BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Doğan Grubu'ndan hükümete ateş

Doğan Grubu, tren kazasının ardından hükümete topyekün savaş başlattı. İşte Hürriyet, Milliyet, Radikal, Posta, Gözcü, Referans'ta sistemli başlayan savaşın öyküsü

Abone ol

Doğan Grubu, hızlandırılmış tren kazasının ardından hükümete karşı salvo ateşe başladı. Aslında THY'de bir cephe açmıştı ama kaza bunu topyekün savaşa döndürdü. İşte Doğan Grubu'nu topyekün savaşa götüren nedenler. Aydın Doğan, Sakarya'daki tren kazasından sonra, hükümete karşı nice zamandır beklediği fırsatı eline geçirdiğine inandı. Hükümete salvo ateşe başladı. Hem de görseli ve yazılısı olmak üzere bütün medyası ile. Hürriyet, Milliyet, Posta, Gözcü, Radikal, Referans gibi yazılı ve Vatan ile Ilıcaklar'ın Tercüman'ı gibi dolaylı grup gazeteleriyle. Görsel medyası Kanal D ve CNN Türk ise cephede öncü konumunu hiç bırakmıyor. Peki Aydın Doğan, Frankfurt'ta matbaasını, Gümüşhane'de hayvan çiftliğini açan Başbakan Erdoğan'a ve hükümete niçin bu kadar yükleniyor? Bu sorunun yanıtını bulmak için biraz gerilere gitmek gerekiyor. Hükümet, bir taraftan Doğan Grubu'nun özelleştirmeden doğan borçlarını ertelerken, öte yandan da devleti Doğan'ın çiftliği olmaktan kurtarmaya çalışıyor. Bu noktada da önemli sonuçlar alınmaya başlandı. İşte, bugüne kadar, kendi grubu alırsa yasal, başkası alırsa yasadışı sayılan işler ve Aydın Doğan'ın elinden çıkanlar. 1- THY ve RAY SİGORTA: Doğan Grubu, önce hükümete cepheden saldırıya geçmeyi doğru bulmadı. İlk hedef olarak THY seçildi. TYH'nin seçiminin de özel bir önemi vardı. Çünkü yıllardan beri THY Doğan Grubu'nun sigorta şirketi olan Ray Sigorta tarafından sigortalanıyordu. İşin içinde Doğan olunca, bu yıla kadar diğer sigorta şirketleri buraya girmeye cesaret edemiyordu. Bu yıl işler değişti. THY'nin sigorta işlerini Ziraat Bankası'nın sigortası aldı. Doğan'ın THY'de kaybettiği tek kale Ray Sigorta değildi. THY'nin yolcularına sunduğu SKYLİFE dergisi de geride bıraktığımız dönem içerisinde Doğan'ın elinden çıktı. Bu savaşı Tempo dergisi ile başlattı. 2- BDDK'NIN ÇUKUROVA İLE ANLAŞMASI: Çukurova Grubu'nun geçtiğimiz hafta anlaşmakta olduğunu açıkladı. Böylece Mehmet Karamehmet'in sahibi olduğu Çukurova Grubu, içine düştüğü bataklıktan çıkma imkanına kavuşacaktı. Oysa Aydın Doğan, Karamehmet'in piyasadan silinmesini, hiç değilse bankacılık sektöründen bütünüyle yok olması için çalışıyordu. BDDK'nın anlaşması, Çukurova Grubu'nun bazı şirketlerinin gitmesi pahasına yeniden önünün açılması anlamına geliyordu. Çukurova Grubu, özellikle medya sektöründe kaldıkça, Aydın Doğan meydanın kendisine boş bırakılmayacağının hesabını yapıyordu. Aydın Doğan, bu gelişmelerin önünü tıkadığını düşünüyor. Tam bu sırada meydana gelen hızlandırılmış tren kazasını, Doğan Grubu bulunmaz bir nimet olarak gördü. Kazanın gerçek nedeni ortaya çıkmadan hükümete karşı yaylım ateşi başladı. Pamukova Savcısı Mithat Kutanoğlu ve Sakarya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Muzafer Özdemir, delillerin karartılmadığını, adaletin gereken belgeleri ve bilgileri zamanında aldığını açıklasa da Doğan Grubu bildiğini okumaya devam etti.HABER7.COM Kaynak: www.habervitrini.com