Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Meclis'te oylanan ve 140 ret oyuna karşılık 376 oyla kabul edilen dokunulmazlık maddeleriyle ilgili son dakika açıklamalarda bulundu.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize Ticaret ve Sanayi Odası Ödül Töreni'nde gündeme dair son dakika açıklamalar yaptı.
TBMM Genel Kurulu'ndan milletvekilleri dokunulmazlıklarının 376 oyla kabul edilmesini değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dokunulmazlıklar konusunda bizi destekleyeceklerini söylediler. Ama iki gün önce bizi desteklemediler ama bugün geri döndüler. Bugün hamdolsun 376'ya kadar çıktı, böylece referanduma gitmeye gerek kalmadı. Şimdi tabi bu yolu kısalttı, ama referanduma gidilseydi millet en az yüzde 70-80'le ders verecekti. Onlar bunu gördü, bölücü terör örgütünün desteklediği zaten önemli değil. Onlar şu anda bu operasyonlarla devame den süreçte kendilerine yeni bir süreç gayretindeler" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Bugün ayağımıza pranga vurulmaya çalışılıyor. Bu pranganın adı bölücü terör örgütüdür. Suriye'de yaşanan insani kriz bunlardan biridir. Gezi olayları bu teşebbüslerden bir başkasıdır. Paralel ihanet çetesinin 17-25 Aralık darbe girişimi aynı amaca yönelik adımdır. Terör örgütünü yeniden harekete geçirdiler. Aslında Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde süren, bir kısmı geri kalmışlıktan bir kısmı terör fitnesinden kaynaklanan sorunları çözmede ciddi bir mesafe katetmiştik. Geri kalmışlık meselesini yaptığımız yatırımlarla geride bıraktık. Eğitim, sağlık, ulaşım, altyapıda bölge diğer yerlerimize göre daha geride değildir. Hakkari'de Selahaddin-i Eyyübi havalimanında 4 müteahhit değiştirdik. Çünkü her müteahhit tehdit alıyordu. Daha sonra roket attılar, silahla taradılar. Şimdi yeniden başlamak üzere. Bunların insani, vicdani, hani diyorlar ya biz Kürtlerin temsilcisiyiz, hiç alakası yok. Bunlar bir üst aklın kendilerine verdiği talimatla hareket ediyorlar. Kürtlerin temsilcisiysen niye kalkıp da yolları, havalimanları yapanlara engel oluyorsun, bu mühendisleri, öğretmenleri niye kaçırıyorsun? Camileri, okulları yakanlar, yıkanlar bunlar değil mi? O camilerde ibadet edenler benim Kürt kardeşlerimin kendisi değil mi?
REFERANDUMA GİDİLSEYDİ YÜZDE 70-80 EVET ÇIKARDI
Terör destekçisi olan siyasilerle ana muhalefet partisi şu anda iş tutmuş durumdalar. Ana muhalefetin başı şahsımla alakalı çok çeşitli ifadeler kullanıyor. Diktatör bozuntusu gibi ifadeler. Önce sen aynaya bak! Eğer diktatörün cumhurbaşkanı bir ülke ise Türkiye sana bunu söyletmezler, konuşturmazlar. Ağzından adeta afedersiniz salyalar akıyor. Kendilerinin de yanında olanların da. Bu millet yegane karar vericidir. Bir taraftan Atatürkçüyüm diyeceksin, öbür taraftan seçim sandıklarından çıkamayacaksın. Sadece hakaretle netice almak isteyeceksin. Bu millet sana 'yürü' demez. Çünkü ahlaken sıkıntılısın. Benim milletim kimin ne yaptığını biliyor. Kendisine hizmetkar olanı benim milletim yolda bırakmaz. Dokunulmazlıklarla ilgili ne dedi 'Biz destekliyoruz' dedi. 2 gün önce desteklediler mi, desteklemediler. İktidar partisi ile MHP yüklendiler ve 250'yi yakaladılar. Bugün de hamdolsun 376'ya kadar çıktı ve böylece referanduma gitmeye gerek kalmadı. Referanduma gidilseydi ne olacaktı biliyor musunuz, millet en az yüzde 70-80'le ders verecekti. Bölücü terör örgütünün destekledikleri zaten hiç önemli değil. Onlar bu operasyonlarla şu anda kendilerine yeni bir gelecek hazırlamanın gayreti içindeler. Bu operasyonlar nihai neticeyi alana kadar devam edecektir.
