Türkiye'nin kişi başına düşen milli gelir bakımından en fakir bölgesi Kuzeydoğu Anadolu...
Abone ol
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Erzurum Şube Başkanlığı 4. Olağan Genel Kurulu'na katılan Genel Başkan Ömer Bolat, Türkiye'nin kişi başına düşen milli gelir bakımından en fakir bölgesinin Kuzeydoğu Anadolu olduğunu söyledi. Bolat, bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını ortadan kaldırabilmek amacıyla hazırladıkları 'Doğu Raporu'nun da kısa süre sonra tamamlanacağını belirtti.
Bolat, MÜSİAD olarak Kuzeydoğu Anadolu'dan 10 yıl boyunca vergi alınmaması, SSK primi ve enerji indirimleri ile bedelsiz arazi tahsisi gibi önemli taleplerin bulunduğunu bildirdi. Bolat, "Bölgenin cazibe merkezi olabilmesi, beyin ve sermaye göçü alabilmesi için girişimciye, yatırımcıya, işverene ve işletmelere sahip çıkılsın dedik. Hükümet'in, hazırlanan bu rapor doğrultusunda Doğu Anadolu Bölgesi'nde ekonomik kalkınmayı sağlayacak tedbir alacağını ümit ediyoruz. Bölgedeki KOBİ'lerin desteklenmesi ve bürokrasinin ortadan kaldırılarak girişimcilerin önünün açılması içen kalkınmada en büyük gerekliliktir" şeklinde konuştu.
1990 sonrası iki siyasi dönem
Bolat, Türkiye'deki 1990 sonrası siyasi istikrarın iki ayrı dönem olarak ele alınması gerektiğini kaydederek bu dönemleri 1990-2001 ve 2002-2007 olarak tanımladı. Bolat, 1990-2001 döneminde özgürlüklerin askıya alındığını, ekonomik krizlerin yaşandığını, yıllık büyüme hızının yüzde 2.8'lerde sınırlı kaldığını, enflasyonun ise yüzde 73.5 civarlarında seyrettiğini kaydetti. Bolat, 2002-2007 döneminde ise siyasi istikrar sağlandığını, temel hak ve özgürlüklerin elde edilmesinde önemli mesafeler alındığını savundu.
Türban yerine başörtüsü sorunu
Türban konusuna da değinen Bolat, Türkiye'de türban yerine başörtüsü sorunu olduğunu söyledi. Bolat şöyle konuştu: "Mesele türban meselesi değil, birilerinin bu işten duyduğu endişe ve rahatsızlıktır. Ve tırmandırılmaya çalışılan gerilim, halkın iktidarı ile kendisini halktan soyutlamış elit kesimin iktidar mücadelesidir. Bazıları 'başörtüsü yasağı yok, türban sorunu var' diyor. İyi de türbanı icat eden sizsiniz. Türkiye'de türban sorunu yok. Bugün milletvekili, hükümet üyeleri, Cumhurbaşkanı'nın da yaşadığı bir başörtüsü sorunu var. Kamusal alanı icat etmişler kendilerine göre. Böyle bir şey olabilir mi? Önce diyorlardı ki; annelerimizin başörtüsü gibi olsun. Şimdi bugün ona da karşılar."
