Ayrıldığı sevgilisinden hamile kalan bir kadın, evinde doğurduğu bebeğini annesinin yardımıyla çuval içinde çöp kutusuna attı
Abone olSamsun'da ayrıldığı sevgilisinden hamile kalan bir kadın, evinde doğurduğu bebeğini annesinin yardımıyla çuval içinde çöp kutusuna atarak ölümüne sebep olduğu iddiasıyla tutuklandı. Ana-kızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmalarına başlandı.
Olay, Tekkeköy ilçesinin Hürriyet Mahallesi'nde bir yıl önce meydana geldi. İddiaya göre, bir kişi ile dini nikahla evlenip daha sonra bu kişiden ayrılan Özlem K. (37) adlı kadın, annesi Neriman K.'nin (59) yanında kalmaya başladı.
Samsun'da ikamet eden bir başka kişiyle ilişki yaşayan Özlem K., bu kişiden de ayrıldı. Özlem K. hamile kalınca annesinin evinde bir bebek dünyaya getirdi. Canlı olarak dünyaya gelen bebek bir çuvala konulup çöpe atıldı. Kanaması artınca Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne kaldırılan Özlem K., kaç aylık hamile olduğunu bilmediğini, ilişki yaşadığı ayrıldığı sevgilisinden hamile kaldığını ve düşük yaptığını iddia etti.
Özlem K.'nin hastanede tedavisi sürerken, Tekkeköy İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri olayla ilgili inceleme başlattı. Düşük yaptığı iddia ettiği bebeği çöpe attığını itiraf eden Özlem K., polisi harekete geçirdi. Polis, ilçedeki çöp kutularında çuval içindeki bebeği aradı. Daha sonra çöp kamyonunda bebeğin cesedine rastlandı. Olayla ilgili Özlem K. ile annesi Neriman K., tutuklanarak Samsun Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.
Özlem K. ile annesi hakkında Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Bugün görülen davanın ilk duruşmasında ifade veren Özlem K., "Ben bu hususta daha önce savcıya ifade verdim. O ifadem geçerlidir. Benim kafam çok dalgındır. Recep K. ile gayri resmi evlendim. Ancak çocuk soyadını bilmediğim Yaşar adlı kişiyle birleşmemizden oldu. Ben evde doğum yaptım. Çocuğu sağ mı, ölü mü doğum yaptığımı bilmiyorum. Çocuğu çöp bidonuna kimin attığını bilmiyorum. Ben atmadım. Benim doğum sonrası kanamam fazla olduğu için hastaneye gittim. Keza çocuğun çuvala kim tarafından konulup çöp bidonuna atıldığını da ben bilmiyorum. Ben baygın vaziyette hastaneye gittim" dedi.
Anne Neriman K. ise, "Kendisinin hamile olduğunu ben bilmiyordum. Özlem'i doğum yaparken de görmedim. Evde olmadığım bir sırada Özlem'in çocuk doğurduğunu söylediler. Ben eve gittiğimiz kızım doğum yapmıştı. Bir oğlan çocuğu dünyaya gelmişti. Ancak, ben çocuğa bir şey yapmadım. Çocuğu çuvala koyup çöp bidonuna atmadım. Özlem'i de görmedim. Komşular götürüp çocuğu çöp bidonuna atmışlar. Ancak, ben çocuğu hiç görmedim. Komşular doğan çocuğun erkek olduğunu söylediler. Bebeği beyaz şeker çuvalının içine ben koymadım. Özlem de koymadı. Özlem bana 'Haber verirsen seni öldürürüm' diye de bir şey söylemedi" diye konuştu.
Neriman K.'nin savcıda verdiği ifadesi ile duruşmada verdiği ifade arasındaki çelişki olduğu kendisine hatırlatılınca, "Benim şimdiki ifadem doğrudur" şeklinde konuştu. Duruşmada tanık olarak dinlenen polis memuru Murat Kılcı, "Neriman K. ifadesi alınırken önce bir şey bilmediğini söyledi, ancak daha sonra ise 'Bana kızmazsanız doğruları söyleyeceğim' dedi. Kızının doğum yapıp bebeğini çöpe attığını anlattı. Bize sözlü ifadesinde çocuğun sağ doğduğunu ve ağladığını anlattı" şeklinde konuştu.
