BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Dokuz vitesli canavar

2003 yılıysa firma açısından adeta bir dönüm noktası… Cenevre Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkan mavi renkli Orca C113 tüm söylentilere noktayı koymuş.

Abone ol

Bu ilgi çekici otomobilin üreticisini tanıyıp tanımadığınızı tahmin bile edemiyoruz… İnanın bizlerde Cenevre Otomobil Fuarı’nın ardından haşır neşir olduk. İsviçreli Rene Beck’ten bahsediyoruz. İsviçre’nin otomotiv sektörüyle anılması aklımıza ancak böyle bir otomobilden sonra gelebilirdi. Rene Beck sadece otomotiv sözlüğüne girecek bir otomobil değil teknolojik anlamda çığır açacak bir proje için yola çıkmış. ‘87 yılında başlayan projenin ismiyse Orca… Bugün komik gelebilir ama firmanın ilk sloganı şöyle: ‘Dünyanın en hızlı otomobilini yaratacağız’… Firmanın ilk otomobili bu söylemin tam 16 yıl ardından vizyona çıkabilmiş. Hatta bu tarihe kadar İsviçre basını Beck’i soytarılık ve dolandırıcılıkla suçlamış. Aslında pekte haksız sayılmazlar... 2003 yılıysa firma açısından adeta bir dönüm noktası… Cenevre Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkan mavi renkli Orca C113 tüm söylentilere noktayı koymuş. Firma düşman çatlatırcasına otomobili bir yıl içinde üretim bandına indirmiş… Daha da önemlisi aynı yıl içinde Avrupa geneline yaygın bir servis ağı kurulmuş. Ardından pazarlama stratejilerine geçilmiş. Almanya, Avusturya, İtalya nerede bir fuar var Orca orada soluğu almış. Saatte 400 km… Gelelim bu müthiş otomobilin ayrıntılarına… Beck, Orca C113’ü yapılandırırken modüler bir tasarım konseptinden faydalanmış. Aracın şasisi teker teker hareket edebilen karbon takviyeli kompozit malzemeden imal edilmiş. Hem karbon yapı hem de hareket etme özelliği otomobilin sağlamlığını garantiye almış. Otomobilinin basit olmasını hedefleyen Beck karoserin istenildiğinde sökülebilen on parçadan olmasını sağlamış. İlk konseptlerde Volvo’dan alınan 2.3 litrelik T5 bir motor kullanılmış. Ancak üretime geçildiği anda Audi’den alınan V8 motorlara yer verilmiş. Beck, Audi marka otomobilleri on beş yıldır modifiye eden MTM şirketinden de destek almayı ihmal etmemiş. S6 modelinden tanıdık 4.2 litrelik motor ikiz turbo eklentisi ve modifikasyonu sonucu 650 HP güç üretir hale gelmiş. Bunun için turboların basıncı 11.6 PSI’a çıkartılmış. Orca C113’ün torkuysa 810 Nm... Tamamı karbon fiberden imal edilen 850 kg’lik C113 performans değerleri hakkında tahminde bulunmaya başladığınızın farkındayız. Otomobilin rahatlıkla 350 km/s’nin üzerine çıkabiliyor. Rene Beck kurmayları bu rakamların sadece bir başlangıç olduğuna dikkat çekiyor. Firma Orca’nın bir de SC7 isminde özel bir versiyonunu hazırlıyor. C113’ün motoru son bir operasyonla 850 HP güç üretir hale getirilmiş. Böylece 0-100 hızlanmasının 3 saniyenin altına, son hızınsa 400 km/s’ye ulaştığı iddia ediliyor. Rene Beck’in bu hesapları tutarsa hayal gerçekleşmiş olacak. Sürtünme katsayısı için… Projenin böylesine uzun sürece yayılmasının tek suçlusuysa sürtünme katsayısı… Beck yüksek hızlar için güçlü motorun yeterli olmadığını düşünmüş. Bu sebeple otomobilin 0.26 Cw’lik sürtünme katsayısını düşürmenin peşine düşmüş. On beş yıl bulan uğraş, sayısız test… C113’ün en göz alıcı özelliklerinden biri de MAXTRAC tarafından geliştirilen aktif süspansiyon sistemi… ‘90’lı yılların Renault F1 otomobillerinden esinlenerek geliştirilen sistem sayesinde klasik süspansiyondan vazgeçilmiş. Orca C113’ün virajlarda ne kadar yana yatacağı, hız arttıkça yere ne kadar yaklaşacağı gelişmiş bir bilgisayar sistemi sayesinde kontrol ediliyor. Keskin manevralar esnasında sistem C113’ün sürüş yüksekliğini düşürüp yükseltebiliyor. Aracın bir diğer çarpıcı özelliğiyse yedi ileri vitesli sıralı şanzımanı… Hızlı vites değiştirmeye imkan veren şanzımanın alternatifiyse dokuz ileri klasik manuel şanzıman. Beck, Orca C113 için 300 bin avroluk bir fiyat belirlemiş. Geçtiğimiz yıldan bu yana ulaşılan satış rakamlarıysa modelin cabrio versiyonunun üretilmesi fikrini ortaya çıkarmış. Beck bu günlerde ORCA R113 olarak isimlendirilen bu versiyon üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. İsviçreli üretici umarız bizi bir on beş yıl daha bekletmez… Yazı: Elif Akbaş Kaynak: www.arabam.com