BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  DÜNYA

Doradan Kıbrısa yeni formül

Yunanistan Dışişleri Bakanı Bakoyanni'nin Kıbrıs'taki yeni açılımı anlattı. İşte yeni formulün ayrıntıları...

Abone ol

Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni'nin Kıbrıs'ta yeni bir açılım hazırlığı içinde olduklarını açıklamasının ardından, gözler AB ile Ankara arasında gayriresmi düzeyde ele alınan yeni bir formüle çevrildi.

Ankara için henüz resmi bir politika niteliği taşımayan plan, Kıbrıs'taki 'Yeşil Hat' üzerinde bir serbest ticaret bölgesi kurulması fikrini içeriyor.

Konuyla ilgili bilgi veren siyasi kaynaklar 'Yeşil Hat'ta iki taraflı serbest ticaret bölgesi' fikrinin, Ankara ile Brüksel arasında gündeme geldiğini ve konunun bu hafta içinde Washington'a da aktarıldığını söyledi. Ancak taraflar henüz resmi tavır almadı.

'İzolasyonların kaldırılmasına yardımcı'
Ada'daki Türk ve Rum taraflarının ortaklaşa ve eşit biçimde yararlanacakları serbest bölgenin, KKTC'ye yönelik ekonomik izolasyonların kaldırılmasında önemli bir adım oluşturabileceğine dikkat çekiliyor.

Ancak Türkiye'nin limanlarını Rumlara açmadan önce bu beklentinin ne ölçüde karşılanacağı şimdilik soru işareti.

Yunan Bakan Bakoyanni'nin geçtiğimiz hafta açıkladığı önerisini değerlendiren ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Adam Ereli ise planı henüz görmediğini, ancak çözüme yönelik çabaların Annan Planı çerçevesinde yürütülmesini desteklediklerini söyledi.

Rumlar Annan Planı'na 'hayır' demişti
BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Ada'daki taraflara sunduğu 'Annan Planı', 24 nisan 2004'te halkoyuna sunulmuş, Kıbrıslı Türklerin yüzde 65'i plana 'evet' derken, Rumların yüzde 76'sı 'hayır' demişti.

Annan Planı'nın ardından Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik girişimler rafa kaldırılmıştı. Son olarak, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 24 ocakta Türkiye'nin Kıbrıs Eylem Planı'nı açıklamış, plana Avrupa ve ABD'den destek gelmişti.

Türkiye - AB fiili müzakereleri başladı
AB ile Türkiye arasındaki fiili müzakereler, Kıbrıs Rum kesiminin tüm engelleme çabalarına karşın 12 haziranda başlamıştı.

Kıbrıslı Rumların, Türkiye ile fiili müzakerelerin 'bilim ve araştırma' başlığında açılıp kapanmasına yönelik itirazları, AB Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi'nde aşılmıştı.

Son ana kadar Rum kesiminin itirazlarının giderilmesini bekleyen Ankara, AB'nin Ortak Tutum Belgesi'ni inceledi ve Ortaklık Konseyi'ne katılma kararı almıştı.

Bu gelişmenin ardından Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Başmüzakereci Ali Babacan, Lüksemburg'a hareket etmişti.

Kıbrıs Rum yönetimi ile varılan uzlaşmaya göre, AB'nin müzakerelerle ilgili Ortak Tutum Belgesi'ne eklenen bazı ifadelerle fiili müzakerelerin yolu açılmıştı.

Belgede, Gümrük Birliği ve Ek Protokol içinde olmak üzere Ortaklık Anlaşması gereklerinin yerine getirilmesinin önemi vurgulanmıştı.
Bu konuda sorumlulukların yerine getirilmemesi halinde bütün müzakere sürecinin etkileneceği kaydedilen belgede, ''AB, bu çerçevede 21 eylül 2005 tarihinde Kıbrıs ile ilgili yayımladığı deklarasyona atıfta bulunuyor'' denilmişti.

Belgede, gelişmeler çerçevesinde gerektiği takdirde fiili müzakerelerin başlatılacağı bilim ve araştırma faslına geri dönebileceği belirtiliyordu.

'Bilim ve araştırma' faslıyla ilgili AB müktesebatının sınırlı olması nedeniyle fiili müzakerelerin aynı gün açılıp kapatılmasına itiraz eden Rum kesimi, bunu 'Türk liman ve havaalanlarının açılması ve tanınma'yla bağlantılı hale getirmeye çalıştı.

Türkiye 3 ekimde müzakerelere başladı
Türkiye ile AB arasındaki müzakereler 3 ekim tarihinde başlamıştı. Türkiye'nin 3 ekimde AB ile müzakerelere başlamasından önce Avusturya'nın 'imtiyazlı ortaklık' ta diretmesi krize neden olmuştu.

Avusturya, Müzakere Çerçeve Belgesi'ne 'imtiyazlı ortaklık' ibaresinin girmesi için uzun süre direnmişti. 25 üyeli birlik içinde tek kalan Avusturya'nın sonunda direnci kırılmış ve Müzakere Çerçeve Belgesi onaylanmıştı.

Avusturya ile yürütülen pazarlıkların uzun sürmesi nedeniyle diplomaside pek sık uygulanmayan bir kural işletildi. Pazarlıkların yürütüldüğü Lüksemburg'ta saatler gece yarısına iki dakika kala 23.58'de durdurulmuştu.

AB Dönem Başkanlığı'nı yürüten İngiltere, bu süreçte Türkiye'ye önemli ölçüde destek vermişti. AB kulislerinden sızan bilgilere göre, İngiltere'nin diplomasideki başarısı müzakerelerin başlamasında etkili oldu.

CNN Türk