Tanık polis memuru Timurhan Odabaş ise, "Neriman K.'ye polis merkezinde sorduğumuz da çocuğu kızının dünyaya getirdiğini ve doğumdan sonra bir yere atıldığını ve atıldığı yeri bilmediğini anlattı. Daha sonra arkadaşlar çöp bidonuna gitmişler. Bebeğin çöpte olmadığını görünce çöp arabasını durdurup içindekileri boşaltınca bebeğin cesedine ulaşmışlar. Sanık Neriman tutarsız davranışlar sergiliyordu. Bebeğin sağ doğum ağladığını söylüyordu, daha sonra da ölü doğduğunu ileri sürüyordu" ifadelerini kullandı.
Trabzon Adli Tıp Kurumu'ndan gelen otopsi raporunda bebeğin sağ olarak dünyaya geldiği tespit edildi. İstanbul Tıp Kurumu raporuna göre de, bebeğin sağ dünyaya gelip, çuval içinde atıldığı çöp kutusundan çöp toplayan kamyonda preslenmesi sonucu öldüğü anlaşıldı.
Mahkeme heyeti tutuklu anne-kızın İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk edilerek cezai ehliyetlerinin bulunup bulunmadığının tespiti için rapor alınmasına karar verdi.
VATANDAŞLIK VAADİ İLE SEKS KÖLESİ YAPTI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
7 yıl önce İstanbul'a iş aramaya gelen Moldovalı Dora S. ikiz kardeşi Lüba ile birlikte çalıştığı çiftliğin patronu tarafından seks kölesi olarak kullanıldı
Kilyos'taki çiftlikte hayvan besiciliği yapan E.Ç., Moldovalı ikizleri 7 yıl seks kölesi yaptı. Dramın ilk perdesi, Moldovalı Dora S.'nin yaklaşık 7 yıl önce, çalışmak için İstanbul'a gelerek Kumkapı'daki ablasının yanına yerleşmesiyle başladı. Kilyos'taki çiftlikte hayvan besiciliği yapan Sarıyerli E.Ç., Kumkapı'da kendisine kaçak eleman arıyordu ve Dora'nın ablasını buldu. Eve gittiğinde ise o zaman 23 yaşında olan Dora S.'yi... Kilyos'taki çiftliğinde hayvanların bakımı için birini aradığını söyleyerek genç kadına iş teklif etti. İş arayan Dora hiç düşünmeden teklifi kabul etti ve Kilyos'taki çiftliğe gitti. Bir süre sonra havyanların bakımında zorlanan Dora, patronuna ülkesindeki ikizi Lüba'nın da çalışabileceğini söyledi. E.Ç. onay verince ikizi Lüba S. de İstanbul'a gelerek çiftliğe yerleşti.
TÜRK KİMLİĞİ SÖZÜ VERDİ
İkizlere Türk kimliği çıkarma sözü veren E.Ç. Dora ile birlikte olmaya başladı. Kısa süre sonra da Lüba ile... Bu tarihten sonra ikizler için kâbus başladı. İkizler, 2 yıl boyunca patronlarıyla sırayla beraber olmaya başladı. Bu süreçte kardeşlerinden haber alamayan Kumkapı'daki abla, telefonunu bulduğu E.Ç.'ye ulaştı. Ancak E.Ç.'nin baskısıyla ikizler, ablaya "İmam nikâhıyla evlendik. E.Ç. ve onun amca oğluyla" dedi. Sonra yine bağlantıları kopunca Kumkapı'daki abla Moldova'daki ailesini aradı.
İKİZLERDEN 3 ÇOCUĞU OLDU
Ağabey İstanbul'a gelerek kardeşlerinin izini buldu. Fakat E.Ç. kardeşlerin ağabeyleriyle bir çalışanın yanında görüşmelerine izin verdi. Bu sürede Dora S., Büşra (5) ve Ergün (3), Lüba ise Kübra'yı (5) dünyaya getirerek ikisi de E.Ç.'den çocuk sahibi oldu. Sahte nüfus cüzdanı çıkarılan çocuklar başka bir eve götürülerek, Türkmenistan uyruklu bir bakıcıya teslim edildi. İkizler ise belli günlerde çocuklarıyla görüşebildi. 4 çocuğunun nikâhlı eşi Sarıyer'de yaşayan E.Ç. bu arada yeni sevgili buldu. Onu da 15 yaşındaki kızıyla birlikte çiftliğe yerleştirdi. E.Ç. 3 kadınla birlikte aynı evde yaşamaya başladı.
