Doğruya doğru. Soylu,sahada da kürsüde de tarih yazdı!..
Elleriyle göğsünü sıvazlayıp” Ohh paralar PKK’ya gitmiyor, millete gidiyor ohh”diye bağırması o anda ekran başında izleyenler olarak içimize su serpti.Özellikle bu kısmı sonradan internetten izleyip izleyip hüngür hüngür ağlayanları biliyorum.
İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’nun iki gün önce TBMM’de yaptığı konuşması hakikaten tarihi bir konuşma idi. Bakan Soylu bu konuşmasıyla milletin dilinde ve gönlünde bir kez daha yer etti.
Soylu’dan önce, o kürsüye Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk,Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Sağlık Bakanı Fahrettin Koca çıktı. Anlatımları bilgilendirici ve ikna edici idi. Ama hiç biri Soylu’nun konuşması kadar etkileyici ve gönüllere hitap eden değildi.
Çünkü her 3 bakan daha çok bürokrat gibi tek düze konuşurken, Soylu gerek sözleri gerekse de beden diliyle sahadan gelme tecrübeli siyasetçi profilini konuşturdu. Tepkilerini devletin masalarına vurarak, çekmeceleri çekip kapatarak dile getiren HDP’liler azdıkça o daha da volüm arttırdı.Onlara papuç bırakmaması ekran başındakileri etkiledi.
Sadece bakanlığının çalışmalarını anlatmakla kalmadı, mensubu olduğu AK Parti iktidarının 18 yıllık hizmetlerini de anlattı, savundu. Salt terörle mücadele edilmediğini, bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınması için hizmetler ve yatırımlar yaptığını il il örneklendirirken, güvenlik mücadelesini felsefi alt yapıya dayandırması önemli idi:
“Bizim yaptığımız sadece terörle mücadele değildir.Kalkınma mücadelesidir.Bu mücadeleyi gelişi güzel yapmadık. 3 saç ayağı vardır. Bir,halkın huzur ve mutluluğu, iki yatırım ve kalkınma, üç orada yaşayan insanların güvenilir bir gelecek duygusu. Bu felsefe küresel güçler ve batı tarafından defalarca her türlü araçlar ve örgütlerle PKK, PYD, DAEŞ,DHKP-C,FETÖ ile hedef alındı ama başaramadılar.Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Cumhur İttifakı’nın yapacak çok işi var”.
******* ******* ******
Tarihi konuşmasından PKK ve FETÖ terör örgütleri ile onların içerideki destekçileri, işbirlikçileri ve uyuşturucu çeteleri başta olmak üzere küresel destekçileri bolca nasibini aldı.
HDP’lilerin gözlerinin içine baka baka “O telefonu asit kuyusuna atsanız da, içindekileri çözecek teknolojiye ulaştık biz, Amerika’da yok”sözleriyle devletin teknik gelişim gücünden;
“Siz PKK’nın kölesi olmuşsunuz, HDP’yi kriminalize eden biz değil PKK’nın ta kendisidir”sözlerine;
PKK’nın katlettiği çocukların fotoğraflarını gözlerine sokarcasına elinde sallayıp ”Sizin az buçuk haysiyetiniz olsa şu siviller için başsağlığı dilerdiniz. Haysiyetsizler bu çocukların hesabını vereceksiniz, hesabını” haykırışından;
Parmağını sallayarak“Beni kızdırmayın, PKK terör örgütü köylere gitti, kocalarını dışarıya çıkardı, kadınlara, kızlara tecavüz etti, bak beni konuşturmayın, alçaklar, alçaklar” diye bağrışına kadar.
“50 yıllık hesabını görüyoruz, 50 yıl bu memleketin kanını emdiler,(HDP sıralarına dönerek) bunlar da siyasetini yaptılar” sözlerinden;
"Merak etmeyin bu kış terör örgütünü mağaralarında yalnız bırakmayacağız, sürprizimiz var. Onlara ecel teri döktüreceğiz, üşetmeyeceğiz”tehdidine ve “Bu memleket sizi kurtarıyor, Tayyip Erdoğan sizi kurtarıyor sizi” uyarısına kadar.
