BIST 8.664
DOLAR 34,35
EURO 37,41
ALTIN 3.022,45
HABER /  GÜNCEL

Dörtgözle kanunu bekliyorlar.

Çocukların dünyasındaki vazgeçilmez olan çizgi filmde yerli üretim üretimin yok denecek kadar az olmasının nedeni belli oldu. Çizerler kanunun çıkmasını bekliyor.

Abone ol

Aksiyon dergisi bu sayısında çocukların müptelası olduğu çizgi film konusunu kapak konusu yaptı. Geniş çaplı araştırmada Türkiye'de çizgi filme olan ilgisizlik ve bu konuda çalışma yapılamamasının nedenleri de ortaya kondu. İşte Aksiyon'un araştırması: Müptelası olduğumuz kahramanlarının işleri tıkırında gitse de çizgi dünyası ne ekranlarda göründüğü kadar renkli ne de sorunsuz... Bu sektörde bilmediğimiz çok şeyler olduğu kesin. Neler derseniz verecek çok cevabımız var!.. Renkli çizgilerden ibaret olan çizgi film, sessiz sedasız da olsa hayatımızın her karesinde kendine bir yer buldu. Bazen saatlerimizi karşısında tükettik, bazen de göz ucuyla bakarken bıyık altından güldük. Ne kadar gerçek dışı olduğunu zaman içinde kavrasak da çizgi filmlerin gözümüzdeki kendine has çocuksuluğu ve çizgilerin rengi hiç değişmedi. Otuzlu yaşlara ulaşmış olsak da pek çoğumuz renkli çizgilere kayıtsız kalamadık. Dün Pembe Panter, Heidi, Ayı Yogi, Vikingler, Temel Reis, Sinbad, Red Kit gibi çizgi karakterleri seyrederek büyüyen neslin çocukları bugün Bugs Bunny, Donalt Amca, Tweety, Mickey Mouse, Tom ve Jerry, Şirinler, Şeker Kız Candy ve Tazmania Canavarı gibi ekran yıldızlarını izliyor. İzlemekle kalmıyor, çizgi kahramanların figürleri ile bezenmiş ürünleri satın alıyor, onların resimlerinin olduğu tişörtleri giyiyor, üzerinde Tom ve Jerry'nin olduğu bardaktan sütünü içiyor, Donalt Amca'lı kalemleri, silgileri kullanıyor. Kendine has büyüsü ile çizgi filmler, çocukları içinde bulundukları hayal dünyasından alıp, kurgulanmış bir başka dünyaya taşıyor. Hem de neredeyse yasa haline gelmiş kuralları ile birlikte. Bilinen tesadüfler, korku seansları, kovalamacalar ve güldüren sevimli aksilikler çizgi dünyasının vazgeçilmez kurallarıdır adeta... Nitekim, çizgi filmlerde havada asılı kalan biri bu durumun farkına varıncaya kadar yere düşmez mesela... Korku anında bütün tabiat kanunları etkisiz hale gelir; bir kötü ses çizgi karakterin dimdik havaya sıçramasına neden olur; bu hareket genelde bir avizenin kordonunda, bir bayrak direğinin ucunda ya da bir ağacın tepesinde son bulur. Ayrıca, bir kedi bulunduğu kabın şeklini alabilir, farenin girdiği deliğe pekala o da girebilir. Eylem her ne olursa olsun eğlenceli bir tarafı muhakkak vardır. Walt Disney'de dünyanın en iyi animatörleri çalışıyor. Bütün çizgi filmler, devasa stüdyolarda her biri kendi alanında başarılı 150 ila 200 kişi tarafından hazırlanıyor. Her bir saniye için 25 resim çiziliyor. Bu da görüntü kalitesini yükseltiyor. Japon animeleri ise, birbirinden bağımsız şirketler tarafından yapılıyor. Pazara hakim bir şirket yok. Japon çizgi filmleri çocuklar kadar gençlere ve yetişkinlere de hitap ediyor. Japonlar, bir saniye için ortalama 12—16 resim kullanıyor. Walt Disney'de yapılan çizgi filmin bir dakikası 6 bin dolara mal olurken, Japon filmlerinde bu maliyet 3 bin 500 ila 4 bin dolar arasında değişiyor. Fransa ve Japonya'da yapılan çizgi filmlerin yüzde 70'inin maliyeti devlet ve özel kuruluşlar tarafından karşılanıyor. Yıllık cirosu yaklaşık 60 milyar dolar olan Walt Disney ise devlet desteği almıyor; çünkü 1970'lerde ürettiği çizgi filmlerin bile gösterim hakkını satarak büyük kazançlar elde ediyor. Ayrıca bol Oscar ödüllü film şirketleri, televizyon kanalları ve Disneyland'lerden yüklü paralar kazanıyor. Türkiye'de çizgi film sektörü ne durumda? Dünyadaki gelişmelerin aksine Türkiye'de ne çizgi film sektöründen