7 YILLIK KÖLELİK DAYAKLA BİTTİ
Yaklaşık 7 yıl boyunca işkence gibi bir hayat süren ikizler, önceki gün E.Ç.'den feci bir dayak yiyince sonunda çareyi kaçmakta buldu. Önceki sabaha karşı saat 04.00 sıralarında çiftlikten çıkan kardeşler, ormanlık alandan 3 saat yürüyerek Zekeriyaköy Jandarma Karakolu'na sığındı. Dora ve Lüba S.'nin şikâyeti üzerine jandarma, çiftliğe giderek E.Ç. ile yanındaki sevgilisini gözaltına aldı. E.Ç., alıkoyma ve zorla ilişkiye girme suçlamalarını kabul etmedi. Sarıyer Adliyesi'ne gönderilen E.Ç. çocuklara çıkardığı sahte kimlikler nedeniyle tutuklandı. Dramın kahramanı Moldovalı ikizler, kaçak çalıştıkları için sınırdışı edilmek üzere Yabancılar Şube Müdürlüğü'ne teslim edildi.
ÇOCUKLAR YUVAYA VERİLDİ
Dramın en masum kahramanları ise E.Ç.'nin Moldovalı ikizlerden olan çocukları Büşra (5), Kübra (5) ve Ergün (3) SHÇEK yuvasına yerleştirildi. Mahkeme, Moldovalı Lüba ve Dora ile E.Ç.'den kan örnekleri alarak çocukların DNA karşılaştırmasının yapılmasını istedi. Dora S., "E.Ç. yalan söyledi. Türk kimliği çıkaracağını söyleyip çitflikte ağır şartlarda çalıştırdı. Kaçak olduğumuz için korktuk. Bizi kandırıp ikimizle de ilişkiye girdi. 7 yıl dayandık. Sürekli dayak atıyor ve ölümle tehdit ediyordu" dedi
14 YAŞINDAKİ KIZA TECAVÜZ ETTİLER
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde küçük yaştaki bir kız çocuğuna tecavüz ettikleri gerekçesiyle gözaltına alınan 2 kişi tutuklandı.
Alınan bilgiye göre, sokaklarda mendil satarak aile bütçesine katkıda bulunmaya çalışan G.K. (14) isimli kız çocuğuna tecavüz ettikleri gerekçesiyle gözaltına alınan Y.Ç. ve H.İ.,
ifadelerinin alınmasının ardından Ayvalık Adliyesi'ne çıkarıldı. Y.Ç. ve H.İ., tutuklanarak cezaevine gönderildi.
BABA KIZI AYIRAN KORKUNÇ KAZA
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Ümraniye'de hafriyat kamyonu, market otoparkında bir baba ile kızını ezdi. Feci kazada tahilsiz adam araç altında kalarak hayatını kaybederken, kızı ise yaralandı.
Ümraniye Esenşehir Mahallesi'ndeki bir marketin otoparkında meydana gelen kaza iddiaya göre şöyle gelişti: 71 yaşındaki Şerif Tarakçı, 37 yaşındaki kızı Canan Tarakçı ile markete alışveriş yapmaya gitti. Bu sırada K.K. yönetimindeki 34 TT 7428 plakalı hafriyat kamyonu, henüz belirlenemeyen bir nedenle önce kaldırıma çıktı, ardından da marketin otoparkına girererek baba ile kızına çarptı. Kazada baba Şerif Tarakçı kamyonun ön tekerleğinin altında kalarak feci şekilde can verirken, kızı Canan Tarakçı ise yaralandı. Olay yerine çağrılan sağlık ekipleri tarafından ambulansla Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alınan Canan Tarakçı'nın hayati tehlikesi bulunmadığı öğrenildi. Kamyonun ön lastiği altında ezilerek feci şekilde can veren Şerif Tarakçı'nın cesedi ise battaniye ile örtüldü. Kazanın ardından olay yerinden kaçan kamyon sürücüsü K.K.'nın daha sonra karakola gelerek teslim olduğu öğrenildi.
Görgü tanıkları, kamyonun hızlı olduğunu ve bu yüzden kaldırıma çıkarak markete alışveriş yapmaya giden baba ile kızına çarptığını ileri sürdü. Bazı vatandaşlar ise, kazanın meydana geldiği yola trafik ışığı konulması gerektiğini söyleyerek tepki gösterdi.
KIRMIZI IŞIKTA TIR DEHŞETİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]Sakarya'nın Erenler İlçesi'nde aşırı hız ve dikkatsizlik nedeniyle kontroldan çıkan TIR, kırmızı ışıkta bekleyen araçlara çarptı. 5 aracın karıştığı kazada 3 kişi öldü 2'si ağır 7 kişi yaralandı.
