Aşiret kavgaları, kan davaları barış yemekleriyle noktalanırken eğitim oranının yükseldiği Doğu ve Güneydoğu'da kadınlar da değişti.
Abone olAşiret kavgaları, kan davaları barış yemekleriyle noktalanırken eğitim oranının yükseldiği Doğu ve Güneydoğu'da kadınlar da değişti. Artık zorla evlilik, berdel ve kumalık gibi törelere başkaldırı var...
Batı'dakilerin sadece dizi filmlerden izlediği feodal yapının getirdiği uygulamalar Doğu'daki kadınları kimi zaman intihara kadar sürüklerken, şimdi adeta bir direniş yaşanıyor. Sabah gazetesinin haberine göre, bunda hükümetin demokratik açılım yönündeki adımları, medyanın töre cinayeti gibi toplumsal yaralara vurgu yapmasının olumlu etkileri de açıkça görülüyor.
'ARTIK DİŞ GEÇİRİYORUZ'
Sakine Dulek bir ev kadını. "Artık eskisi gibi erkeğimiz üzerimize kumayı getiremiyor. İstese de getiremez" diyen Dulek, düşüncelerini şöyle açıklıyor : "Devir o devir değil. Babalarımız bizi verirken, 'o kapıdan ölün gelsin' diyordu. Dayak ye, üstüne kuma gelsin ne olursa olsun kocanın evinde can vereceksin. Biz yaşadık çocuklarımız yaşamasın diyoruz. Biz kızlarımızı okutmak, sevdiklerini almalarını istiyoruz. Artık kadınlar da konuşuyor. Eskiden, cemaatte erkek içine çıkamazdık. Duvarın öbür tarafında yemek yapıp, çocuk doğurmaktan başka değerimiz yoktu. Şimdi sözümüz de geçiyor, dişimiz de.."
'ŞİMDİ CANINA OKURUM'
67 yaşındaki Elif Ateş, "13'ümde emmioğlumla evlendirildim. Babalar karar vermiş, karşı mı çıkacaksın. Nerde? Ölüm var ucunda. Ah bu kör olası töreler. Daha adet bile görmemiştim gelin olduğumda. Üç çocuğum öldü, 9'u sağ. Üç beş yıl sonra herif üstüme aynı köyden kuma getirdi, yine sesimi çıkaramadım. Onun da 5 çocuğu var... Kuma da benimle çekti eziyetini. Bugün olsa canına okurum. Ya herifi vururdum ya kendimi. Cahildik. Artık kızlar sevdiğine varıyor. Aileler kızlarına sahip çıkmaya başladı. Kuma getiren de dışlanıyor" diyor. Çocukları dahil 5 yakınını çatışmalarda yitiren Sadiye Akbaş ise "Biz artık, kan davası, demir parmaklıklar ardında evlatlar istemiyoruz" diye konuştu.
'YAKTIN BENİ AĞABEY!'
59 yaşındaki Hatun Yılmaz ise berdel mağduru. Yılmaz "Ağabeyim Seyit, komşu aşiretten bir kızı sevdi. Babamlar kız görmeye gidince onlar da karşılığında beni istedi. Sırf anam dayak yemesin diye ses etmedim evlendim. Üç kızım oldu erkek yok diye kaynanam oğlunu yeniden evlendirdi. Kuma geldikten sonra da üç oğlum oldu. Neyse ki artık buralarda berdel kalmadı" diyor.
39 yaşındaki öğretmen Dürdane Türkmen doğduğu Batman kentini "Çocukluğum ve bugün arasında büyük bir fark var. O yıllarda Batman'ın kent merkezinde bir kız tek başına dolaşamazdı. Yanında aileden biri olmak zorundaydı. Şimdi öğretmenevine gidip gece yarısına kadar okey, tavla oynayabiliyoruz. Bu değişimde hükümetin de büyük rolü var, inkâr edilemez. TRT Şeş bir dönüm noktasıdır bizim için" sözleriyle anlatıyor.