Doların ve Meral Akşener'in yükselişi!
İyi parti ile eleştiride bulunanca, "İyi Parti'den çok korkuyorsunuz. Hadi itiraf edin, korkmasanız yazmazdınız" diyenler oldu.
Doların yükselmesinde başrol oynayan aktörler ikide
bir "Dolar neden yükseliyor?" diyor ya...
Elime bir fırın küreği alıp ağzının, üzerine vurasım
geliyor.
Allah'ın bildiğini kuldan saklayacak halim yok. Vallahi bu
tipleri ekranda izlerken, ağzıma geleni sayıp, sövüyorum.
Mesele dolardan açılmayagörsün...
"Efendim AK Parti'nin iktidarı devraldığı 2002 yılında
dolar 1400'lü seviyelerdeydi" diye başladığı
konuşmasını, halkın anlamadığı ekonomik terimlerle süslüyor:
"Kotasyon şöyle olunca pariteler oynamaya başladı.
Valör işlemler bunun üzerine arbitaj durumuna geçti. Çapraz
kur parametreler ekonomik göstergeler üzerinden hızla düşüş
trendine geçti"
Eee?
"E'si; ekonomi kötü yönetildiği için dolar hızla
artıyor!"
Şimdi ben çıkıp size bir soru sorsam.
Mesela desem ki:
"Tonguç, Jale'nin kocasıdır. Jale ile kızı Umay'ın
yaşlarının toplamı 57'dir. Tonguç bir trafik kazasında ağır
yaralanır ve yatağa mahkum olur. Bunun üzerine anne başka bir
kocaya kaçar. Babasının durumuna üzülen Umay her gün ağlamaktadır.
Sizce Umay kaç yaşındadır ve gözleri ne renktir?"
Ne cevap verirsiniz?
"Ne diyon oğlum? Manyak mısın lan sen bıngıldak
beyinli hödük?" dersiniz değil mi? Hah, işte ben
de aynen böyle diyorum vallahi...
Çünkü doğruyu söylemiyor, doğrunun ne olduğunu öğrenmeye
çalışanları da yalan
yanlış bilgilerle yanıltıyor.
Gelin 2003 yılından başlayarak doların yükseliş seyrine hep
birlikte bir göz atalım. Bakalım dolar hangi sebeplerden dolayı
yükselmiş:
Yıl 2002, aylardan Kasım...
AK Parti, görevi Ecevit'ten devraldığında dolar bin 447 lira
civarındaydı. O dönem tezkere krizinin çıkması sonucu, 2003
yılının Kasım ayında dolar bin 600'lü rakamlara yükseldi.
11 yıl sonra, yani 2013 yılında dolar, 1740 lira, faizler ise yüzde
4 seviyesindeydi.
Şimdi sırayla anlatayım.
2013 yılının haziran ayında, Gezi ayaklanması başlayınca
dolar 2 binli rakamlara fırladı. Faiz oranları da iki kat artarak
yüzde 8'e geldi. Borsa 13 günde 67 milyar TL eridi.
Hemen ardından, 17/25 Aralık olayları yaşandı. Borsa İstanbul’da
işlem gören şirketlerin piyasa değeri 60 milyar lira eridi. Dolar 2
bin10 lirayı aşarak yeni rekor seviyeye ulaştı. 518 milyar olan
borsa şirketlerinin değeri de dün 21 milyar eriyerek 497 milyar
liraya geriledi. Faiz oranları yüzde 11'e çıktı.
Her iki darbenin getirdiği tedirginlik nedeniyle dolar sonraki
dönemde 2 bin 500'lü rakamlara dayandı.
Gel gelelim 2016 yılına...
15 temmuz darbesiyle birlikte dolar 3 binli rakamlara dayandı.
Örneğin; 19 Temmuz'da doların fiyatı 3 bin 100 TL
civarındaydı.
Türkiye'nin ülke olarak borçlanması, Türk parası üzerinden üç kat
fazla arttı. Üretim niyetinde olan, üretimin içinde olan iş
adamlarının borçlanma ve kredi almaları üç kat fazla artmış
oldu.
Derecelendirme kuruluşlarının darbe sonrası Türkiye'nin notunu
düşürmesi ve yaşanan savaş hali nedeniyle doların yükselişi
durdurulamadı ve 3 bin 500'lü rakamlara ulaşıldı.
Amerikan Merkez Bankası'nın aldığı faiz artırma kararlarının dünya
piyasalarına etkisiyle birlikte, dünyanın neredeyse tamamında baş
gösteren ekonomik dalgalanma bizde de etkilerini gösterdi ve
dolar 3 bin 900'lü rakamları gördü.
Şu anda ise dünya ekonomisinde yaşanan darboğazın seyrine
göre, kah 3 bin 400 seviyelerine düşüyor, kah 3 bin 800
seviyelerine fırlıyor.
Sokak ağzıyla kısaca anlatmak gerekirse...
2013 yılında 1700 TL civarında olan dolar, "Allah Allah, bu
dolar neden de yükseliyor" diyen şerefsizlerin planladığı
Gezi ve 17/25 Aralık operasyonları nedeniyle önce 2 bin, sonra
2 bin 500'lü rakamlara ulaştı.
2016 yılında ise vatansız hainlerin gerçekleştirdiği 15 Temmuz
darbe planı nedeniyle 3 binli rakamları gördü.
11 yıl boyunca neredeyse yerinde sayan dolar, son 3 yılda 2 buçuk
kat arttı. Faizler ve borçlanmalar da bir o kadar artış
gösterdi.
Hükümeti ekonomik anlamda yetersizlikle suçlayacaksan yine
suçla.
Ama olayı tamamen hükümetin üzerine de yıkma yani anlıyor musun
ekonomist arkadaşım. Yani, "Bizim içimizdeki hainler
olmasa, bu kadar sıkıntı yaşamazdık" deyiver en
azından di mi?
İYİ PARTİ'Yİ NEDEN YAZIYORUZ?
İyi parti ile eleştiride bulunanca, "İyi Parti'den çok
korkuyorsunuz. Hadi itiraf edin, korkmasanız yazmazdınız"
diyenler oldu.
Yok anacım, o iş öyle değil...
Biz, Muhsin Yazıcıoğlu suikastinin şüphelisi olanların partiye alınmasına itiraz ettik.
17/25 Aralık sonrası bile Fetö terör örgütünü aleni bir şekilde öven ve destekleyen Durmuş Yılmaz gibi isimleri eleştirdik.
"Benim bildiğim İyi Parti'yi Fetö kurdurdu" dediği partinin kuruluşunda yer alan Koray Aydın gibileri deşifre ettik.
Kısacası, eli ve ağzı kanlı köpeklerle eş konuşma yapanlar ve aynı paralelde hareket edenler kanımıza dokunduğu için yazdık..
Sakin kalmak için, içimizde birikmiş öfkeyi dışa vurmak için
yazdık.
Yazdık diye kendinizi nimetten saymayın yani!
BİR SORU
İyİ Parti'nin kurulduğu hafta, Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Ben
erken seçim istiyorum" demesi sizce ne anlama geliyor.
SOSYAL MEDYADA TAKİP
İÇİN: