BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  SAĞLIK

Doğum sancısına hipnozla son

Psikilojide yapay uyku olarak kullanılan hipnoz hamile kadının doğum sancısı korkusuna son verecek.

Abone ol

Psikilojide yapay uyku olarak kullanılan hipnoz hamile kadının doğum sancısı korkusuna son verecek. Hipnozla telkin edilen anne adayları sezaryene yönelmekten vazgeçiyor.

Uzmanlar mecbur kalmadıkça sezaryenle doğuma yönelmenin anne ve bebeğin sağlığını riske attığını vurgulasa da bazı anne adayları doğum sancısı korkusu yüzünden bu yöntemi tercih ediyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Ayşe Duman, özellikle sancıdan korktuğu için sezaryene yönelen kadınlara hipnozu öneriyor. Dr. Duman, hipnozla farkındalığı artan annelerin artık ıkınmadan, sancısız ve normal doğum yapmanın mutluluğunu yaşadığını söylüyor ve ekliyor: Şehir hayatı içinde kadının gittikçe büyüyen korkularından biri de doğurmak. Kadınlar normal doğumun ağrılı, sancılı, çoğunlukla müdahale gerektiren bir süreç olduğu konusunda şartlanıyor. Bu durum, doğum sırasında kendiliğinden gevşemesi gereken doğum kanalı kaslarını daha da kasan kadının, doğumunu ağrılı, uzun ve zor bir süreç olarak yaşamasına yol açıyor. Bu düşünceler yüzünden,  sezaryen tercih ediliyor. 

DOĞAL BİR SÜREÇ TELKİNİ VERİYORUZ

Opr. Dr. Ayşe Duman, “Doğum normal bir süreç olarak algılanmalı. Negatif şartlanmaları yıkıp doğumu doğal seyri içinde bırakmak için hipnozu kullanıyoruz. Böylece kadın normal doğumda zaten vücudunda var olan programın işleyişine izin veriyor, doğum ağrısız, keyifli bir sürece dönüyor” diye konuşuyor.  Dr. Ayşe Duman sözlerine şöyle devam ediyor: “Hipnozla yaptığımız şey anne adaylarının zihninde negatiflikleri silip doğru programı zihne yerleştirdikten sonra doğumun her anının tadını çıkarmasını sağlamaktır. Hamilelik boyunca 6. aydan itibaren, 5-6 seans hipnoz alan hastalarımız doğumda kendilerine verdiğimiz komutları hatırlayarak, otohipnozla doğumu kolaylaştırıyorlar. Üstelik bunun için hipnoz aldıkları doktor tarafından doğurtulmalarına da gerek yok.”