İZMİR'de, sezaryenle yaptığı doğum sırasında rahminde unutulan sargı bezi, defalarca kontrole gitmesine rağmen fark edilmeyen 22 yaşındaki Harika Kanık, vücudunun iltihaplanması sonucu 6 ay içinde yaşamını yitirdi.
Abone olGenç kadının ölümünün ardından açılan tazminat davasının görüldüğü mahkemeye, doğumun gerçekleştiği özel hastane adına gönderilen cevap yazısında kendilerinde hiçbir kusur bulunmadığı savunulup, ölen anne ile tedavinin devam ettiği Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi ihmalkarlıkla suçlandı.
Buca'da oturan Harika Kanık, çocukluk aşkı, özel güvenlik görevlisi 26 yaşındaki Figani Kanık ile 2 yıl önce evlendi. Hamile kalan Harika Kanık, geçen yıl 13 Nisan'da özel bir hastanede doğum yaptı. Sezaryenle yapılan doğumun ardından kızını kucağına alıp, annelik heyecanı yaşayan Harika'nın karnındaki ağrı ve halsizliği geçmedi. Birkaç kez gittiği doğumu yaptıran kadın doğum uzmanı Dr. Ü.Ç., iddiaya göre ağrıların sezaryenden kaynaklandığını belirterek, ağrı kesici almasını söyleyip kadını evine gönderdi. Bu sorundan kurtulmak için çare arayan Harika Kanık'ın rahatsızlığına teşhis konulamadı. Doğumu yaptıran Dr. Ü.Ç., son olarak Harika'yı Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gönderdi.
UNUTULAN SARGI BEZİ ZEHİRLEMİŞ
Burada tedaviye alınan Harika Kanık'ın kanında yüksek miktarda iltihap bulundu. İltihabın tedavi uygulanmasına rağmen düşmemesi üzerine Harika Kanık'ın ameliyata alındı. Özel hastanede doğumu gerçekleştiren Ü.Ç.'nin, Harika Kanık'nın rahminde sargı bezini unuttuğu, bunun zaman içerisinde rahim duvarına yapışmasıyla oranın parçası gibi algılandığı ve zehirlenmeye, ardından vücutta iltihaplanmaya neden olduğu saptandı. Farklı bölümlerde uzmanlaşmış cerrahların çağırıldığı 6 saat süren ameliyatta, Harika'nın rahminin tamamı ile idrar kesesinin bir bölümü alındı. Operasyondan sonra yoğun bakım ünitesine alınıp uyutulan Harika Kanık, vücuduna yayılan iltihabın organlarında yarattığı tahribatın tedavi edilememesi üzerine, ameliyattan 8 gün sonra 23 Ekim'de yaşamını yitirdi.
SUÇ DUYURUSU VE TAZMİNAT DAVASI
Acı olay sonrasında yıkılan Harika Kanık'ın eşi ve ailesi, yaşadıklarına isyan etti. Aile adına avukatları, başta doğumu yaptıran doktor olmak üzere sorumluluğu bulunanlar hakkında hem savcılığa suç duyurusunda bulundu, hem de İzmir 5'inci Tüketici Mahkemesi'nde 330 bin lira manevi tazminat istemiyle dava açtı.
ÖZEL HASTANE KADINI VE DEVLET HASTANESİNİ SUÇLADI
İzmir 5'inci Tüketici Mahkemesi'nde süren davaya, özel hastane adına avukatları savunma gönderdi. Harika Kanık'a hastanede yapılan müdahale ile tedavilerin anlatıldığı savunmada, hastaya 3'üncü basamak bir hastanede tanı ve tedavi önerildiği bilgisine yer verildi. Kendi hastanelerinde Harika Kanık'a her türlü müdahalenin yapıldığı ileri sürülen savunmada, ölen anne ile tedavinin devam ettiği Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi suçlandı. Savunmada şöyle denildi:
"Harika Kanık, doğumdan 6 ay 10 gün sonra, hastanemizdeki son kontrolden 3 ay 25 gün sonra vefat etmiştir. Burada geçen süreye bakıldığı zaman hastanemizin sorumluluğunun bittiği ve hastanın gittiği 3'üncü basamak hastanenin sorumluluğu olduğu açık ve sabittir. Müteveffaya 3'üncü sınıf hastanede (üçüncü basamak hastane) konulan tanı ile tedavilerinde eksiklik ve kusur olduğu, ihmalin mevcut olduğu açıktır."
Harika Kanık'ın da suçlandığı savunmada, "Müvekkil hastanede yapılan kontrol, tanı ve önerilen tedavilere riayet etmeyen, meydana gelene komplikasyonların tedavisi için talimatlara uymayan hastanın da sorumluluğunun göz ardı edilmemesinin gerektiği ortadadır. Sonuç olarak, doğum ile vefat arasındaki sürenin uzunluğu, hastanın ihmalkarlığı, talimat ve önerilerine uymaması, illiyet bağını hastane açısından ortadan kaldırmıştır."
DOĞUMU YAPTIRAN DOKTOR HERKESİ SUÇLADI
Doğumu yaptıran Dr. Ü.Ç.'nin avukatı da mahkemeye gönderdiği savunmasında şunları kaydetti:
"Ameliyatla ölüm olayı arasında Harika Kanık, sadece bir kez müvekkilime başvurmuştur. Müvekkilim de kontrolleri sonrasında, çalıştığı özel hastane enfeksiyon bölümü ve yeterli uzman kadrolara sahip olmamasından dolayı başka bir hastanede tanı ve tedavi önermiştir. Harika Kanık'ın tedavisini asıl gerçekleştiren Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'dir. Tanı önerilen tarih ile ölüm tarihi arasındaki 4 aylık sürede tedavisinin yapılamamış olması, ölüm olayında diğer kişi ve kuruluşların sorumluluğunun bulunduğunu ortaya koymaktadır."
Dr. Ü.Ç.'nin savunmasında daha önce de, "Harika Kanık'ın ölüm sebebi ameliyat sırasında tamponun unutulması olarak kabul edilse dahi, tüm sorumluluk Özel H. Hastanesi'ne aittir. Tamponların sayımı ve kaydedilmesi, müvekkilimin değil, ameliyatta bulunan hemşirenin görevidir. Hastane tarafından yeterli özellikte malzeme kullanılmaması, tamponun varlığının tespitini zorlaştırmıştır" denilmişti.
KUSURLU BULUNDULAR
Harika Kanık'ın cesedinden alınan parçalara yapılan incelemeler sonrasında, Adli Tıp Birinci İhtisas Kurulu, doğumu yaptıran doktor Ü.Ç. ile malzeme sayımından sorumlu olan ameliyathane hemşiresi H.C.'yi kusurlu buldu. Buna göre savcı, doktor Ü.Ç. ile hemşire H.C. hakkında taksirle ölüme neden olmaktan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.