KÜRT KARDEŞLERİMİ SOKAĞA DÖKTÜLER 53 KİŞİ CANINDAN OLDU!
Şehitlerimiz var. Ama güvenlik güçlerimiz bu yola çıkarken zaten hepsi hedefine neyi koydu, şehadeti koydu. Bu şehitlerimizin karşılığına da bütün kardeşlerim kararlı bir şekilde aldılar, almaya da devam edecekler. Bizim bir şehidimiz bire 20'yle ölçülmez. Ama hesabın sorulması çok önemli. Biz o bölgelerde kentsel dönüşümlerle de kimin kimin temsilcisi olduğunu göstereceğiz. Altyapısı ile üstyapısı ile bölgeyi yeniden inşa edeceğiz. Biz yola çıkarken demokratik açılım dedik, yanaşmadılar. Daha sonra milli birlik, kardeşlik dedik, buna da yanaşmadılar. Biraz daha mesafe aldık, çözüm süreci dedik. İstedik ki kimlik ve kültür alanındaki sorunları ortadan kaldıralım. Ona da adım atmadılar. Şimdi bazıları diyorlar ki, 'demokraside bunların önünü açın'. Daha ne olacak? Girdin, parlamentoda 80 temsilcin var. Bu sürecin içerisinde tüm benim Kürt kardeşlerimi sokağa döküyorsun, bu arada 53 tane insanımızın maalesef ölümüne neden oluyorsun, ortalığı karıştırıyorsun. Kusura bakmayın ama buna müsaade edilmez. Önümüzdeki tek bir şey kalmıştı; o da terör örgütünün silahlarını tümüyle betona gömme. Bunların haritası ve koordinatları da devlete verilecek. İşte bu noktada devlete verilen sözlerin unutulduğu, yapılan herşeyin unutulduğunu, birtakım ellerin devreye girdiğini gördük.
İÇ SAVAŞ VARMIŞ GİBİ DÜNYAYA TANITMAK İSTİYORLAR
Bir yurtdışı ziyaretinde uçakta gazetecilere söyledim 'Bir üst akıl bunları yönetiyor'. Gazeteciler 'bu üst akıl kim?' dediler, sizler bileceksiniz dedim. Kim olduğunu biliyorum. Ama sen medya olarak çıkaracaksın. Bölge insanına en küçük bir faydası olmadığı çok açık olan yeni bir terör süreci adeta zorla başladı, başlatıldı. Dünyanın değişik yerlerinden sırtına fotoğraf makinası alan gelip Diyarbakır'ı gezip dolaşıyor. Sizin burada ne işiniz var? Ondan sonra yalan yanlış haberler. Orada bazılarını konuşturtuyorlar. Uluslararası medyada güçleri var ya, sanki Türkiye'de bir iç savaş varmış havasıyla dünyaya tanıtmaya çalışıyorlar. Bizde iç savaş yok. Bu işi Allah'ın izniyle bitireceğiz. Bu vesile ile tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Az önce Şırnak'tan bir Mehmetçiğimizle telefon görüşmesi yaptım. 6 aydır Şırnak'tayım dedi. Gözlerindeki ışıl ışıl mücadeledeki kararlılığını gördüm. Telefonda kameralı sistemle görüştük kendisiyle, mutlu oldum, Rabbime hamdolsun. Bizim Mehmetçiğimiz Allah'ın izniyle, polisimizle nasıl elele omuz omuza, önlerinde çorbayı beraber kaşıklıyorlar. Arazideki mücadeleyi de aynı kararlılıkla beraber veriyorlar.