Sadece HDP’lilere mi? CHP’ye de, İYİ Parti’ye de, Gelecek ile DEVA Partisi’ne de açık açık giydirdi:
“Teröriste terörist diyoruz, destekçisine de, işbirlikçilerine, çocukları kandırıp Kandil’e gönderen belediye başkanlarına da, koltuğu için birbirini yiyen Edirne’de ki Demirtaş’a da, Karayılan’a da, tecavüzcü Turan’a da terörist diyoruz.Onlardan PKK’ya ne DEVA olur, ne GELECEK olur”.
Hele ki, bir cümlesi ve beden hareketi vardı ki, tam anlamıyla tarihi andı.
Elleriyle göğsünü sıvazlayıp” Ohh paralar PKK’ya gitmiyor, millete gidiyor ohh”diye bağırması o anda ekran başında izleyenler olarak içimize su serpti.Özellikle bu kısmı sonradan internetten izleyip izleyip hüngür hüngür ağlayanları biliyorum.
Ben bu yazıyı yazarken baktım youtube’de, “Türkiye Kızıl Elmaya doğru yürüyor” başlığındaki sadece bu bölüm 199 bin izlenme rekoruna ulaşmıştı. Diğer konuşmaları da kendi içinde kendisiyle izlenme rekorları kırıyordu .”Muhteşem Meclis” konuşması başlığındaki videosu 402 bini geçmişti, “Efsane Meclis Konuşması” videosu bir yerde 202 bini, bir yerde 75 bini geçerken, “Yılın Tarihi Konuşması” başlığındaki videosu 202 bini geçmişti.(Saat 20.00 sıraları).
***** ***** *****
Bunları neden mi yazıyorum? Konuşmasını neden mi tekrarlıyorum? Çünkü her birinin altı dolu, çünkü her birinin içi ayrı bir başarı hikayesi,çünkü her biri devletin gücü,çünkü her biri milletinin birlik ve beraberliği için ve huzuru, güveni, özgürlüğü, geleceği için yapılan mücadelenin anlatımı…
Biliyorum, Sayın Soylu’nun bu konuşması bazı kesimde sinir uçlarına dokundu. “AK Parti Kürtleri HDP’ye kaçırtıyor” yaygarasına girişildi. Külliyen yalan ve manipüle etmeye yönelik çabalar.
Şu anda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Soylu’nun terörle mücadelesini kim daha çok takdir ediyor ve destekliyor biliyor musunuz? Milliyetçi ve ülkücüler değil.Onlar zaten takdir ediyor.
Aksine bu vatanda huzurla, kardeşçe, refah içinde yaşamak isteyen ve terörden dolayı yıllarca köyünden göçe zorlanan ,kendini Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşı olarak tanımlayan ama korkudan, baskıdan, kandırılmadan dolayı yıllarca HDP’yi kurtarıcı gibi görmüş Kürt kardeşlerimiz. Çünkü, artık Doğu ve Güneydoğu bölgesinde güvenli ve özgür bir yaşama, refaha kavuştukları için.Analar ağlamadığı için. Çocuklar sokaklarda top oynadıkları için.
Baksanıza Bakan da söyledi. Ayakkabı fabrikaları ile tekstil atölyeleri merkezi haline gelen Ağrı bugün Denizli ve Gaziantep ile yarışıyor, Hakkari’deki rafting ve festivaller İstanbul’da yok. Hele kış turizm merkezlerimiz Kartalkaya’da en uzun pist 400 km, Uludağ’da 2 bin 500 km iken, Hakkari’de 3 bin 500 km’lik kayak pistine ne demeli?Diyarbakır’daki Sur içi restorasyonunu sayamıyorum bile…