BIST 9.420
DOLAR 34,34
EURO 36,44
ALTIN 2.839,63
HABER /  GÜNCEL

Domuz gribinde ürküten gelişme

Domuz gribi olarak bilinen H1N1 virüsünde kritik aşama. Bugün iğne olmayanlar yarın mecburen aşı olacak.

Abone ol

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, ''İlerleyen yıllarda mevsimsel grip olan 'H3N2' yerine 'H1N1' virüsü kendini gösterecek. Bu nedenle, bundan sonra mevsimsel grip aşılarının içeriğinde H1N1 de olacak'' dedi.

NEDEN DOMUZ GRİBİ DENDİ?

Halk arasında ''domuz gribi'' olarak bilinen H1N1 virüsünün, dünyada ilk olarak Meksika'da kendisini gösterdiğini ve yıllar önce domuzlarda görüldüğü için bu şekilde isimlendirildiğini söyledi.

Ceyhan, dünyada her 30-40 yılda bir grip salgını yaşandığını ve salgınlara o zamana kadar görülmemiş olan yeni bir virüsün neden olduğunu anlattı.

Şu an dünya genelinde salgına yol açan H1N1 virüsünün, henüz insanların bağışıklık sistemince tanınmadığı için ağır seyredebilen hastalığa yol açtığını ifade eden Prof. Dr. Ceyhan, domuz gribine bağlı ölüm riskinin binde 1 olduğunu kaydetti. Ceyhan, H1N1 virüsünün insanların bağışıklık sistemince kabul edilmesiyle birlikte her yıl görülen mevsimsel grip şekline dönüşeceğini vurguladı.

1889'da ''Rus gribi'', 1900'da ''Eski Hong Kong gribi'' ve 1918'de ''İspanyol gribi'' adıyla gribe bağlı büyük salgınlarının yaşandığına işaret eden Ceyhan, İspanyol gribinde 5 ay içerisinde dünyada yaklaşık 100 milyon kişinin hayatını kaybettiğini anımsattı.

Mustafa Kemal Atatürk'ün de İspanyol gribine yakalandığını ifade eden Mehmet Ceyhan, salgının mart ayındaki ilk dalgasında küçük çocuklar ile yaşlıların etkilendiğini ve ölüm oranının yüksek olmadığını, ancak eylüldeki ikinci dalgayla birlikte ölüm oranlarının arttığını bildirdi.

''H1N1 MEVSİMSEL GRİBİN YERİNE GEÇTİ''

Prof. Dr. Ceyhan, ''H1N1 virüsünün çok öldürücü olmadığını, ancak hızlı yayılma özelliği taşıdığı için riskli olduğunu'' dile getirerek, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) 30 Ekim 2009 tarihli verilerine göre hastalığın şu an soğuk havanın görüldüğü kuzey yarım kürede etkili olduğunu belirtti.

''H1N1 virüsünün, bu mevsimde görülen ve 'mevsimsel grip' olarak adlandırılan gribin yerine geçtiğine'' dikkati çeken Ceyhan, şunları kaydetti:

GRİPLERİN TAMAMI H1N1

''Bu yüzden artık hastanelerde domuz gribi testi yapılmıyor, tüm grip tanısı için H1N1 geçerli kabul ediliyor. Artık görülen griplerin tamamına yakını H1N1. İlerleyen yıllarda da artık mevsimsel grip olan H3N2 yerine H1N1 virüsü kendini gösterecektir. Onun için bundan sonraki yıllarda mevsimsel grip aşılarının içeriğinde H1N1 de olacaktır. Eğer, yetişseydi, bu yıl için hazırlanan mevsimsel grip aşılarının içine konulurdu. Fakat, yetişmediği için ayrı aşı uygulaması yapıldı.''

''TÜRKİYE'DE BEKLENENDEN DAHA ERKEN BAŞLADI''

Ceyhan, H1N1 virüsüne karşı özellikle çocuklar ile genç yetişkinlerin risk altında bulunduğuna dikkati çekerek, 65 yaş üstündekilerin çoğunun daha önceki büyük grip salgınlarındaki virüslerle ya da benzerleriyle karşılaştıkları için hastalığın ağır seyretmediğini bildirdi.

Pandemik A salgınının, ''Türkiye'de beklenenden daha erken başladığını'', bunun da endişe verici olabileceğini ifade eden Ceyhan, Sağlık Bakanlığı Belim Kurulunca belirtilen risk altındaki kişilerin aşı yaptırması gerektiğini, aşıya yönelik eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.

AŞILAR AVRUPA'DAKİLERLE AYNI

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Türkiye'ye getirilen aşıların Avrupa'da kullanılan aşılarla aynı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''Dünyada domuz gribine karşı Belçika, Fransa ve İtalya'da olmak üzere 3 büyük firma tarafından aşı geliştirildi. ABD'ye de aşılar, bu firmalarca temin edildi. ABD, ciddi paralar vererek çok önceden siparişte bulundu. Fransa, adjuvansız aşıyı kendi üretmesine rağmen ülkesinde adjuvanlı aşı kullanılıyor. Yapılan araştırma sonuçları da adjuvanlı aşıdan bir ölüm saptanmadığı yönündedir.''

Ceyhan, adjuvansız aşılarda antijen oranının daha fazla olduğunu, adjuvanlı aşılarda ise bu oran az olduğu için aşının etkinliğini artırmak için katkı maddelerinin konulduğunu anlatarak, tartışmalara yol açan katkı maddeleri ''adjuvan'', ''skuaren'' ve ''civa''nın aşılarda bulunmasına bağlı ciddi bir yan etki kaydedilmediğini bildirdi.

Aşılarda asıl yan etkiyi antijenin oluşturduğunu ifade eden Ceyhan, ''H1N1'e bağlı ölüm riski şu an için binde 1'dir. Tartışılan skuarene bağlı yan etki olasılığı ise yüz binde 0,3'tür'' diye konuştu. Ceyhan, yan etki ihtimaline karşı H1N1 dolayısıyla ölüm riskinin daha fazla olduğunu vurgulayan Ceyhan, aşıların yüzde 92-93 oranında koruma sağladığının altını çizdi.

Aşıya bağlı tespit edilen yan etkilerin, aşı uygulanan kolda kızarıklık, hassasiyet, şişlik, baş, kas ve eklem ağrısı, ateş, mide bulantısı, terleme, titreme ve beze büyümesi şeklinde görüldüğünü, bunun dışında ciddi bir yan etki bildirimi ile karşılaşılmadığını vurguladı.

''UCUZ AŞI İDDİALARI DOĞRU DEĞİL''

Basında yer alan ''ucuz aşıyı aldılar'' ifadesinin gerçek dışı olduğunu ifade eden Ceyhan, ''Türkiye de birçok Avrupa ülkesi gibi firmalardan adjuvansız aşı talebinde bulundu'' dedi.

Ceyhan, Sağlık Bakanlığının bir tercih hakkı olmadığını, mevcut üretimin sadece ABD'ye verilmesi nedeniyle Türkiye'nin de diğer ülkeler gibi adjuvanlı aşı siparişi verdiğini söyledi. Adjuvanlı ve adjuvansız aşı arasında ciddi para farkı bulunmadığını belirten Ceyhan, adjuvansız aşının sadece 70 sent daha pahallı olduğunu kaydetti.