BIST 9.627
DOLAR 35,24
EURO 36,78
ALTIN 2.961,53
HABER /  EKONOMİ

Dolar kuru ve çeyrek altın fiyatları ne kadar oldu?

Dolar kuru ve altın fiyatları erken seçim kararı ve piyasalardaki çalkalanma nedeniyle artmıştı. Dolar/TL kuru düşüşte, avro ise dün rekor kırdı. Altın fiyatları ise düşüşte.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Meclis Başkanı İsmet Yılmaz ile bir araya gelerek erken seçim kararı aldı. Türkiye’de yaşanan siyasi belirsizlik ve küresel piyasalardaki dalgalanma altın ve doları fena vurdu.

Dün Kapalıçarşı’da altının gram fiyatı 110 lirayı aşarak tarihi zirveyi gördü. Geçtiğimiz hafta 3 TL’yi aşan dolar düşüşte, avro ise piyasada 3,4270 TL’yi aşarak rekor kırdı.

DOLARDA SON DURUM

İstanbul serbest piyasada dolar 2,9370, avro 3,3970 liradan güne başladı. Kapalıçarşı'da 2,9110 liradan alınan dolar 2,9200 liradan satılıyor. 3,3830 liradan alınan avronun satış fiyatı ise 3,3470 lira olarak belirlendi. Önceki kapanışta doların satış fiyatı 2,9550 lira, avronun satış fiyatı ise 3,4400 lira olmuştu.

İstanbul ve Ankara serbest piyasalarında alınıp satılan döviz türlerinin, önceki ve bugün itibarıyla alış, satış fiyatları şöyle:

  PAZARTESİ                             SALI                           
     Alış    Satış  Alış    Satış
ABD Doları    2,9460 2,9550 2,9110 2,9200
Avro    3,4280 3,4400 3,3380 3,3470
Sterlin    4,5600 4,7000 4,5600 4,6500
İsviçre Frangı    3,0000 3,2500 3,0700 3,1400
ANKARA                 
ABD Doları    2,9350 2,9600 2,9100 2,9300
Avro    3,4120 3,4520 3,3330 3,3580
Sterlin    4,5980 4,7160 4,5660 4,6370

ALTIN FİYATLARI SON DURUM - ÇEYREK ALTIN NE KADAR OLDU?

Pazar günü hükümet kurma sürecinin sona ermesiyle birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan dün erken seçim kararı aldı. Siyasi belirsizlik hem doların hem de altının artmasına neden oldu. Çok büyük düşüş yaşayan altın fiyatları bu haftaya yükselerek başladı. Geçtiğimiz hafta altın son 4 yılın zirvesini görmüştü.

İstanbul Kapalıçarşı'da alınıp satılan altın türlerinin, önceki ve bugün itibarıyla kapanış fiyatları (TL) şöyle:

  PAZARTESİ    SALI  
      Alış     Satış                 Alış     Satış               
24 Ayar Külçe Altın(Gr.)     108,95 109,35 106,50 106,90
Cumhuriyet Ata Lira     718,00 731,00 702,00 715,00
22 Ayar Bilezik(Gr.)     99,14 106,76 96,92 104,33
Lira(Tam) Ziynet     692,00 712,00 676,00 696,00
Yarım Ziynet     344,00 359,00 337,00 351,00
Çeyrek Ziynet     172,00 181,00 168,00 177,00

BORSA GÜNÜ YÜKSELİŞLE TAMAMLADI

Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi, günü yüzde 3,04 yükselişle 73.509,71 puandan tamamladı.

BIST 100 endeksi, dünkü kapanışa göre 2.167,76 puan artarken toplam işlem hacmi 3,2 milyar lira olarak gerçekleşti. Gün sonunda bankacılık endeksi yüzde 4,14, holding endeksi yüzde 2,61 yükseliş kaydetti. Yatırımcısına en çok kazandıran sektör endeksi yüzde 4,30 ile "inşaat" olurken, kaybettiren tek sektör endeksi ise yüzde 1,25 ile "turizm" oldu.