Kaza, Erenler İlçesi D-100 Karayolu Bekirpaşa Kavşağı'nda saat 15.00 sıralarında meydana geldi. İstanbul'dan Ankara yönüne giden Necati Buran yönetimindeki 41 NG 469 plakalı TIR, aşırı hız ve dikkatsizlik sonucu duramayarak kırmızı ışıkta bekleyen Bilal Dinç yönetimindeki 54 ER 499 ve Seyfullah Avcı yönetimindeki 77 DZ 669 plakalı iki otomobile arkadan çarptı. Daha sonra karşı şeride geçen TIR, Ankara'dan İstanbul yönüne giden Mustafa Emecan yönetimindeki 06 NAJ 45 plakalı dializ hastalarını taşıyan minibüs ile Mustafa Kont'un kullandığı 34 BE 7624 plakalı LPG tankerine çarptı. Kaza sonucu minibüste bulunan ve kimliği henüz belirlenemeyen 2'si çocuk 3 kişi öldü.
Kazada, minibüste bulunan Mustafa Emecan (59), Nezahat Tomar (50), Nurcan Tomar (52), Busenur Tomar (10), Fikriye Türk (59) ile 54 ER 499 plakalı otomobil sürücüsü Bilal Dinç ile yanında bulunan Kaniye Dinç yaralandı.
Yaralılar, Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Toyotasa Travmatoloji ve İlkyardım Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Kazaya neden olan TIR sürücüsü Necati Buran gözaltına alındı. Ölen 3 kişinin kimlik tespit çalışması devam ediyor
YERE ÇAKILDI SAATLER SONRA BULUNDU
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]Erzurum Palandöken Dağı'ndan havalanan amatör yamaç paraşütçüsü, yere çakıldı. Düştüğü yeri yanlış tarif eden paraşütçü, yaklaşık 4 saat sonra kurtarılabildi.
Alınan bilgiye göre, öğle saatlerinde Palandöken Dağı'nın eteklerinden havalanan Amatör Yamaç Paraşütçü Ömer Gür (35), atladıktan bir süre sonra paraşütünde meydana gelen teknik arızadan dolayı Dutçu Köyü yakınlarında dereye düştü. Cep telefonu ile durumu 112'ye bildiren Ömer Gür'ü, bulunduğu yerden kurtarmak için Erzurum Sivil Savunma Arama-Kurtarma Birliği, jandarma, AKUT, Türkiye Dağcılık Federasyonu üyeleri seferber oldu. Yaralı şahsın koordinatları yanlış vermesi nedeniyle ekipler, paraşütçüye yaklaşık 4 saat sonra ulaşabildi.
Kolu ve bacağında çok sayıda kırık olduğu öğrenilen amatör paraşütçüye saatler sonra ulaşan ekipler, şahsa ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Belinden de yaralandığı tespit edilen şahıs, sivil savunma ekipleri tarafından halat yardımıyla bulunduğu dereden çıkartıldı. Bir saat süren kurtarma çalışması sırasında bölgeye gelen arkadaşları, Ömer Gür'ün kurtarılmasını büyük bir heyecan içerisinde izledi. Yaralı paraşütçünün çıkarılmasıyla arkadaşları gözyaşlarına boğuldu. 112 ambulansına bindirilen yaralı paraşütçü, Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Şahsın hayati tehlikesi olmadığı öğrenildi.
Erzurum Sivil Savunma Arama Kurtarma Birliği Uzmanı Uğur Yüce, yer tespiti konusunda sıkıntı yaşadıklarını ve saatler süren uğraşlar sonucu kendilerine tarif edilen koordinatların dışında bir bölgede yaralıya ulaştıklarını söyledi.
MİLLETVEKİLİ ADAYININ KATİLİ BULUNDU
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]Milletvekili seçimlerine 1 gün kala Bitlis'in Hizan İlçesi'nin dağlık alanında cesedi bulunan DSP 2'nci sıra milletvekili adayı Bedri Aydın'ı öldürdüğü iddiasıyla aranan 37 yaşındaki Mehmet Tarhan, Malatya'da yakalandı.
Cinayetten sonra firar ettiği belirtilen Aydın'ın, Malatya'da şehirlerarası otobüs terminalinde İstanbul'a gitmek üzereyken yakalandığı belirtildi.
Polis tarafından eşkali tespit edilerek yakalanan Mehmet Tarhan gece saatlerinde Bitlis'ten gelen polis ekiplerine teslim edildi.