YÜREKLER YARALANMASIN DERKEN SAMİMİYDİK
Hani o tankın üzerindeki genci gördüğünüzde bunu nasıl yaptı dersiniz. Mesele iman meselesi iman. Bizim bu süreçteki iyi niyetimiz maalesef, kazılan çukurlarla, döşenen patlayıcılarla, canlı bomba saldırılarıyla, kalleşçe eylemlerle istismar edildi, boşa çıkarıldı. Halbuki biz artık gözyaşları dinsin, yürekler yaralanmasın derken gerçekten çok samimiydik. Bölgede 35 yıldır süren ve 150 yıllık geçmişi olan dönemi bitirip kardeşliğin dilinin hakim olmasını istiyorduk. İşte Dürümlü'deki olayı biliyorsunuz. Kamyonla oraya gidip nasıl bunu patlattılar ve 20'ye yakın kardeşimizi şehit ettiler. Bunlar Kürt değil miydi? Nasıl oldu da şehit ettiniz? Bunlar bunun bedelini daha ağır ödeyecekler. Dün Ulaştırma Bakanımız adaylığını ilan ettikten sonra kendileri sağolsun hemen Diyarbakır'a gittiler ve orada taziye evini ve çadırını ziyaret ettiler, aile yakınlarıyla görüştüler, kabir ziyaretini yaparak oradan döndüler. İnşallah bizler de 28'inde Diyarbakır'ın terminal binasını açmaya gideceğiz. Bizim için Dürümlü mezrası katliamının Ankara, İstanbul, Diyarbakır, Gaziantep'te yaşanan katliamlardan bir farkı yoktur. 79 milyon vatandaşımızın tamamının kalbinde bir nefret dalgası oluşturmuştur. Bu hadise terör örgütünün gerçek yüzünü bölge halkına göstermesi bakımından önemlidir.
İKİNCİ TURDA KISMEN HAYIR DİYENLER İKİYÜZLÜDÜR
Artık hiç kimse için terör örgütü yanında yer almanın en küçük bir izahı yoktur. Ana muhalefet başı ne diyor, 'kan dökülür kan' diyor. Sen kimsin yahu! Önce haddini bil! Bu ülkenin yolu önce sandıktan geçer. Eğer kanla bu iş olacaksa koltuk, dirsek teması içerisinde olduğun kişeler iktidar olurdu. Geldiği yer en son 80'di. 1 Kasım'da o 80 neredeyse yarı yarıya inme durumuna geldi. Şimdi daha da beter olacaklar. Bu ülke demokrasiyi kurumlarıyla oturtmuştur. Artık demokrasi en ideal çıkış yolu olarak kabul edilmiştir. İrademiz inşallah belirleyici olacaktır. Karar vererek ülkemizin geleceğini belirleyecektir. Dokunulmazlıklar meselesi başta olmak üzere terör örgütü ve benzerleriyle hareket eden herkes Dürümlü'de yapılan katliamın ortağıdır. TBMM'de yaşanan Anayasa değişikliği gerçekte kimin nerede durduğunu göstermesi bakımından tam bir turnusol kağıdı işlevi göstermiştir. Kamuoyuna dönüp evet oyu vereceğimiz dediği halde oy kabininde ilk turda tamamen, ikinci turda kısmen hayır oyu kullananlar ikiyüzlüdür, riyakârdır, kusura bakmasınlar sahtekârdır. Kendisini aptal yerine koymaya kalkanlara bu millet hakettiği cevabı verecektir. Biz her zaman bu konuda da milletimizin takdirine, irfanına, idrakine güveniyoruz, oradan çıkacak iradeye teslim olacağımızı beyan ediyoruz.
Dokunulmazlıkların kaldırılması Meclis'te neyi değiştirecek? Haberin devamı için TIKLAYINIZ....