BIST 9.673
DOLAR 35,16
EURO 36,64
ALTIN 2.959,05
HABER /  SAĞLIK

Doğru emzirmenin püf noktaları

Bebeğinizi emziriyorsunuz. Peki acaba doyuyor mu? Sütünüz yeterli geliyor mu? İşte annelerin merak ettiği sorulara Amerikalı uzmandan yanıtlar...

Abone ol

Uluslararası sertifikalı bir emzirme danışmanı olan ABD'li Lisa Marasco, Acıbadem Maslak Hastanesi'nde düzenlenen “2010'da Anne Sütü ve Emzirmeye Dair Neler Biliyoruz- Bilimsel Bir Bakışla”  Sempozyumu'na katılmak üzere Türkiye'ye geldi. 2009’da yayınlanan ‘Sütünüzü Nasıl Artırabilirsiniz?’ adını taşıyan ve annelere verimli emzirme konusunda referans olan kitabın yazarı olana Lisa Marasco, birikimlerini Türk anneleriyle paylaştı.

 

Bebek sağlığıyla ilgili uzmanlara, ebelere ve hemşirelere de emzirmenin inceliklerini ve başarılı emzirmenin püf noktalarını anlatan Lisa Marasco, “Eğer bebek çok fazla cuk cuk sesi çıkartıyorsa bu iyi değil, bu bebeğin annesinin memesini iyi ememediğini gösteriyor. Ayrıca memelerin kocaman olması da annenin sütünün bol olduğunu göstermiyor” dedi.

 

Bazen bebeklerin damaklarındaki gizli yarıklardan ya da dil kökü bağlarından kaynaklanan sorunlarla memeyi iyi kavrayamadıklarını, bu durumun da çok fazla çıkartılan 'cuk cuk' sesleri arasında kaybolduğunu anlatan Marasco ve konusunda diğer uzman konuşmacılar konferansta şu ilginç bilgileri verdiler: 

 

l  Annenin gençlik döneminden itibaren obezite sorunu varsa, bu durum süt üretimini olumsuz etkiliyor.

l  Çok uzun süren stresli dönemler, vakumlu ya da kaşıklı (forsepsli) doğum, acil sezaryenler emzirmeyi olumsuz etkiliyor.

l  Aşırı ödem sütün memelerden zor salgılanmasına neden oluyor.  Ödemli annelerde süt 2-3 gün gecikerek geliyor, ödem azaldıkça süt artıyor.  Ödemi söktürmek için annelerin salatalık, karpuz, lahana yemesi öneriliyor.

l  Annenin yumurtalığında çok fazla kist olması, testeron oranını artırıyor. Bu durumda 2-3 hafta sonra süt gelebiliyor. Kistlerden kurtulmanın yolu ise doğum.

l  Bazen plasenta rahim kaslarına yapışıyor, geç atılıyor ve çok fazla kanamaya neden olabiliyor. Plasenta içerde kalırsa süt üretimi etkilenebiliyor.

l  Anne önceki bebeğini sezaryen ile dünyaya getirmişse, 35 yaş üzerindeyse, çoklu gebelik varsa, süt üretimi gecikiyor.

l  Çok fazla nane yemek, nane çayı ve sigara içmek sütü azaltıyor.

l  Nezlede kullanılan bazı ilaçlar süt üretim hormonu olan prolaktini ve dolayısıyla sütün üretimini azaltıyor.

 

l  ‘Çok fazla su içersem sütüm bol olur’ anlayışı doğru değil. Aşırı su içme çok süt üretileceği anlamına gelmiyor.  Emziren anne susadıkça içmeli.

l  Eğer dil bağı sorunu nedeniyle bebek ememiyorsa bu bağın kesilmesi bebeğin annesinin sütünü daha iyi almasını sağlıyor. Ancak bu bağın kesilme işleminin mutlaka, bir uzman tarafından yapılması gerekiyor. 

