Dr. Atabay, 18 Kasım 1938'de Dolmabahçe'de 11 kişinin öldüğü izdihamı anlattı
ÇOMÜ İnsani ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mithat Atabay, Atatürk’ün 10 Kasım 1938 tarihinde vefatı sonrası, 18 Kasım tarihinde Dolmabahçe’de katafalka konulmuş cenazesi için halkın katafalk ziyareti sırasında yaşanan izdiham ve ölümleri anlattı.
Abone olÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsani ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mithat Atabay, 10 Kasım 1938 tarihinde hayata gözlerine yuman Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, 18 Kasım 1938 tarihinde Dolmabahçe’de katafalka konulmuş cenazesinin halkın ziyaretine açıldığını söyledi.
Dr. Mithat Atabay, Mustafa Kemal Atatürk’ün katafalka konulmuş cenazesi için yüz bin kişinin akın ettiği Dolmabahçe’de, halkın katafalk ziyareti sırasında oluşan izdiham nedeniyle 7’si gayrimüslim 11 kişinin hayatını kaybettiğini, 40’tan fazla kişinin de yaralandığını belirterek, “Onlar da Mustafa Kemal'i kendi liderleri olarak görüyorlardı. Ve son kez görevlerini yapmak için oraya gittiler” dedi.
Tüm Türkiye’de bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikalinin 84'üncü yıl dönümü nedeniyle anma törenleri düzenleniyor.
Atatürk’ün 10 Kasım 1938 tarihinde hayata gözlerini yumduğu saat 09.05’te verilen ‘Tİ' işaretiyle birlikte 2 dakikalık saygı duruşunda bulunarak, adeta hayat duruyor.
Tarih Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mithat Atabay, 10 Kasım 1938 tarihinde hayata gözlerine yuman Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, 18 Kasım 1938 tarihinde Dolmabahçe’de katafalka konulmuş cenazesi halkın ziyaretine açıldığını belirtti. Dr. Mithat Atabay, Mustafa Kemal Atatürk’ün katafalka konulmuş cenazesi için yüz bin kişinin akın ettiği Dolmabahçe’de halkın katafalk ziyareti sırasında oluşan izdiham nedeniyle 7’si gayrimüslim 11 kişinin hayatını kaybettiğini, 40’tan fazla kişinin de yaralandığını söyledi.
İzdihamda, Deniz Yolları İşletmesi Müdürü Raufi Manyas’ın kızı Bilun (16), Anna (58), Roya Koşnir, Roya Koşnir’in kızı Bela Koşnir, Aşçı Hatice (55), Sütçü Diyamendi (40), Abdülhamit (50), Kevser Mehmet (35), Satenik Ohannes (35), Saint Benoit Lisesi Öğrencisi Paul Kuto (15) ve Belçikalı Leon hayatını kaybetti.
"Onlar da Mustafa Kemal'i kendi liderleri olarak görüyorlardı"
57 yaşında vefat eden Atatürk’ün aslında kısa bir yaşam sürdüğünü belirten Dr. Öğretim Üyesi Mithat Atabay, Atatürk’ün ömrünün önemli bir kısmının cephelerde yada askeri birliklerde geçtiğini kaydederek, “Özellikle Atatürk’ün 1936’dan sonra sağlık durumunun hızlı bir şekilde kötüye gittiği görüldü ve 10 Kasım 1938 tarihinde ise bu hayata gözlerini yumdu. Tabii Mustafa Kemal’in ölümü çok kısa bir süre içerisinde hükümet bildirgesiyle her tarafa duyuruldu. Büyük bir hüzün meydana geldi. Okullar, resmi daireler tatil edilerek bütün bayraklar yarıya indirildi. Mustafa Kemal’in katafalka konulmuş cenazesi de İstanbul’da 17 ve 18 Kasım tarihinde halkın ziyaretine açıldı. Ancak 18 Kasım günü akşam saatlerinde büyük bir kalabalık toplandı ve o sırada izdihama neden oldu. İzdiham sebebiyle 11 kişi hayatını kaybetti, 40 kişide yaralandı. Ölen 11 kişi içerisinde 7 tanesinin gayrimüslim olduğu, 4 tanesinin ise Müslüman olduğunu biliyoruz. Onlar da Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşıydı. Onlar da Mustafa Kemal'i kendi liderleri olarak görüyorlardı. Ve son kez görevlerini yapmak için oraya gittiler” diye konuştu.
"Atatürk’ün ebedi istirahatgahına Çanakkale’den toprak konuldu"
10 Kasım 1938 yılında hayata gözlerini yuman Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk için Çanakkale’deki Cumhuriyet Meydanı’nda da tören düzenlendiğini ifade ede Mithat Atabay, sözlerine şöyle devam etti:
“Çanakkale’de de bu tören Cumhuriyet Meydanı’nda yapılmıştır. Törene resmi erkan ve kasabalardan köylerden insanlar gelmiştir. İnsanlar büyük üzüntüleri dile getirdi. O sırada halkevi başkanı olan Halil Dilmaç’ın konuşması çok etkili olmuştur. En sonunda ölüm marşı çalınmıştır. Bozcaada’da törenleri yapan kişi ise Rum kökenli ve Mustafa Kemal’in askerlerinden bir tanesi olan Sokrat İncesu’ydu. Aradan yıllar geçti ve 1953 yılında Anıtkabir yapıldı. Anıtkabir’e gönderilecek olan toprak konusunda Çanakkale oldukça ilginç olaylara sahne oldu. O sırada Çanakkale Valisi olan İhsan Sabri Çağlayangil, Anıtkabir’de Atatürk’ün kabrine dökülecek toprakları Atatürk’ün savaştığı yerden almıştır. İlk olarak karargah yeri olarak kullandığı bugünkü evinin bahçesinden, daha sonra Arıburnu’ndaki Mehmetçik Anıtı’ndan, Anafartalar ve Seddülbahir’deki Ertuğrul Tabyası'nın oradan toprak alındı. Daha sonra Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk’ün birlikte Çanakkale Savaşları'na katıldığı arkadaşları ve öğrencilerin katıldığı atlas torba içerisinde topraklar konularak Ankara’ya gönderilmiş; Atatürk’ün kabrine taşınmasının ardından bu topraklar serpilmiştir.”