Yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) atlatan Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Aslıhan Banu Er ile Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Dilek Koçak, hastalık sürecinde yaşadıkları zorlukları anlattı.
Abone olDr. Er, AA muhabirine, tüm sağlık çalışanları gibi salgının başından bu yana hastanede özveriyle görev yaptıklarını belirtti.
Aldığı tüm tedbirlere rağmen Kovid-19'a yakalandığını dile getiren Er şöyle konuştu:
"Önce doktor olan eşime Kovid-19 tanısı konuldu. Benim için en zoru eşimdi. İlk başta tüm takiplerini ben yaptım. Sonrasında yoğun bakım süreci oldu. Bu kadar kötüye gideceğini hiç düşünmemiştim. Herhangi bir ek hastalığı da yoktu. Hekim olduğumuz ve gidişatın nasıl olduğunu bildiğimiz için o dönemde eşimi kaybetme korkusu yaşadım. Çok zor bir süreçti. İnsanın sevdiğiyle sınanması gerçekten zor bir durum. Eşimin yoğun bakımda yattığı süre boyunca hiç uyumadım. Eşimden sonra ben de bir hafta yoğun bakımda kaldım. Çok şükür ikimiz de atlattık ama gerçekten zor geçti."
Sağlık çalışanlarının salgının başladığı günden bu yana büyük bir mücadele verdiğini aktaran Er, hastaları da "emanet" olarak gördüklerini ve o bilinçle hareket ettiklerini anlattı.
Hala zor bir süreçten geçildiğini belirten Dr. Aslıhan Banu Er, "Sakın 'Bana bir şey olmaz.' demeyin. Biz çok genç hastalarımızı kaybettik. Gencecik hastalar gözümüzün önünde ellerimizden kayıp gitti. Günlerce ağladığımız oldu. Hastaneden gittikten sonra 'İşim bitti, tamam artık rahatım.' diyemiyoruz. O hasta devamlı sizin aklınızda, gece rüyalarınızda oluyor. Acaba bir şey daha yapabilsem kurtulur muydu diye düşünüyorsunuz. Yeni bir hastalıkla karşı karşıyasınız. Belirlenmiş bir tedavisi yok." dedi.
"Kimsenin rehavete kapılmaması gerekiyor"
Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Dilek Koçak ise gördüğü Kovid-19 tedavisinin ardından yeniden görevinin başına döndüğünü söyledi.
Hastalığı hafif atlattığını vurgulayan Koçak, "Evde karantinada olduğum süreçte hep ne zaman fenalaşacağım kaygısı içinde yaşadım." ifadesini kullandı.
Bilinmeyen bir virüs olduğu için çok zorlandıklarını belirten Koçak, buna rağmen hastaları için ellerinden geleni yaptıklarını dile getirdi.
Yoğun bakım sürecinin çok zorlu geçtiğini anlatan Koçak sözlerini şöyle tamamladı:
"Hiç unutamayacağım hastalarım var. 22 yaşında 8 aylık hamile bir hastamız vardı. Hastalığın ilk zamanlarıydı. Gece gündüz tüm hekim arkadaşlarımızla uğraştık ama onu kaybettik. Çok genç hastalarımızı da kaybettik. 85-90 yaşında hastalarımızı da taburcu ettiğimiz oldu. Bu virüs gençliğe bakmıyor. O nedenle halkımızın dikkatli olması gerekiyor. Kimsenin rehavete kapılmaması gerekiyor."