayrıldıktan sonra da Başbakanlık Teftiş Kurulunca olumlu sonuçlanan, her altı ayda bir;
Dünya Bankası denetimine, Hazine Müsteşarlığı tarafından yıllık denetime, Bankalar Yeminli Murakıpları tarafından yapılan denetime, UNDP(Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı) ile yapılan Yönetim Hizmetleri Anlaşması(MSA) kapsamında kullanılan fonlar için Birleşmiş Milletler tarafından yapılan denetime, Maliyet Paylaşım Anlaşması kapsamında 3'lü denetime(Birleşmiş Milletler, Devlet Planlama Teşkilatı, SPGK), YAPILAN HER İŞ İÇİN DÜNYA BANKASINDAN ALINAN "OLUR"(NO OBJECTİON) DENETİMİNE, Her türlü mal ve hizmet alımına yönelik Maliye Bakanlığı onayları ve Sayıştay vizelerinede tabi olan ihalede hiçbir sorumluluğum yoktur buyrun mahkemede hesaplaşalım” demiştir.
Sonuçta yıllar süren ve tam dört ayrı bilirkişi ekibi tarafından incelenen ÇKYS ihalesindeki talebin haksız olduğu, Dr. Aytun Çıray’ın haklı olduğu Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/638 esas, 2004/421 karar no.su ile tespit edilmiştir.
Yani 1993-1997 yılları arasında Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı yapan Dr. Aytun Çıray hakkında yapılan siyasal amaçlı soruşturmalar boş çıkmıştır.
Sayıştay tarafından yanlış ödendiği gerekçesi ile tazmin edilmesi istenen 115 milyar lirada hukuka uygun olarak rücu edilmiş ve geri alınmıştır.
Bu arada Dr. Aytun Çıray hakkında hiçbir yolsuzluk davası açılmadığı da anlaşılmıştır.
Sağlık Bakanlığı eski müsteşarlığı sırasında Sağlık Bakanlığı’nda şeffaflığı sağlamaya çalışırken başını derde sokan Dr. Aytun Çıray haklı çıktı.
Adına “Çekirdek Kaynak Yönetim Sistemi” denilen ve amacının Sağlık Bakanlığı’nda tüm personel, başta ilâç olmak üzere ruhsat işlemlerinin, mal ve hizmetlerin, ihalelerin izlenmesini sağlayacak çalışma bir çok kişiyi rahatsız etmişti.
Bu nedenle imzasız veya sahte imzalı ihbarlar olmasına rağmen, Dr. Aytun Çıray görev süresi içinde ihale sürecinin teftiş edilmesini çalıştığı bakanlardan talep etti.
Bunun üzerine, Başmüfettişler Nihat SABUNCU ile Fevzi TIRAŞ ve Müfettiş Yardımcısı Gökhan ELMACIOĞLU tarafından düzenlenen Rapor’un Netice ve Kanaat Bölümü’nde;
“…Kendi verdiği kredilerle yapılan satınalmalar konusunda mevzuat düzenleme yetkisinde olan Dünya Bankası’nın kendi ilkeleri ile çelişen bir satınalmanın yapılmasına onay vermesinin Müfettişliğimizce mümkün görülmediği, dolayısıyla yapılan ihale işlemlerinin incelenebildiği kadarıyla satınalmayı gerçekleştiren kuruluşun mevzuatına uygunluk gösterdiği, ayrıca incelemeye esas teşkil eden şikayet dilekçesinin imzasız olması ve ileri sürdüğü iddiaları destekler nitelikte bilgi ve belge içermemesi dilekçenin altına adı yazılmış bulunan Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Rahmi AKTEPE’nin dilekçe ile ilgilerinin olmadığı ve dilekçede yazılan hususlar hakkında bilgisi bulunmadığı yolundaki ifadesinin birarada değerlendirilmesi ile inceleme konusu olan İkinci Sağlık Projesi Çekirdek Kaynak Yönetimi Sistemi ihalesi ile ilgili olarak Müfettişliğimizce bu aşamada bir işlem yapılmasına gerek olmadığı…”
tespiti yer almıştır.
