Doktor, hasta, para...
Hastasınız... Sağa sola sordunuz, konunun uzmanını öğrendiniz. Üniversitede görev yapan bir Profesörü önerdiler.
Hastasınız...
Sağa sola sordunuz, konunun uzmanını öğrendiniz.
Üniversitede görev yapan bir Profesörü önerdiler.
Gidip üniversitede ona muayene olamazdınız. Onun tecrübesinden
yararlanacaksanız önce muayenehanesine uğramanız gerekirdi.
Sadece tecrübesinden yararlanmak için değil görev yaptığı hastanede
yatak bulabilmek için de hastane dışı randevu şart idi.
Aslında şart olan muayenehaneye uğrayıp ücret ödemenizdi.
Sonra...
Sonra diyelim ki bir operasyon gerekiyor.
Eğer muayenehaneye uğrayıp ücreti ödediyseniz işiniz
kolaylaşırdı.
Hoca'nın elinize yazıp verdiği ismi bulmanız; tetkikleri
yaptırmanız için de, hastaneye yatacaksanız yatak bulmak için de
yeterliydi.
Aslında bu sadece üniversite hastanelerinde değil devlet
hastanelerinde de geçerliydi.
Ama önce devlet hastanelerinde tam güne geçildi, şimdi de
üniversite hastanelerinde.
Sağlık bakanlığı üniversite devlet hastanesi ayırmadan, doktorlara
diyor ki;
"Hasta ile para ilişkisine girme, eğer devlete ait bir
kurumda çalışıyorsan ameliyatını o kurumda yap ama hastadan para
isteme"
Ben de diyorum ki sağlık bakanlığı doğru yapıyor.
Hastaları yolunacak kaz gibi görenlere, çalıştığı yeri
"kartvizitine yazıp" dışarıda para kazanmayı
hesaplayanlara "bi dakika" diyor.
Bunu yaparken yöntemde yanlışlıklar olabilir.
Doktorlara hak ettiklerinin ödenmediği iddia edilebilir.
Eğitim konusunda kaygılar konuşulabilir.
Ama bütün bunlar yanlış işleyen bir sistemin ortadan
kaldırılmak istendiği gerçeğini değiştirmez.
Bu alanda iki yanlıştan bir doğru çıkmaz, sistemde ısrar yerine
uygulamadaki yanlışları tartışalım.