Dünkü sert düşüşün ardından güne tepki alımlarıyla başlayan BIST 100 endeksi, Çin Merkez Bankası'nın (PBoC) faiz ve zorunlu karşılıklarda indirime gitmesinin ardından banka pay piyasalarında yoğunlaşan alımlarla gün içinde 73.778,35 puana kadar çıktı.

Küresel piyasalardaki pozitif görünüm ve düşüş eğilimindeki faiz ile döviz kurlarından destek bulan pay piyasaları arasında bankalardaki yüzde 5'i aşan yükselişler dikkati çekti. Günün en fazla yükselen büyük banka hisseleri yüzde 4,83 ile Yapı Kredi, yüzde 4,44 ile Vakıfbank ve yüzde 4,32 ile Halkbank oldu.

Analistler, yarın ABD'de açıklanacak dayanıklı mal siparişleri verisinin takip edileceğini belirterek, küresel piyasaların seyrinin yön üzerinde belirleyici olacağını tahmin ediyor. BIST 100 endeksinin 74.800 seviyesinin direnç konumuna geldiğini aktaran analistler, olası düşüşlerde ise 72.600 ve 71.000 seviyesinin destek olarak önemini koruduğunu kaydediyor.

dolar-kuru-ve-çeyrek-altin-fiyatlari-ne-kadar-oldu.20150825114316.png

PİYASALARDA SON DURUM

Yurt içinde, özellikle günün ikinci yarısında etkisini artıran satışlarla BIST 100 endeksi gün içinde 16 ayın ardından ilk kez 70.000 puanın altını gördükten sonra gelen tepki alımları ile kayıplarının bir kısmını telafi etti ve günü yüzde 3,33 değer kaybıyla 71.341,95 puandan tamamladı. Analistler, küresel piyasaların seyrinin yön üzerinde ana belirleyici olmaya devam edeceğini belirterek, yurt içinde kapasite kullanım oranı ve reel sektör güven endeksinin takip edileceğini kaydediyor.

Küresel piyasalarda, dün Çin'den başlayarak tüm dünya geneline yayılan panik havasının ardından bugün sakinleşme eğilimi öne çıkıyor.

Çin'de Şanghay endeksinin yüzde 8,5 düşmesinin ardından tüm dünya borsalarına yayılan panik satışları bugün yerini daha sakin bir seyre bıraktı. ABD'de pay piyasaları dün yüzde 3 ile yüzde 4 arasında değer kaybetmesinin ardından bugün vadeli işlemlerde toparlanmalar dikkati çekerken, şu dakikalarda Çin dışındaki Asya piyasalarında da tepki alımlarının etkisini artırdığı görülüyor.

Çin'de Şanghay endeksi kapanışa yakın yüzde 4,4, Nikkei 225 endeksi yüzde 0,5 düşüşle işlem görürken, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,6 ve Hindistan'da Sensex endeksi yüzde 0,4 değer kazandı.

ABD'de dün riskten kaçınan yatırımcıların alışları ile 10 yıl vadeli tahvil faizleri son 4 ayın en düşük seviyesi olan yüzde 1,92'ye kadar geriledikten sonra kapanışa yakın kar satışları ile yükselişe geçerek günü yüzde 2,01'den tamamladı. Dün Dow Jones endeksi yüzde 3,57, S&P 500 endeksi yüzde 3,94 ve Nasdaq endeksi yüzde 3,82 değer kaybetti. Analistler, bugün hareketlenecek veri takviminin piyasalar tarafından takip edileceğini belirterek, panik havasının önemli şirket hisselerine gelen tepki alımları ile dağılma sinyali verdiğini kaydediyor.

Avrupa tarafında, avro/dolar paritesi yükseliş eğilimini devam ettirerek dün 1,17'nin üzerini test ettikten sonra günü 1,1550 seviyelerinden tamamlarken, 10 yıl vadeli tahvil faizlerinde ise hızlı yükselişler görüldü. Dün Almanya'da DAX endeksi yüzde 4,70, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 5,35 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 4,67 değer kaybetti. Analistler, bugün Almanya'da 2'nci çeyrek GSYH ve Ifo endekslerinin takip edileceğini ifade ederek, pay piyasalarının güne tepki alımlarıyla başlamasını beklediklerini dile getiriyor.