Aynı soruşturma bu defa Dr. Aytun Çıray görevinden ayrıldıktan sonra, hem de bu defa Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından tekrarlandı ve şu karar varıldı:
“…ÇKYS İhalesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde ÇKYS İhalesinin Bakanlığın gelecekteki yönetim kapasitesini güçlendirmede ve karar vericilere destek sağlamada önemli bir fonksiyon ifa edeceği ihaleye ilişkin iş ve işlemlerin Dünya Bankası usul ve esaslarına uygun olarak yürütüldüğü bu ihale ile ilgili olarak herhangi bir görevli hakkında idari ve adli yönden yapılacak bir işlem bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır”
Ayrıca ihale Sağlık Bakanlığı tarafından değil Birleşmiş Milletler rafından yapıldığı, son onayı Dünya Bankası ve Bileşmiş Milletler Kalkınma Fonu tarafından verilmiş, ihale Dr. Aytun Çıray görevden ayrıldıktan sonra sona ermiş, Dr. Aytun Çıray’ın prosedür gereği ihalenin hiçbir aşamasında imzası olmamış olmasına rağmen; zamanın bakanı Osman Durmuş tarafından anlaşılmaz şekilde dördüncü defa soruşturma açılarak “Denetim görevini ihmal ettiği gerekçesi” ile görevini ihmal ettiği gerekçesi ile müteselsilen tazminat talep edilmiştir.
Soruşturmanın siyasal olduğu konusunda kuşkuları haklı çıkaran kararda imzası bulunan Sağlık Bakanlığı Başmüfettiş Fevzi Tıraş ile, aynı ihale için geçmişte “Müfettişliğimizce bu aşamada bir işlem yapılmasına gerek olmadığı…” diyerek imza atan Fevzi Tıraş olmuştur.
Diğer taraftan hiçbir yolsuzluk iddiası olmayan soruşturmanın basına sanki yolsuzluk soruşturması imiş gibi yansıtılması siyasallaşmanın kesin kanıtı olmuştur.
O dönemde Dr. Aytun Çıray “Denetim görevini ihmal ettiği” gerekçesi ile talep edilen tazminatı ödemeyi reddederek:
“Hiçbir aşamasında imzam olmayan, Birleşmiş Milletler tarafından yapılan, görevden ayrılmamdan sonra sonuçlanan, bir kuruş ödemesinde bile onayım olmayan, tüm şikâyetlerin incelenmesini Bakanlardan kendi imzamla talep ettiğim, görevden ayrıldıktan sonra da Başbakanlık Teftiş Kurulunca olumlu sonuçlanan, her altı ayda bir;
Dünya Bankası denetimine, Hazine Müsteşarlığı tarafından yıllık denetime, Bankalar Yeminli Murakıpları tarafından yapılan denetime, UNDP(Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı) ile yapılan Yönetim Hizmetleri Anlaşması(MSA) kapsamında kullanılan fonlar için Birleşmiş Milletler tarafından yapılan denetime, Maliyet Paylaşım Anlaşması kapsamında 3'lü denetime(Birleşmiş Milletler, Devlet Planlama Teşkilatı, SPGK), YAPILAN HER İŞ İÇİN DÜNYA BANKASINDAN ALINAN "OLUR"(NO OBJECTİON) DENETİMİNE, Her türlü mal ve hizmet alımına yönelik Maliye Bakanlığı onayları ve Sayıştay vizelerinede tabi olan ihalede hiçbir sorumluluğum yoktur buyrun mahkemede hesaplaşalım” demiştir.
Sonuçta yıllar süren ve tam dört ayrı bilirkişi ekibi tarafından incelenen ÇKYS ihalesindeki talebin haksız olduğu, Dr. Aytun Çıray’ın haklı olduğu Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/638 esas, 2004/421 karar no.su ile tespit edilmiştir.
Yani 1993-1997 yılları arasında Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı yapan Dr. Aytun Çıray hakkında yapılan siyasal amaçlı soruşturmalar boş çıkmıştır.
Sayıştay tarafından yanlış ödendiği gerekçesi ile tazmin edilmesi istenen 115 milyar lirada hukuka uygun olarak rücu edilmiş ve geri alınmıştır.
Bu arada Dr. Aytun Çıray hakkında hiçbir yolsuzluk davası açılmadığı da anlaşılmıştır.