l  Süt veremeyen annelerin memeleri kontrol edilmeli. İki meme arasında 3 parmaktan fazla aralık varsa bu anatomik bir bozukluğun göstergesi olabileceği için bir risk faktörü. 

l  Gebelik sırasında memelerde damarların genişlemesi görülmeli.  Damarsız memeden süt gelmeyebilir.

l  Meme çatlaklarının çok fazla olması, emzirme süresini azaltacağından, bebeğin emmesiyle anne

 

 

DOĞAYI ÖRNEK ALMALIYIZ

Memeliler için emzirmenin doğal bir süreç olduğunu ve emzirme sürecinde de doğanın örnek alınması gerektiğini vurgulayan Acıbadem Maslak Hastanesi Yenidoğan Uzmanı Dr. Gülnihal Şarman, şunları söyledi:

“Her memelinin sütü; kendi yapısına, yaşam tarzına, büyüme hızına göre özel olarak oluşuyor ve sunuluyor. Örneğin maymun yavrularının, insan yavrusu gibi doğumdan hemen sonra hareket etme becerileri zayıf. Bu yüzden anneleri ‘çanta’ gibi yanlarında taşıyor ve sürekli bir tensel temas kuruyorlar. Bu yakınlığın doğal sonuçlarından biri de bebek istedikçe de emme şansının olması. İşte emziren anneler de, doğayı örnek almalı.

Emzirmekten korkmak yerine, bebeklerimizi hareketlenip de uzaklaşana kadar taşımalı, tensel temas kurmalı ve onlar istedikçe emzirmeliyiz, bundan çekinmemeliyiz.”

DÜZENLİ EMZİRMEK BEBEK ÖLÜMLERİNİ ÖNLEMEDE YÜZDE 13 ETKİLİ

Toplantıda “Bebek Dostu” hastane uygulamasının annelere emzirme alışkanlığının kazandırılmasına yaptığı katkıları anlatan Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı Genel Müdür Yardımcısı Dr. Sema Özbaş, “Eskiden ilk 6 ay mutlaka ve sadece anne sütü verin diyorduk. Şimdi yine, bunu söylüyoruz ancak annelerin emzirmeyi en az 2 yaşına kadar sürdürmelerini istiyoruz. Çünkü sadece emzirmek bebek ölümlerinin önlenmesinde yüzde 13 oranında etkili.’ diye konuştu.

 

Dr. Sema Özbaş, bebek dostu hastane uygulamaları hakkında şu bilgileri verdi:

 

l  İlk 6 ayda anne sütü bebeğin tüm ihtiyaçlarının yüzde 100’ünü karşılıyor.

l  6-12 ayda yüzde 50’sini karşılıyor.

l  Uzamış emzirme süresi, büyüme ve bilişsel işlevlere olumlu etki yapıyor, kronik hastalık ve şişmanlık riskini azaltıyor.

 

l  Dört ayın üzerinde anne sütü alan bebeklerin, ergenlik dönemindeki obeziteden kurtulduğunu bilimsel araştırma verileri ortaya koyuyor.

l  Bebek Dostu Hastaneler girişimini, Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF başlattı. Dünyada 150 ülkede 20 bine yakın Bebek Dostu sağlık kuruluşu var.

l  Türkiye'de 81 ilde il eğitim ekipleri var. Türkiye'de  2009 yılı verilerine göre 725 Bebek Dostu Hastane var. 

l  Ülkemizde 77 bebek dostu il var. Sadece Ağrı, Batman, Iğdır ve Şırnak Bebek Dostu il değiller. Bu yıl içinde olacaklar.

l  Türkiye'de ilk 6 ay anne sütü rakamları bu yıl yüzde 41,6’ya ulaştı. Türkiye iyi durumda. Gelmek istediğimiz yere gelmedik, daha çok çalışmamız gerekiyor. Bebek ölümlerini düşürmeyi amaçladığımızdan anne sütü çok önemli.

l  2009 yılı için bebek ölüm hızını 13,1 hesaplıyoruz. 2013 yılında binde 12’nin de altına inmeyi hedefliyoruz.