Doğru klima kullanımı için 4 uyarı!
Özellikle sıcağa karşı hassasiyetleri artan gebelerde, bebeklerde, kalp hastalarında ve menopoz dönemindeki kişilerde klima, kontrollü kullanıldığında faydalı oluyor. Ancak dikkat edilmediği takdirde klima kullanımının sağlık üzerine son derece zararlı etkileri de ortaya çıkabiliyor.
Hava sıcaklığının ve havadaki nem oranlarının çok yüksek olduğu yaz günlerinde, klima da yaşamın vazgeçilmezi haline geliyor. Özellikle sıcağa karşı hassasiyetleri artan gebelerde, bebeklerde, kalp hastalarında ve menopoz dönemindeki kişilerde klima, kontrollü kullanıldığında faydalı oluyor. Ancak dikkat edilmediği takdirde klima kullanımının sağlık üzerine son derece zararlı etkileri de ortaya çıkabiliyor. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi Bölümünden Prof. Dr. Mustafa Asım Şafak klima kullanımının püf noktaları hakkında bilgi verdi.
Yaz boyunca sürekli soğuk ve serin bir ortamda bulunan kişilerin hava sıcaklığının daha yüksek olduğu dış mekanlara toleransı azalmakta ve başka insanlar için kabul edilebilir ısı seviyeleri çok yüksek olarak algılanmakta, sıcağa karşı tahammülsüzlük artmaktadır. Bu kişilerde sıcak ortamlara çıkılması stresi yükseltir, hatta kalp ve solunum yetmezliğine bağlı ölümlere dahi neden olabilir.
Bütün gün soğuk üfleyen bir klimanın altında kalmak, kişilerde halsizlik ve baş ağrısına neden olmaktadır. Klimanın altında vücutta titremeler gerçekleşebilir. Bunun nedeni sürekli soğuk ve kuru hava nedeniyle solunum yollarını döşeyen mukozaların ve cildin kuruması, bununla birlikte vücutta gelişen aşırı su kaybıdır. Böyle bir ortamda halsizlik, gözlerde, ağız ve boğazda kuruluk, baş ve boğaz ağrısı, yutma güçlüğü, ses kısıklığı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve artrit gibi rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.
Klimalar sağlığı tehdit eden mikroorganizmalar için üreme ortamıdır. Klimaların içinde rahatlıkla çoğalan mantarlar, mayalar, virüsler ve bakteriler klimanın üflediği hava ile ortamda bulunan kişilere ulaşmakta, solunum yolları için ciddi tehditlere neden olmaktadır. En basitinden farenjit, grip ve nezle gibi iltihaplardan, “Lejyoner Hastalığı” olarak bilinen ve ölümle sonuçlanabilen ağır zatürrelere kadar geniş bir yelpazede enfeksiyonlara neden olabilmektedir. Özellikle yaşlılarda, kronik hastalığı olanlarda, organ nakli olan veya kanser hastalarında önemli bir risk oluşturmaktadır.