BIST 9.640
DOLAR 34,66
EURO 36,61
ALTIN 2.944,34
HABER /  GÜNCEL

Doğan'ın bahsettiği o iki komutan

Çetin Doğan, 'Seminerde onlar da vardı' diyerek muvazzaf bir orgeneral ile bir korgenerali işaret etti. Peki kim bu komutanlar?

Abone ol

Emekli Org. Çetin Doğan mektubunda Plan Semineri’ne, Genelkurmay ve Kara Kuvvetleri’ni temsilen iki ayrı heyetin katıldığını ve bu heyetlerin başındaki komutanların, birinin Orgeneral, diğerinin de Korgeneral olarak halen görevde olduğunu ilk defa açıkladı. Vatan, bu komutanların Orgeneral Kalyoncu ve Korgeneral Özkılıç olduğunu ortaya çıkarttı.

Doğan, mektubunda seminerdeki Jenerik Senaryosu ve Cereyan Tarzı Planı’nın üst komutanlardan gizlendiği iddiasını da kesin bir dille yalanladı: “Plan Seminerine Genelkurmay Başkanlığı’ndan ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan generallerin başkanlık ettiği heyetler gözlemci olarak katılmıştır. 05-07 Mart 2003 tarihinde icra edilen Ordu Plan Seminerine Gnkur. Heyet Bşk. olarak katılan General bugün Orgeneral rütbesi ile aktif görevde bulunmaktadır. Aynı şekilde, K.K.K.ğının gönderdiği heyetin başındaki generalde bugün Korgenaral rütbesindedir. Sorgulanmam sırasında Ordu Plan Seminerine katılan ve bugün aktif görevde olduklarını ifade ettiğim Generallerin kimliklerinin Sayın Savcı tarafından bilindiği de ortaya çıkmıştır. Benim bu kişilerin isimlerini buraya yazmayış nedenim onların da gereksiz yere tedirgin olmamaları için gösterdiğim hassasiyet nedeniyledir.

KARA KUVVETLERİ SENARYOYA İTİRAZ ETTİ: 1’ncİ Ordu Komutanlığı’nın Plan Seminer’inin Jenerik Senaryosu ve Cereyan Tarzı Planının üst komutanlardan gizlendiği iddia edilmektedir. Plan Seminerleri üst komutanlıklarca yayınlanan genel direktifin ana çerçevesinde hazırlanır, detaylar üst komutanlıklarca belirlenir ve icra edilir. 1’nci Ordu Komutanlığı’nca Egemen Hareket Planı’nın irdelenmesi için hazırlanan Jenerik Senaryonun ’En yüksek olasılığa sahip, en tehlikeli Senaryo’oluşu nedeniyle başlangıçta yanlış anlaşılmasından kaynaklandığını gördüğüm bir nedenle üst makamdan (K.K.K.lığından) bir itiraz mesajının gönderildiğini anımsıyorum. Bu durumun Üst makamın hatırladığım kadarıyla sadece Ordu Plan seminerinde, ’Geri Bölge Emniyeti’ ve ’Sıkıyönetim Konuları’nın tartışılacağı konusunda bir sanıya kapılmalardan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Nitekim, Plan Seminerinin icrasından çok önce, üst ve ast Komutanlıklara gönderilen 1. Ordu Plan Semineri Cereyan Tarzı Planına herhangi bir itiraz gelmemiş, plan semineri de belirtilen Cereyan Tarzı Planın ana hatlarına tamamen uyularak icra edilmiştir.

‘Sahte belge teknik hata dolu’

DoĞan belgenin sahte olduğunu kanıtlamak isterken çok sayıda teknik hata yapıldığını öne sürdü. İşte hatalı olduğunu vurguladığı askeri yazışma kuralları:

ORDUDA PLAN EĞİTİM ŞUBESİ YOK: Balyoz Harekat Planı gerçekten 1’nci Ordu Karargahında mı hazırlanmıştır? Yoksa bu plan özel amaçla kurulmuş bir ’Senaryo Üretim Merkezi’nin mi ürünüdür? Üzerinde ıslak, kuru veya elektronik hiçbir imza bulunmayan bu uyduruk belgenin gerçek olduğu sanısını yaratmak için, bu belgeye referans veren bir başka ’sahte evrak’düzenlenmiştir. Evrakta ” 1nci Ordu K.lığının, ARALIK 2002 tarihli, Hrk:7130-02/Pl. Ve Eğt. S ( ) sayılı ve 1nci Ordu Plan Semineri “ ibaresi yer almaktadır. Bu imzasız emrin de sahte ve uydurma olduğu, askeri yazışma kurallarına vakıf herhangi bir kimse tarafından daha ilk bakışta anlaşılabilir. Sahte evrakta da Şube Kodu olarak ” Pl. ve Eğt. Ş. “ ibaresi yeralmaktadır. 1’nci ordu Harekat Başkanlığı kuruluşunda Pl. ve Eğt. Ş. (Plan ve Eğitim Şubesi) adıyla anılan bir şube bulunmamaktadır. Plan Seminerine ilişkin bütün yazışmalar Plan ve Harekat Şubesince (Pln. Hrk. Ş.) hazırlanmıştır. Diğer taraftan Karargah yazışma kuralları uyarınca Ordu Harekat Başkanlığı birimlerince planlamalara ilişkin hazırlanan bütün evraklara tarih-sayı kodu ” 1700 “ rakamı ile başlar. 1’nci Ordu’ya ait yazışmalara sahte evrak dışında ” 1700 “ kodu verilmiştir. Sahte evrakın taşıdığı kod ise ” 7130 “ dur.”

