BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Doğan Medya'yı işgal iddianamesi kabul edildi

FETÖ'nün Doğan Medya Center'ı 15 Temmuz'da işgali iddianamesi kabul edildi. 5'i rütbeli 19 sanık için üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15'er yıla kadar hapis cezası isteniyor. İlk duruşma 17 Temmuz'da.

Abone ol

İSTANBUL 27. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökhan Yolasığmaz tarafından darbe girişimi gecesi Doğan Medya Center'ın işgal edilmesi ve olaylar sırasında bir kişinin şehit edilmesine ilişkin 3'ü tutuklu 5'i rütbeli 19 sanık hakkında hazırlanan iddianame üzerindeki incelemesini tamamladı.

İddianamenin kabulüne karar veren mahkeme, tensip tutanağında, tutuklu sanıklar Süleyman Ahmet Kaya, Mehmet Akif Aslan ve Erdal Şeker'in tutukluluk hallerinin devamına hükmetti. Heyet, ilk duruşmanın 17 Temmuz'da yapılmasına, duruşmaların 18, 19 ve 20 Temmuz'da devam etmesine karar vererek, tutuksuz sanıkların duruşma günü çağrılmasını kararlaştırdı.

İddianamede, tutuklu eski yüzbaşılar Erdal Şeker, Süleyman Ahmet Kaya, Mehmet Akif Aslan ile astsubaylar Muhammet Orhan Kaya, Muhammet Çınar ve 14 er "sanık", şehit edilen Vedat Barceğci "maktul", olaylarda yaralanan 4 kişi "mağdur", Doğan TV, Doğan Müzik Yapım, Hürriyet Radyo, D Yapım Reklamcılık ve Dağıtım, Doğan Uydu Haberleşme Hizmetleri ile CNN Türk Genel Yayın Yönetmeni Abdurrahman Ferhat Boratav'ın da aralarında bulunduğu 21 kişi "müşteki" sıfatıyla yer aldı.

      

İddianamede, sanıkların "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs'', ''cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya TBMM'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs'', ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs'' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan beşer yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Sanık Süleyman Ahmet Kaya'nın, Vedat Barceğci'nin ölümü nedeniyle "kasten öldürme" suçundan müebbet ile "silahla tehdit", 9 kez uygulanmak üzere "kasten öldürmeye teşebbüs", "basın ve yayın organının yayınının hukuka aykırı şekilde engellenmesi" suçlarından 125 yıldan 215 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. İddianamede, sanık Mehmet Akif Aslan'ın "silahla tehdit", iki kez uygulanmak üzere "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından 12 yıldan 39 yıla kadar, sanık Erdal Şeker'in "silahla tehdit" ve "basın ve yayın organının yayınının hukuka aykırı şekilde engellenmesi" suçlarından 4 yıldan 12,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları öngörüldü.

200 YILA KADAR HAPİS...

Sanık 14 erin çeşitli suçlardan dörder yıldan 200'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, 2 sanık astsubay için başka bir ceza istenmedi.

İddianamede, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi ana darbe davasının sanıklarından eski Albay Ahmet Zeki Gerehan'ın, tutuklu sanık yüzbaşılar Erdal Şeker, Süleyman Ahmet Kaya ve Mehmet Akif Aslan'a sıkıyönetim ilan edildiğini bildirerek, CNN Türk'ün binasının boşaltılması ve yayının kesilmesi emrini verdiği vurgulandı.

Talimat doğrultusunda sanıklar Kaya, Şeker ve Aslan ile sanık 14 erin helikoptere binerek, Doğan Medya Center'a intikale geçtikleri anlatılan iddianamede, helikopterde bulundukları sırada sanık yüzbaşıların, erlere şarjör takmaları, tüfeğin kayışını ellerine dolamaları, eğer tüfeklerini almak isteyen olursa çekinmeden vurmaları emrini verdikleri kaydedildi.

Sanık 3 erin, daha önce hiç görmedikleri, kendi birliklerinden olmayan ve emir komutası altında bulunmadıkları yüzbaşılara darbe girişiminin tüm açıklığı ile ortaya çıktığı bir saat diliminde piyade tüfeklerini teslim ettikleri belirtilen iddianamede, sanık astsubayların ise darbecilerden aldıkları talimat doğrultusunda emrinde bulunan askerleri (sanık erler) nizamiye bölgesine güvenlik amacıyla götürdüğü ve burada mevzilendirdiği aktarıldı.