Bir yanda geleceğe açık yaklaşımlarıyla büyük kentler, diğer yanda ise halen mazinin esiri konumundaki taşra kentleri. Faslı romancı Tahir Bin Callun Türkiye'yi böyle tanıtt
Abone olİtalya’nın en önemli günlük gazetelerinden La Repubblica, bugünkü nüshasında Türkiye’ye üç sayfa ayırdı. Bir Türk bayrağının önünde başörtülü bir genç kızın görüntülendiği tam sayfa bir fotoğraf eşliğinde "İstanbul’un göbeğinde" başlığıyla sunulan dosyada, Paris’te yaşayan Faslı romancı Tahir Bin Callun (Tahar Ben Jelloun) ile Fransız yazar Jean Baudrillard’ın kaleme aldıkları iki yazıyla Avrupa Birliği’ne tam üyeliğe hazırlanan bir ülkeye ilişkin irdelemelere yer verildi. Tahir Bin Callun, "İki Türkiye’nin gizli çehreleri" başlıklı yazısında "çelişkiler ülkesi" diye nitelediği Türkiye’yi şu sözlerle betimledi: "Bir yanda geleceğe açık yaklaşımlarıyla büyük kentler, diğer yanda ise halen mazinin esiri konumundaki taşra kentleri. Ayrıca sosyal sınıflar arasında ve kadının rolü konusundaki eşitsizlikler. Bu ülkeyi tartışan herkes buraya gelmeli. Doğrudan temas fikirlerin de netleşmesini sağlıyor: Bu halka ve beklentilerine dair pek çok önyargıya sahibiz". Ermeni meselesine de değinen Bin Callun, "Türk hükümeti, Fransız hükümetinin oy birliğiyle Ermeni soykırımını tanıdığını anlayamamış" ifadesini kullandı. Bu konuda İstanbul’da Galatasaray Üniversitesi’nde verdiği bir konferansta öğrencilerle yaptığı tartışmayı da aktarmasının ardından ise sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunlara tarihi bir gerçeği inkar etmeleri gerektiği öğretiliyor. Aynı yaklaşıma büyüklerde de rastlanıyor." Türkiye’deki köktendincilik olgusuna da geniş biçimde yer veren Bin Callun, "İslamcı köktendinciler okullara peçeyi yeniden sokmayı denediler ama velilerin direnişiyle karşılaştılar" diye yazdı. Bin Callun’un Türkiye’den ayrılışları sırasında pasaport kontrolü sırasında bürokratik sebeplerle gümrük görevlilerinden gördükleri muameleden şikayetçi olması da dikkati çekti. Bu konuda, "Ceza ödemekten söz bile edilmiyor: Bu sadece bir yolsuzluk göstergesi" diyen Bin Callun, Türkiye’deki laiklik konusunda ise şöyle yazdı: "Bu ülkede laiklik bir din, kazanılmış bir değer, cumhuriyetin temel ilkesi. İslamcı köktencilerin ılımlılar dışındakileri de laiklik ilkelerine doğrudan saldırmıyorlar." Türkiye’nin nüfusunun 2020’de 100 milyona ulaşacağını ileri süren yazar, "Bu büyük ülke, bir çelişkiler ülkesi. Avrupa Birliği’ne girişinin, fedakarlıklar olmaksızın gerçekleşmesi imkansız" dedi. Baudrillard ise "İmparatorluk kentinde suyun büyüsü" başlıklı yazısında, başta sarnıçlar olmak üzere İstanbul’un turistik güzelliğine değindi. İstanbul’un Doğu ile Batı’nın buluştuğu nokta olduğuna dikkati çeken yazar, "Batıdan modernlik adında yeni bir güç geliyor. Ancak İstanbul, öteden beri bir köprü konumunda" dedi.