ne de alt pazarlarından bahsetmek mümkün... Sektör, birbirinden bağımsız küçük stüdyolardan ve atölyelerden oluşuyor. Üretim ise yok denecek kadar az. Televizyonda yayınlanan çizgi dizilerin neredeyse tamamı Amerikan ve Japon ürünü. Ülkemizde ayda 2 bin saat çizgi film gösterimi yapılıyor. Bunların yüzde 1'i bile yerli yapım değil. Gösterilen çizgi filmlerin yüzde 60'ı Japon, geri kalanı da Amerikan yapımı. Türkiye'de bu zamana kadar yapılmış tüm yerli yapım çizgi filmler dört saatten fazla değil. Televizyon kanalları da yerli yapımlar olmadığı için yabancılara ait çizgi filmleri yayınlamak zorunda kalıyor. Sera Prodüksiyon Yapım Şirketi ve çizgi film pazarlama şirketi sahibi İlker Demirel, pazarlamaya çalıştığı 200'ün üzerindeki çizgi filmden sadece otuzunun yerli yapım olduğunu söylüyor. Bir türlü çıkmayan çizgi film yasası Türkiye'de yerli çizgiler ancak 20 saniyelik reklam filmlerinde gösteriliyor. Animatör ağırlıklı ders veren tek okul Eskişehir Anadolu Üniversitesi Çizgi Film ve Animasyon Bölümü. 14 yıl önce açılan okuldan bugüne kadar 200 öğrenci mezun oldu. Çizgi film sektörü olmadığından, mezunların hemen hemen hepsi ya film yapım şirketlerine ya da reklam ajanslarına yöneliyor. Yerli çizgi filmler Elle, Düşler Evi, Elif Video, Anatolia, Adım Prodüksiyon, Sera Prodüksiyon gibi yapım şirketleri tarafından üretiliyor. Devlet desteği neden sona erdi Hiçbir destek almadan ayakta durmaya çalışan bu şirketler, çizgi dünyasının Türkiye'de sektör haline gelememesini 'çizgi film kanunu'nun çıkmamasına bağlıyor. Çizgi film yapımcıları 8 yıldır bu kanunu bekliyor. Kanun çıkarsa, tüm televizyon kanalları yüzde 5 yerli yapım çizgi film gösterimi yapmak zorunda. Söz konusu kanun bütün ülkelerde olmasına rağmen Türkiye'de yok. Gün içinde yayınladığı uzun süreli çizgi film kuşaklarıyla dikkat çeken Show Televizyonu Programlar Birimi, bu eleştirilere katılmıyor. Yerli yapımcıların değerlendirmelerini haksız buluyor ve çizgi film piyasasında bir tekel olduğunu hatırlatarak sektörün yabancı şirketlerin kontrolü altında olduğunu vurguluyor. Türk çizgiler Ortadoğu pazarında Türkiye'de, yerli çizgi filmler genelde Samanyolu ve Kanal 7 gibi kanallarda izleyicinin karşısına çıkıyor. Bir de Ortadoğu ülkelerinde kendine yer buluyor. Halihazırda çizgi filmlerimiz İran, Suudi Arabistan, Endonezya, Malezya, Irak, Tunus, Mısır, Ürdün, Tayvan gibi ülkelerde gösteriliyor. Sinemada olduğu gibi çizgi filmde de gelişmiş tek Müslüman ülke İran. Diğer ülkelerdeki boşluğu Türklerin yaptığı çizgi filmler dolduruyor. Ayrıca, bu işi öğrenmek için Irak, Suudi Arabistan, Tunus, Ürdün, Cezayir, Mısır, Endonezya gibi ülkelerden gençler Türkiye'ye geliyor. Amaçları, yapım şirketlerinde çalışıp öğrendikleri bilgileri ülkelerinde uygulamak. Bu geri dönüşümden dolayı İslamî çizgi film açısından Ortadoğu ülkelerinde bir canlanma görülüyor. Nerede Türk çizgi kahramanımız? Ali Osman Emiroğlu, çizgi romanlardan yola çıkarak bir çizgi film kahramanı ortaya çıkarılabileceğini savunuyor. Emiroğlu'na göre, eğer çizgi roman kahramanı tanınırsa bunu çizgi diziler ve sinema filmleriyle destekleyerek bir kahraman ortaya çıkarılabilir. Damlacık ve Toraman adında iki karakter çalışması olan animatör Orhan Bal, bir kahramanın oluşması için filmin dizi şeklinde olmasının şart olduğunu söylüyor. Sevimli ve bir o kadar da karmaşık çizgi dünyasında yeni gelişmeler, beklenen yasanın çıkmasıyla farklı farklı renklere bürüneceğe benziyor. Zamanla canlanan yerli çizgi film camiası belki de Ortadoğu'ya tamamen hakim olabilecek. Belki de bir Türk çizgi film kahramanı yakın zamanda ekranlarda boy gösterebilir ve tarafınızdan sevilmeyi bekliyor olabilir. Kaynak: Aksiyon Dergisi