BİR ASKERDEN YARDIM BİLE ALMAMIŞLAR: “Bu hususlar, uydurma ” Balyoz Planının “ 1’nci Ordu Karargahında hazırlanmadığını sadece kanıtlamakla kalmayıp, sahte evrakların belirli merkezlerde üretilme aşamasında kendilerine profesyonel katkı sağlayabilecek emekli veya muvazzaf bir personel de bulamadıklarını göstermektedir.”

İSTANBUL SIKIYÖNETİM KOMUTANI YAZILMALIYDI: “Şayet Hükümet tarafından sıkıyönetim ilan edilmiş ve ’kararname’ile Ordu Komutanı aynı zamanda Sıkıyönetim Komutanı olarak atanmış ise, bu ünvanı da (Şehir adı belirtilerek) resmi makam ünvanı ile birlikte yazılır. 1970’li ve 1980’li yıllardan anımsanacağı gibi, 1nci Ordu Komutanı aynı zamanda İstanbul Sıkıyönetim komutanı olarak atanmış idi ve bu dönemlerde yayınlanan emirlerin altına 1nci Ordu ve İstanbul Sıkıyönetim Komutanı olarak imza açılmıştır. Bu da uydurma Balyoz Harekat Planını hazırlayanların, Ordu içerisinde değil, dışarısındaki işbirlikçilerin marifeti olduğunun başka bir kanıtıdır.”

‘Balyoz değil, Egemen Harekat Planı görüşüldü’

DoĞan, 05-07 Mart 2003 tarihinde icra edilen 1’inci Ordu Plan Semineri’nde darbe planı yapılmadığını, Egemen Harekat Planı’nın görüşüldüğünü öne süren Doğan , kanıtlarını ise şöyle sıraladı:

SES KAYDINI BEN İSTEDİM: Plan Seminerinin icrasına ilişkin Ordu Komutanı olarak yayınladığım bir emirde, seminerde yapılacak takdim, konuşma ve müzakerelerin tamamının kayda alınmasını istedim. Savcılığın elinde bulunan ve bazı bölümleri basına sızdırılan ses bantları emrim üzere kayda alınmış ses bantlarıdır.

NEDEN İSTEDİM: Seminerin ses kayıtlarının tutulmasını isteyiş nedenlerim özetle:

* Seminer Sonuç Raporunun doğru olarak hazırlanması ve verdiğim emirlerin yanlış anlaşılmasının önlenmesi,

* Eğitim amaçlı olarak, seminere katılmayanlara gerektiğinde bilgi verilmesi,

* Seminer öncesi hiç prova yapılmamış olması nedeniyle, irticalen yapılan konuşma ve müzakerelerin hangi amaçla yapıldığının tam olarak anlaşılmasını temin içindir.

CAMİ BOMBALAMA KONUŞULMADI: Seminer ses kayıtlarının tamamı incelendiğinde, Plan Seminerinde nelerin görüşüldüğü, kimler tarafından özel takdimler yapıldığı, nelerin müzakeresinin yapıldığı açıkça görülür. Bu kayıtlardan açıkça görülecek husus da, Plan Seminerinde, Balyoz, Suga, Oraj, Sakal, Çarşaf kod adlı, kendi uçağını düşürmek ve Cami bombalamak gibi inanılmaz hazırlıkları içeren bir darbe planının hiçbir suretle görüşülmediğidir.

GERÇEK SEMİNERDE NE KONUŞULDU: Seminer için hazırlanan Jenerik Senaryo’nun özelliği “olasılığı yüksek, en tehlikeli senaryo” olmasıdır. Senaryo, ülkemizin dışarıdan iki cepheye angaje olması durumuna dayandırılmıştır.

IRAK’A MÜDAHALE DE VAR: Gerçek jenerik senaryoda “Türkiye’nin Irak’a müdahalesini gerektiren bir durum” yaratılmış, bu nedenle 1 nci Ordu Birlikleri’nin bir bölümü Türkiye’nin Güneydoğu’suna 2nci Ordu Bölgesi’ne kaydırılmıştır. Ülkemizin iki cephede tehdit altında kalması, Batı’daki komşumuzun da karasularını 6 milin ötesine çıkarma yolunda bariz adımlar atmaya başlaması ile ortaya çıkmakta olduğu farz ve kabul edilmiştir.

DARBE KONUŞULMADI: İddia edildiği gibi seminerde bir darbe planı müzakere edilmiş olsaydı Genel Kurmay Başkanlığı ve K.K. K’ndan gelen gözlemciler dahil toplam 29 General 162 subayın katıldığı seminerde buna şahitlik edecek ’gizli tanık’dahil hiç kimse bulunamamıştır. 05-07 Mart 2003 tarihlerinde Ordu Plan Semineri maskesi altında herhangi bir toplantı yapılmamıştır. (Vatan)