AK Partili milletvekili Hüsrev Kutlu, dokunulmazlığın bütünüyle kaldırılmasının Türkiye şartları açısından doğru bir hareket olmayacağı görüşünü savundu.
Abone olTBMM Dokunulmazlıkları Araştırma Komisyonu Başkanı Hüsrev Kutlu, dokunulmazlığın bütünüyle kaldırılmasının Türkiye şartları açısından doğru bir hareket olmayacağını söyledi. Kutlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dokunulmazlık konusunda düzenleme yapılırken çok hassas olunması gerektiğini ifade etti. Dokunulmazlığın bütünüyle kaldırılmasının Türkiye şartları açısından doğru bir hareket olmayacağını, AB ülkelerinde olduğu gibi gelecek günlerde bir takım sınırlamaların getirilmesinin kaçınılmaz olduğunu söyleyen Kutlu, şöyle konuştu: ''Dokunulmazlığın kaldırılmasının pek de yasal olmadığını düşünüyoruz. Bir takım sınırlamalar getirilebilir ama bu sınırlamalar hiçbir zaman dokunulmazlığın tamamen kaldırılması manasına gelmemelidir. CHP ve onun Genel Başkanı Deniz Baykal, dokunulmazlığın kaldırılması konusunda çok ısrarlı. Türkiye'de başka eleştirilecek bir konu bulunmadığından ve diğer kendi iç sorunlarını kamufle etmek amacıyla gündeme getirilen bir konudur. Türkiye'de milletvekili dokunulmazlığı her şeye rağmen sınırlıdır. Bir defa ağır cezalık durumlarda dokunulmazlık çalışmamaktadır, ayrıca diğer suçlarda da Meclis'te görüşülmekte ve dokunulmazlığın kaldırılıp kaldırılmaması konusunda önce karma komisyon, sonra da genel kurul karar vermektedir. Dokunulmazlığın kaldırılmasıyla ilgili hususlar Anayasa ile belirlenmiştir.'' Milletvekillerinin dokunulmazlığının milletvekilliği görevi bittikten sonra otomatik olarak kalktığını ve gerekli yasal düzenlemelerin yapıldığını ifade eden Kutlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bugün milletvekilleri hakkında birçok dosya bulunmaktadır ama bu dosyaların hiçbirisi kamuoyunda gündem oluşturmuyor. Çünkü bir çoğu çok fazla ciddiye alınacak dosyalar değil. Seçim kanununun bazı maddeleri nedeniyle birçok siyasetçi hakkında bu kanuna muhalefetten fezleke düzenlenmektedir. Güneş battıktan sonra konuşma yaptı veya saatini geçirdi diye yargı önüne çıkması gerekmektedir. Öncelikle siyasetçinin önündeki bu tür sınırlamaların kaldırılması lazım. Türkiye'de yasama, yargı ve yürütmenin üç ana unsurunun da güçlenmesi ve korunması lazım. Biz bu üç ayaktan en zayıfının yasama olduğu kanaatindeyiz. Çünkü yürütme bütün gücü elinde bulundurmaktadır. Yargı, kendi içinde çok güçlü bir şekilde korunmaktadır.'' Kutlu, ''yasamanın da yürütme ve yargı kadar hatta onlardan daha fazla korunması ve güçlü olması gerektiğini, bunun bir nebze de olsa dokunulmazlıkla sağlanacağını'' kaydetti. Dokunulmazlık konusunda düzenleme yapılırken çok hassas olunması gerektiğini ifade eden Kutlu, önemli olanın yasama organının çok iyi şekilde korunması olduğunu söyledi.