Satıcı Türkiye'nin rekabeti için döviz kurlarının en dar dalga aralığında olması gerektiğini söyledi.
Abone olTürkiye İhracatçılar Meclisi (Tim) Başkanı Oğuz Satıcı, Türkiye'nin rekabeti için döviz kurlarının mümkün olan en dar dalga aralığında bulması gerektiğini söyledi. Satıcı, ''İçinde bulunduğumuz kur sistemi mevcut kırılganlıklar açısından bu talebe cevap vermemektedir. Rekabetin ön koşulu kırılgan olma istikrarlı bir ekonomidir'' dedi. Başkent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen ''Türkiye'nin Rekabet Gücü ve Dış Ticaret Dengeleri'' konulu panelin açılışında konuşan Satıcı, döviz kurları nedeniyle ithalat, dış ticaret dengesizliği, dış ticaret açığı ve cari işlemler açığının muhtemel bir döviz krizi açısından değerlendirilmesinin de son derece taraflı ve eksik bir yaklaşım olacağını vurguladı. İthalattaki artışın, üreticinin rekabet edebilmek için tercih değişikliği yaptığını gösterdiğini belirten Satıcı, esas olan ihracattaki miktar artışının, değer artışı olarak yansımaması olduğunu söyledi. İhracatta değeri artırmadan, miktarı arttırmanın rekabet açısından bir yararının olmadığını vurgulayan Satıcı, bunun firmaların zarar etme sürecini hızlandırdığını ayrıca sektördeki karlılığı olumsuz etkilediğini kaydetti. Satıcı, ''Yabancı rakipler yerine birbirimiz ile rekabet eder konuma geliyoruz. Rekabet etmenin, kar etmenin yolu çok üretmek değil, maliyet muhasebesi yaparak üretmektir'' dedi. Bir ülkenin rekabet gücünün dış ticaret ile ilgili kararlardan geçtiğini belirten Satıcı, Türkiye'nin gelecek 20 yıl içinde stratejilerini iyi belirlemezse, rekabet sıralamasında aşağılara inebileceğine işaret ederken, ''Dış ticaretteki dengesizlikler ve cari açıklar sadece kur riski açısından değil geri kalma açısından da değerlendirilmeli'' diye konuştu. Türkiye'nin gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek dış ticaret açığı veren, ihracatın, ithalatı karşılama oranı en düşük ülke konumunda olduğunu vurgulayan Oğuz Satıcı, 20-25 milyar dolarlık dış ticaret açığı şimdilik tehlike olarak görülmemekle birlikte, üretim ve satışta bazı sorunlar olduğunu ortaya koyduğunu işaret etti. Türkiye'nin komşuları ile ticaret ve rekabet gücünü arttırmada da geri kaldığını anlatan Satıcı, dış politikada çağa ayak uydurulmaması nedeniyle komşularıyla dış ticaret potansiyelinin değerlendirilemediğini kaydetti. 2000 yılından itibaren bu konuya önem verilmesiyle bazı ülkelere ticaretin 2-3 katına çıktığını hatırlatan Satıcı, ''Bu işin 10 önce başlatılmamasına üzülmemek elde değil'' diye konuştu. ''KORUMACI ANLAYIŞ YANLIŞ'' Dış ticaret dengelerinin korumacı anlayışla sağlanamayacağını vurgulayan Satıcı, tüketici odaklı üretim biçimlerinin devletleri ortadan kaldırdığını söyledi. Rekabet gücü açısından Türkiye'nin durumunun çok parlak olmadığını 2000 yılında 44. sıradan geçen yıl 56. sıraya düştüğünü anlatan Satıcı, Türkiye'nin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler sıralamasında Brezilya, Şili Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Ürdün gibi tam olarak rüştünü ispatlayamamış ülkelerin bile gerisinde kaldığına işaret etti. DÖVİZ KURLARI TİM'in döviz kurlarının üretim ve ihracat etkisi konusunda bir çalışma yaptığını kaydeden Satıcı, döviz kurlarının (Dış ticaret ile bağlantısı yoktur) diyen teorisyenlere karşın ekonometrik modellerin bu varsayımı yalandığını söyledi. Döviz kurlarının tek rekabet unsuru da olamayacağını vurgulayan Oğuz Satıcı, şöyle devam etti: ''Döviz kurlarının düşük seyretmesiyle ortaya çıkan zararlar yüksek seyretmesiyle ortaya çıkacak muhtemel yararlardan kat ve kat fazladır. (Döviz kurları yükselince ihracatçı güler) ifadesi döviz kurları düşünce ihracatçı, üretici, Türkiye zarar eder ifadesi ile değiştirmek gerekir. Rekabet için döviz kurlarının mümkün olan en dar dalga aralığında bulunması gerekir. İçinde bulunduğumuz kur sistemi mevcut kırılganlıklar açısından bu talebe cevap verememektedir. Rekabetin ön koşulu kırılgan olmayan istikrarlı bir ekonomidir. Ekonomide, hakim olan aktörlerin rekabet dendiği zaman aynı tarifi yapmaları gerekir. Aynı tarif yapılmayınca rekabete ulaşmak için farklı politikalara sapılıyorsa bu durum Türkiye'nin istikrarı, dış ticaret dengeleri ve rekabet sıralaması açısından olumlu sonuçlar oraya çıkaramayacaktır. Döviz kurlarının bir sebep değil sonuç olduğu bilinci ile rekabet edebileceğiz ortamları yaratmak için para, kur ve ekonomi politikaları tasarlanmalı.'' Dünyada rekabet sıralamaları yapılırken 323 değişik kriterin dikkate alındığına işaret eden Satıcı, öğrencilere seslenirken de ''Belki de 324. kriteri siz bulursunuz ve rekabet gücümü çok artar'' dedi.