İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, iş adamlarına Türk lirası ile iş yapmalarını tavsiye ederek, "Dövizle ne tasarrufu ne de borç almayı öneririm" dedi.
Abone olAntalya Genç İşadamları Derneği'nin (ANTGİAD) 2017 Yılı Olağan Genişletilmiş Üye Toplantısı, Su Otel'de yapıldı. Toplantıya konuşmacı olarak İş Bankası Yönetim Kurul Başkanı Ersin Özince katıldı. 'Türkiye'nin Finansal Geleceği ve Gerçekleri' konulu konferans veren Özince, Türkiye'de uzun yıllar kamunun kısıtlı kaynaklardan öncelikle faydalanmak istediğini belirterek, çoğu kişinin bankalarla ilgili olumsuz düşünceleri olduğunu söyledi.
"BANKACILIK SEKTÖRÜ KÜÇÜK"
Bankaların arzu edilen krediyi insanlara hak ettiklerinden fazla faiz ve masrafla verdikleri yönünde sitemlerle karşılaştıklarını belirten Ersin Özince, terazinin bir kefesinde kredi varsa, öbür kefesinde kaynağın olması gerektiğini ifade etti. Bankacılık sektörünün, otomobilin motoru gibi küçük olduğunu belirten Ersin Özince, ne kadar tasarruf varsa, o kadar banka olduğuna vurgu yaptı.
"TÜRKİYE'NİN KAYNAKLARI KISITLI"
Türkiye'nin kaynaklarının kısıtlı ve büyüme ihtiyacında olan bir ülke olduğunu kaydeden Ersin Özince, “Hele hele demokratik yapısı çok fazla genç nüfus içeren, bunlara uygun istihdam, bunlara uygun gelir, refah ve ekonomi bir işe yarayacaksa eğer, mutluluk yaratacak olan politikalar için kaynak lazım, para lazım. Bunun için de ne yapıyoruz biz, borçlanıyoruz. Bu borçlanmaları da doğru ve sağlıklı bir şekilde sağlamak istiyorsanız, bankacılığın yanı sıra bir de sermaye piyasasını kullanmalısınız. Artı kaynakları da mümkün olduğunca üretken alanlara yönlendirmelisiniz" diye konuştu.
"DAHA İYİ KONUMA GELEBİLİRDİK"
Türkiye'nin özellikle son 10 yıldır, 2007 krizinden sonra eline çok fırsat geçtiğini savunan Özince, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu Amerika sonrasında, Avrupa'nın da girdiği kriz sırasında, gerek sanayi, gerekse turizm ve bankacılık alanında çok daha gücümüzü kullanıp, daha iyi konuma gelebilirdik. Fakat ondan sonraki dönemleri biz hep siyasi tartışmalar ve stratejimiz dışındaki konsantrasyonlarla geçirdiğimiz için ve kaçmaktan da kovalamaya fırsatımız olmadığı için hep huzuru, barışı içeride dışarıda arayan durumda olduğumuz için maalesef sadece yabancı parayla borçlanıp, üretken olmayan alanlara gömdük. Yani toprağa yatırdık paramızı."
"SANAL PARAYA İTİBAR ETMEK ZOR"
Sanal para birimi Bitcoin'in asıl para birimi olup olamayacağı yönündeki soru üzerine Özince, böyle bir şeye itibar etmenin zor olduğunu söyledi. "Dolar ve Euro'daki artışın neye bağlıyorsunuz, borçlanan işadamlarının geleceğini nasıl görüyorsunuz" sorusu üzerine ise Ersin Özince şu yanıtı verdi:
“Herhangi bir kurum adına konuşmuyorum, kişisel kanaatim. Arz taleple ilgilidir işaret ettiğiniz husus. Bir mala talep olursa, onun fiyatı artar. Bu konuda başka bir izaha ihtiyaç yok. Talep neden artar? İncelediğiniz zaman, tamamen düz mantıkla izah edebileceğimiz nedenlerle artar. Türkiye özelinde bizim dövize olan talebi azaltmamızın en iyi çaresi Türk parasını değerlendirmeye çalışmakla olur. Dövizle ne tasarruf yapmayı, ne de borç almayı hiç kimseye öneririm. Döviz geliri olanların dahi döviz borçlanması yaparken mutlaka bir finans uzmanına danışarak işini görmesinde yarar var. Halkımız açısından düşünürsek Türk Lirası'nı almak zorundayız."
"BENİM TAVSİYEM TÜRK LİRASI"
Cumhuriyetin ilk dönemlerinden itibaren insanların kumbarayla damlaya damlaya para toplayıp, Türk Lirası kaynaklarıyla işini görmeye çalıştığına değinen Özince, "Benim tavsiyem Türk lirasıdır. Dövizin, gayrimenkulün, çeşitli tüketim gereçlerinin fiyatlarının artmasından ben de vatandaş olarak son derece rahatsızım. Kur artışlarından çok, beni enflasyon artışı çok endişelendiriyor" diye konuştu.
Özince, ayağını yorganına göre uzatanın hiçbir probleminin olmayacağını bildirdi. Ersin Özince'nin konuşmasının ardından ANTGİAD'a yeni üye olanlara üyelik belgesi, fahri üyelere de fahri üyelik belgesi takdim edildi.