BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA

DP GİK’ten uyarı

DP GİK bir bildiri yayınlayarak, hükümetin ülkenin gerçek gündemini gizlediğini ve bir an önce halkın sorunlarına ilgi göstermesi gerektiğini belirtti.

Abone ol



ZÜBEYİR KINDIRA
İNTERNETHABER

ANKARA- Demokrat Parti (DP) Genel İdare Kurulu yayınladığı bildiri ile Türkiye’nin gerçek gündemden bilerek uzaklaştırıldığını ileri sürdü ve hükümetin bir an önce halkın acil sorunlarına eğilmesi uyarısında bulundu.

İKTİDAR -MUHALEFET BİRLİKTE
Bildirgede, ‘Türkiye’nin son günlerde hiç hak etmediği bir karmaşa ortamına sokulduğu’ ileri sürülerek, “milletimizin gerçek sorun ve ihtiyaçlarına eğilmek ve çözüm geliştirmek konusundaki yetersizlikleri artık aşikar hale gelmiş bulunan iktidar ve ana muhalefet, gereksiz yere olay yaratmak ve gündemi bilerek ve isteyerek saptırmak çabasına girmiştir” denildi.

KARARSIZLAR YÜZDE 50 OLDU
Milletin her şeyin farkında olduğunun kaydedildiği açıklamada, “son kamuoyu yoklamaları, hem iktidarın hem ana muhalefetin giderek toplumun tepkisiyle karşılaştığını, kararsız seçmenlerin neredeyse % 50’ye ulaştığını göstermektedir. 10 milyonu aşkın insanımızın yoksulluk, üç milyondan fazla fakirin ise açlık sınırının altında yaşamaya mahkum olduğu, işsizlerin sayısının süratle arttığı ve 6 milyonu aştığı, sanayide, tarımda, hizmetlerde üretimin hızla düştüğü, halkımızın gözünden kaçmamaktadır. Altı yıldır tek başına iktidarda olan hükümet, ekonominin çöküntüsünü, küresel krize sığınarak açıklamaya çalışsa da, kimsenin buna inanmadığı açıktır” denildi.

KRİZ TETİKLEDİ
Son küresel krizin Türk ekonomisinin çoktandır içinde düşürüldüğü açmazı iyice su yüzüne çıkarttığının ileri sürüldüğü açıklamada,”bizi teğet geçtiği” iddia edilen krizin sadece durumu daha da ağırlaştırdığını ve iktidarın hala yeterli çözümler üretemediği görülmektedir” denildi. GİK açıklamasında şunlara değinildi:

ZEMİN YİTİRİYORUZ
“Herkes bilmektedir ki, toplumumuzun temel siyasal gereklerini karşılayacak demokratik, anayasal yapılanmalara yoğunlaşılmak yerine, seçmen sayılarıyla oynanmakta, Ergenekon gibi çözümü yargıya ve hukuka ait konular, siyasi alana çekilerek zora sokulmaktadır. Devletin temeli olan erkler, sorumsuzca karşı karşıya getirilmektedir. Uluslar arası ilişkilerde Türkiye’nin hızla zemin kaybettiği vakıası da gizlenmek istenmekte, Kıbrıs’taki edinilmiş haklarımızın aşındırıldığı, hatta yitirildiği; Avrupa Birliği hedefinin giderek uzaklaştığı, hatta belki de gözden çıkarıldığı; Irak’ın Kuzeyinde, Kerkük’te, Türkiye’nin ulusal güvenliği ve çıkarları çiğnenme tehlikesi ile karşı karşıya bulunurken, bunlarla ilgilenilmek yerine, Arap-İsrail ilişkilerinde kimseyle danışmadan arabuluculuğa soyunulduğu, ne var ki, uluslar arası toplumun desteğiyle hareket eden Fransa ve Mısır’ın ön aldığı ve Türkiye’nin bir kenara itildiği, sadece Gazze’ye asker sağlayacak ikinci sınıf bir konuma düşürülmekte olduğu; ABD’nin yeni Başkanı olacak Obama ile yüz yüze görüşme çabalarının yanıt bulamadığı; İran ve Suriye’ye uluslar arası ilişkilerinde destek sağlama yönelimlerinin bir yere varmadığı; Kafkasya’daki olayları etkilemek için önerilen işbirliği planlarının bir kenara itildiği; enerji gibi yaşamsal konularda, stratejik yararlar sağlanabilecekken, tutumları her zaman garanti edilemeyecek kaynaklara bağımlılık yaratıldığı görülmektedir. Türkiye’nin bu gidişe “artık yeter” deme zamanı gelmiştir.”