O KAZANIN SEBEBİ BELLİ OLDU
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]Ocak ayında Gebze'de meydana gelen ve bir kişinin öldüğü trafik kazası için hazırlanan bilirkişi raporu, sebep olarak bir fabrikanın bacasından çıkan yağı gösterdi. Yöneticiler hakkında altı yıla kadar hapis isteniyor
Gebze'de altı ay önce otobanda meydana gelen bir trafik kazasının sebebi olarak, yakındaki fabrikanın yöneticileri sorumlu tutuluyor. Yöneticiler için "taksirle ölüme yol açmak"tan altı yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianameye göre fabrikanın bacasında filtre veya benzeri bir özellik bulunmadığı için, faaliyet sonucu ortaya çıkan yağ doğrudan havaya karıştı. Bu sarı renkli kaygan madde, havanın rüzgarlı ve yağışlı olması nedeniyle asfalta indi ve yayıldı. Bunun sonucunda kayganlaşan yol da trafik kazasına yol açtı.
ŞİRKET BİRİNCİ DERECE SORUMLU
Bilirkişi inceleme raporu, kazadan biodizel üretimi yapan Tayyip Madencilik İnşaat Nakliyat-Besicilik Kimya Sanayi ve Ticaret şirketi'nin sahiplerini sorumlu tuttu:
"Keşif günü hammadde bittiğinden dolayı tesisin çalışmadığı ancak tesis çevresinde yağ kokusunun duyu organları tarafından alındığı, fabrikanın daha önceden biyodizel üretimi yaptığı, son bir yıldır destile yağ asiti üretimin yapıldığı, tesis çatısının özellikle baca çıkışının olduğu kısımda ondilin çatı üzerinde sarı katmanın bulunduğu, işletmenin muhtelif yerlerinde (zemin, tank üzerleri, merdivenler vb.) yerlerde yağ tabasının bulunduğu bilirkişi heyeti tarafından kamera görüntülerine alınmıştır. Tesis bacasında herhangi bir filtre sistemi, baca gazı kontrol, kaçak kontrol sisteminin olmadığı keşif günü yapılan incelemede tespit edilmiştir."
Bilirkişi gerekli tedbirleri almayarak otoyolun bir bölümünde araçların seyir güvenliğini etkileyerek bir kişinin ölümüne, birden fazla kişinin yaralanmasına ve araçlarda maddi hasar meydana gelmesine sebep olan Tayyip Madencilik'in kazaların oluşumunda birinci dereceden asli kusurlu olduğu yönünde kanaat bildirdi.
BİR AVUKAT ÖLMÜŞTÜ
26 Ocak 2011 tarihinde saat 08.15 sıralarında Gebze Muallim Köy Civarı Tem Otoyolu İstanbul istikametinde meydana gelen zincirleme trafik kazasında avukat Abdurrahman Taştekin kullandığı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek takla atmıştı. Arkasından gelen diğer araçlar Taştekin'in aracına çarpmamak için fren yapmış fakat yolun kaygan olması nedeniyle duramamıştı. Zincirleme kaza sonucu Abdurrahman Taştekin hayatını kaybetmiş, 10 kişi de yaralanmıştı.
16 YAŞINDA 4 AYLIK HAMİLE
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]Şanlıurfa'da, hastaneye başvuran 16 ve 17 yaşındaki iki kızın hamile olduğu ortaya çıktı.
Yapılan incelemede, küçük yaşta dini nikahla evlendirildikleri ortaya çıkan genç kızların birlikte yaşadığı kişiler gözaltına alındı
Dün akşam saatlerinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi'ne başvuran 16 yaşındaki S.Y.'nin yapılan kontrolünde 4 aylık hamile olduğu belirlendi. Kimlik bilgilerinde reşit olmadığı belirlenen S.Y.'nin durumu doktorlar tarafından güvenlik güçlerine bildirildi. İhbar üzerine hastaneye gelen polis, ifadesine başvurduğu S.Y.'nin 1 yıl önce akrabası olan 27 yaşındaki Halit Ö. ile imam nikahı kıyıp birlikte yaşadığını saptadı. S.Y.'nin ifadesinin alınmasının ardından polis, Halit Ö.'yü gözaltına aldı.
Aynı hastaneye mide bulantısı şikayeti ile başvuran 17 yaşındaki B.İ.'nin de 3 aylık hamile olduğu ortaya çıktı. Doktorların ihbarı üzerine hastaneye gelen polis, B.İ.'nin 1 yıldır amcasının oğlu 22 yaşındaki Cemal İ. ile imam nikahlı olarak birlikte yaşadığını belirledi. İfadesi alınan B.İ.'yi ailesine teslim eden polis, Cemal İ.'yi gözaltına aldı.
Asayiş Şube Müdürlüğü'nde sorgulaması süren Halit Ö. ile Cemal İ., işlemlerinin tamamlanmasının ardından 'reşit olmayanlarla cinsel ilişki kurmak' suçundan adliyeye sevk edildi