Aydın Doğan dize mi geldi? Öyle sözler etti ki... Bir ara sinirden tir tir titredi. İki ayrı mesaj verdi. Hem uzlaşma hem savaş mesajı;
Abone ol İNTERNETHABER/ Kendi kanalına çıktı, kanalın ağır topu Mehmet Ali Birand'a konuştu. Ekran karşısına çıkanlar çok farklı bir Aydın Doğan'a tanık oldu. Kirli sakalı ve kravatsız hali ile şaşırtıcıydı...Ruh hali de sık sık değişti. Bazen sinirden tir tir titreyen bir Aydın Doğan vardı. O anlarda cümleleri kurmakta bile zorlandı. Dili dolandı, elleri ve yüz mimikleri ile ne kadar sinirli olduğunu ele verdi. Doğan'ı bu kadar sinirlendiren de Hilton arazisi meselesiydi.
Aydın Doğan'ın verdiği mesajlar da ruh hali gibi karışıktı. Bazı sözleri ile "savaşa hazırım" mesajı verdi. O anlarda sert bir Aydın Doğan izledik. Şu cümleler bunu destekler nitelikteydi;
SERT DOĞAN:
-"Başbakan siyasi şantaj yapıyor... Bu dosyaları elinde tutuyorsa başbakan bana şantaj yapıyor demektir."
-"Bu öfkenin nedeni ortaya çıkan yolsuzluklar. Tayyip Bey'in amacı gündemi değiştirmek. Bunun için de Aydın Doğan grubunu hedef seçti."
-"Benim yakama niye yapışıyorsun. Ne kadar vurguncu soyguncu varsa gel yakalarına beraber yapışalım."
-"Türkiye krallıkla mı yönetiyor demokrasiyle mi? Tayyip bey bu demokrasiyi içine sindirsin."
-"Bunun adı demokrasi değildir, bunun adı olsa olsa diktatörlüktür."
ILIMLI DOĞAN
Söyleşinin sonuna doğru Aydın Doğan'ın farklı bir üslubu ile tanıştık. Bu kez "uzlaşmaya çalışan, ılımlı olan, hatta Erdoğan'ı öven" bir Aydın Doğan karşımıza çıktı.
İşte o sözleri;
-"Bu genç yaşta başbakan oldun. İyi de ülke yönetiyorsun. Halk da seni seviyor ve sana oy veriyor. Taktir ediyorum."
-"Kasımpaşa'dan çıktın Başbakan oldun, şapka çıkarıyorum."
-"Ben sana neden hasım olayım ya, ben siyasetçi değilimki sana rakip olayım."
Özetleyecek olursak... Aydın Doğan, hem uzlaşmaya açık kapı bıraktı, hem de savaşa hazırım mesajı verdi. Sanırız bu konudaki tercihi bir bakıma Erdoğan'a bıraktı...