ADNAN BALİ'DEN DOLAR AÇIKLAMASI

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali son günlerde yükselen dolar kuruyla ilgili açıklama yaptı. Bali spekülatif talebin uyarılmaması gerektiğini belirterek, "Keskin ihtiyaç olduğunda hiçbir rezerv yeterli değildir. Fed'den boru döşetseniz bile?" dedi.

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, döviz kurlarında bütün meselenin spekülatif talebi uyarmamak olduğunu belirterek, "Spekülatif talebi uyardığınızda döviz kurlarında aşılmayacak seviye yoktur. Keskin ihtiyaç olduğunda hiçbir rezerv yeterli değildir. Fed'den boru döşetseniz bile?" dedi.

"CİDDİ YÜKSELİŞ BEKLEMİYORUM"

Bankanın 91. kuruluş yıl dönümü kapsamında AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Bali, Amerikan Merkez Bankası'nın (Fed) olası faiz artırımının Türk bankacılık sektörüne etkisine ilişkin öngörülerini aktarırken; böyle bir tablonun oluşması halinde, özellikle Merkez Bankası'nın yürüttüğü fonlama politikaları ve likiditedeki sıkılaştırmaya bağlı olarak, mevduat ve uluslararası borçlanma maliyetleri ile fonlama açısından çok ciddi, majör bir yükseliş beklemediğini söyledi.

dolar-kuru-ve-çeyrek-altin-fiyatlari-ne-kadar-oldu.20150825114148.png

"BELİRSİZLİK DEVAM EDECEBİLİR"

Şu ana kadar aslında belli yükselişlerin de oluştuğunun altını çizen Bali, "Bu, belirsizlik unsurlarına bağlı olarak da şekillenecek. Dolayısıyla çok majör bir artış beklemiyorum. Fakat bizim bunlara karşı tedbirimiz tabii ki son derece dinamik bir stratejik politika izlemek olacak" dedi. Bankacılık sisteminin net faiz marjı ile çalışan bir sistem olduğunu belirten Bali, "Netice olarak maliyetlerimizde bir yükseliş olur ise bu maalesef kredi faizlerinin de yükseleceği bir noktaya gelir. Bugün zaten sektör o kadar daralan bir net faiz marjı ile çalışıyor ki yüzde 3,5'lerin altına indi. Biz, bütün bu unsurlara rağmen olabilecek en sürdürülebilir marjlarla ve ortaya çıkabilecek fiyat değişmelerine adapte olarak stratejilerimizi ona uydurarak götüreceğiz. Burada bir tereddüt yok" şeklinde yorum yaptı.

"TÜRKİYE BU ETKİYE MARUZ KALIYOR"

Merkez Bankası'nın para politikasının iç ve dış ayağı bulunduğunu belirten Bali, dış ayağının ABD'nin değişen faiz politikaları ve global likiditenin eski bolluğunda olmayacağı, ABD'ye doğru akacak olan sermaye nedeniyle gelişmekte olan ülkelere fon akışlarının eski rahatlığında görülmeyeceği gibi öngörülere dayalı olduğunu kaydederek şöyle konuştu: "Aslında 10-15 yıldır süren gelişmekte olan ülkelere yönelik olumlu konjonktürün bir miktar sonuna geldiğimiz anlaşılıyor. Çünkü şöyle düşününüz; zaten güvenli liman diye kabul edilen bir yer bugün faiz artışı ve büyüme hikâyesi de üzerine eklendiği zaman gelişmekte olan ülkelere göre çok daha cazip bir alan haline geliyor. Bu, birçok gelişmekte olan ülkede faiz politikalarında değişikliğe yol açtı. Brezilya, Güney Afrika bayağı sert, yüzde 11,75'lerden 14,25'ere çıkarttı politika faizini. Güney Afrika da aynı şekilde para politikasını sıkılaştırıcı adımlar atıyor. Türkiye de bu etkiye maruz kalıyor. Bir de Türkiye, geçmiş dönemlerin aksine iç gündemleriyle de daha fazla etkileniyor. Eskiden iç gündemlerimiz bu eğilimleri bir miktar törpülüyordu, biz daha sınırlı yaşayarak bunları idare ediyorduk."

