BIST 9.730
DOLAR 35,22
EURO 36,77
ALTIN 2.972,52
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Doktoru darp eden BDP'li ihraç edilmeli

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, BDP Van Milletvekili Özdal Üçer'in doktoru darbetmesiyle ilgili sert konuştu!

Abone ol

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, BDP Van Milletvekili Özdal Üçer'in doktoru darbetmesiyle ilgili, "Olay çok açık, süratle bu kişi partisinden ihraç edilmeli. Bu kişi aslında milletvekilliğinden de istifa etmelidir" dedi.

Akdağ, Tekirdağ Valiliği'ni ziyaretinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, BDP Van Milletvekili Özdal Üçer'in Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tartıştığı Dr. Oğuz Eroğlu'na saldırı olayının ardından kendisiyle telefonda görüştüğünü bildirdi.

Akdağ, şunları söyledi:

"Vekil arkadaşımız beni aramış. Ben ona döndüm ve dedim ki, 'Sayın vekilim, siz var sayalım ki bahsettiğiniz gibi hastalarınızla ilgili olarak arzu ettiğiniz saygıyı bulamadınız. (Hastanın, yani eşinin ve çocuğunun tedavisi ile ilgili bir eksiklik kesinlikle yok) Var sayalım ki saygıda kusur buldunuz. Bunun karşılığı, doktor tokatlamak, küfür etmek, tehdit etmek olabilir mi?' Kabul edilemez bir şey. O, 'Bir daha olsa tekrar yaparım' deyince kendisine şunu söyledim. 'Siz o arkadaşlarımızı sahipsiz zannetmeyin. Onlara vuracağınız her fiske bana vurulmuş demektir. Atmış olduğunuz tokadı bana atmış oluyorsunuz.' Derhal Valimizi aradım. Arkadaşlarımıza koruma verdiler."

O doktor Van depreminde görev yapmış

Şiddete maruz kalan doktorla Van'daki deprem bölgesinde görev yaptığı esnada karşılaştığını belirten Akdağ, olay sonrası doktorla telefonda görüştüğünü bildirdi.

Akdağ, şunları aktardı:

"O kardeşlerimiz, bizim göz bebeğimiz insanlar. Telefonda doktorun kendisiyle ve eşiyle de görüştüm. Nitekim Van depreminde o doktor arkadaşımızla karşılaştım. Bana dedi ki, 'Bakanım hatırladınız mı siz geldiğinizde ben Van depreminde aracımda yatıyordum.' Şimdi bu insanların ancak eli öpülür. Buna nasıl gider de tokat atarsın sen. Umarım hem toplum nezdinde bu olay karşılığını bulacak. Hem adalet açısından karşılığını bulacak. Hem de kendi partisi BDP, bunun gereğini yapacak."

"Milletvekili derhal istifa etmeli"

Akdağ, milletvekili Üçer'in, partisinden ihraç edilmesi ve milletvekilliğinden de istifa etmesi gerektiğini savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Soruşturmayı nihayetinde dün açtıklarını ifade ettiler. Ama bu soruşturma, görüntüde 'dostlar alışverişte görsün' mantığıyla yapılmamalıdır. Olay çok açık. Süratle bu kişi partisinden ihraç edilmeli. Bu kişi aslında milletvekilliğinden de istifa etmelidir. Milletin vekili, millete hizmet eden doktoru nasıl dövermiş? Ne hakla yaparmış bunu. Dokunulmazlık, milletin iradesine dokunulmasın diye konulmuş bir kural. Vatandaşı darbetmek için konulmuş bir kural olamaz. Doğrudan kişiye yönelik bir şiddet eyleminde bulunmuşsanız bunun nesini koruyacaksınız? Niye koruyalım."

Üçer'in basın önünde suçlayıcı açıklamalarda bulunduğunu da ifade eden Akdağ, olayın telafi edilmesinin bir yolunun, o doktordan ve tüm sağlık çalışanlarından özür dilenmesiyle mümkün olabileceğini belirtti.

"Hiç kimse doktorları bu ülkede sahipsiz zannetmesin"

Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben kusur işledim. Beni lütfen bağışlayın' demeli. Onlardan helallik almalı. O zaman bunu temizlemiş olur mu? Ona da toplum karar versin. Bunu yapmadan, 'öyle oldu, böyle oldu, olsa bir daha yaparım' diyorsun. Sen kim oluyorsun? Sen kim oluyorsun da bir doktoru dövüyorsun? Bu kabil kafa yapısına sahip olanlar, ister vekil olsun, ister vatandaş olsun karşılarında bizzat beni bulacaklar. Hiç kimse doktorları, sağlık çalışanlarını bu ülkede sahipsiz zannetmesin. Önümüzdeki günlerde bu tip olaylara karşı çok ciddi tedbirler alacağız. Yakında meclis araştırmaları önergeleri var. Bu milletvekili, kendi partisinin meclis araştırması önergesinde sağlıkçılara şiddeti önlenmesi ile ilgili önergede kendi imzası olan milletvekili. Buna bizim toplumumuzda, 'Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu' derler."

"Doktor ve hemşire sayımız nüfusumuza göre az"

Bakan Akdağ, sağlık çalışanlarına karşı gösterilen şiddet davranışlarının, ister özel, ister fiziki olsun, vatandaşla sağlık çalışanları arasındaki sevgi ilişkisini gölgeleyemeyeceğini vurguladı. Zaman zaman sağlık çalışanının ya da bir kurumun ön yargıyla, yargısız infaza tabi tutulduğuna şahit olduklarını anlatan Akdağ, "Bunu yapmamalıyız. Çünkü, Türkiye'de iş yükü en ağır meslek gruplarından biri, belki de en ağırı sağlık grubudur. Doktor ve hemşire sayımız nüfusumuza göre az. Bu azlıkta, doktorların veya sağlık çalışanlarının bir suçu yok. Yıllardır, üniversitelerimizden bu sayıların artmasına yönelik dirençler oldu. Hatta Türkiye'de doktor sayısının fazla olduğunu bile söyleyenler oldu" diye konuştu.