"DOĞRUDAN MÜDAHALE GEREKİYOR"

İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, geçmişte Merkez Bankası'nın politikalarının esneklik üzerine inşa edildiğini hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bundan kastım şu; Merkez Bankası, çok amaçlı, çok araçlı politikalarla ve faiz koridoru gibi, rezerv opsiyon mekanizması gibi çok inovatif tekniklerle, kendisini bu değişken koşullara hızlı adapte edebilecek, esneklik üzerine kurabilecek bir politika seti ve araçları kullanıyordu. Fakat şimdi gerek iç sorunların, çok ciddi şekilde istikrarsızlıklar ve belirsizlikler de dahil olmak üzere, artmış olması, gerekse dış konjonktürün aleyhe doğru dönmüş olması bu esneklik yerine Merkez Bankası'nın daha basit, daha sade ve daha doğrudan yöntemleri kullanmasını gerektiriyor. Nitekim Merkez Bankası'nın da politika araçlarını ve politika setini sadeleştirici yöndeki açıklamalarının piyasa tarafından olumlu olarak karşılandığını görüyoruz. O dönemdeki politika, fonksiyonunu gayet iyi görüp hem fiyat istikrarına hem de finansal istikrara katkıda bulunan esnek bir politika setiydi? Ama bugün maalesef karşılaştığımız sorunlar daha doğrudan yöntemleri, daha sade yöntemleri geçerli kılıyor, çok daha doğrudan müdahale gerektiren olaylar yaşıyoruz. Hatta bunun özellikle uluslararası yatırımcılar, uluslararası analistler açısından bakıldığında şöyle bir boyutu da var; açık ifade edeyim kimse kimsenin özel olarak göstergelerine, çalışma biçimlerine konsantre olmuyor."

ÇİN BORSASI ÇÖKÜYOR

Çin hisse senedi piyasalarında gösterge sayılan Şanghay Bileşik Endeksi, dünkü büyük düşüşün ardından yeni güne yüzde 6.4 gibi yüksek bir düşüşle başladı. Şanghay Bileşik Endeksi, günü yüzde 7.63 düşüşle 2,964.97 puandan kapadı.

Çin borsasında dün gün boyu yaşanan ardı arkası kesilmeyen satışların etkisiyle, Şanghay Bileşik Endeksi, dünü yüzde 8.49 düşüşle 3,209.91 puandan kapandı ve tüm dünya borsalarında yüzde 5 ile yüzde 10 arasındaki düşüşleri tetikledi.

dolar-kuru-ve-çeyrek-altin-fiyatlari-ne-kadar-oldu.20150825114232.png

Küresel piyasalarda büyük çöküş yaşanması nedeniyle, dünyanın hemen her yerinde bu haftanın ilk gününe "Kara Pazarteksi olarak nitelendirildi. Böylece, Çin borsasında başlayan düşüş kısa sürede küresel piyasaları etkisi altına alarak, 28 yıl sonra yeniden bir "Kara Pazartesi" yaşanmasına neden oldu. Dünya borsalarının art arda çöktüğü 19 Ekim 1987'de gününe de "Kara Pazartesi" adı verilmişti.

Çin Merkez Bankası’nın devalüasyon kararı aldığı 18 Ağustos’taki sabah seansında 4,006 puana kadar tırmanan endeks, aynı gün başlayan ve durmak bilmeyen satışlarla bugün kapanışa doğru 2,947 puana kadar düştü.

"Kara Pazartesi"de, Avrupa'nın 300 büyük şirketini izleyen FTSEurofirst 300 Endeksi yüzde 5'in üzerinde geriledi. Endeks en son Mart 2009'da yüzde 5.2 gerileyerek bu derecede yüksek değer kaybetmişti. FTSEurofirst 300 Endeksi kapsamındaki 300 büyük şirketin kayıpları bir ara 500 milyar euroyu aştı.