BIST 9.916
DOLAR 35,05
EURO 36,40
ALTIN 2.944,34
HABER /  EKONOMİ

Doğalgaz fiyatlarına indirim gelecek mi?

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, katıldığı canlı yayında doğalgaza fiyatlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu...

Abone ol

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İran'dan alınan doğalgazın pahalı olduğu gerekçesiyle tahkime gidilmesi süreciyle ilgili, ''İran, doğalgaz fiyatında belli oranda indirim yapabileceğini söyledi. Ancak biz bunu yeterli bulmadık. Çünkü bizim hedeflediğimiz bir rakam var'' dedi.

Bakan Yıldız, Kanal 24'te katıldığı bir programda, İran gazıyla ilgili tahkim süreci konusunda, İran'dan alınan doğalgazın pahalı olduğu düşüncesiyle tahkime gittiklerini hatırlatarak, ''Kendileri, son İran heyetinin ülkemize gelişinde bu fiyattan belli oranda indirim yapılabileceğini söylediler. Ancak biz bu teklifi yeterli bulmadığımızı kendilerine söyledik. Çünkü bizim hedeflediğimiz bir rakam var'' diye konuştu.

Her şeyin hakkaniyetine uygun olması gerektiğini belirten Yıldız, doğalgazın fiyatı düşük olsaydı ve İran bunun yükseltilmesini Türkiye'den isteseydi, fiyatı yükselteceklerini ifade ederek, ''Yani biz bunu değerinin ne çok üstünde alalım, ne de altında. Şu anda biz bu fiyattan hoşnut değiliz. Doğru bulmuyoruz. Tahkim sonucunun da olumlu olacağına inanıyoruz'' dedi.

SURİYE BİZDE ELEKTRİK ALMAZSA BİZ TEKLİF ETMEYİZ

Suriye'nin Türkiye'den gelen elektriği almamasıyla ilgili olarak da değerlendirmelerde bulunan Yıldız, Suriye'nin önemli bir yüzdesine karşılık gelen bir elektrik temini bulunduğunu, Türkiye'nin asıl amacının Suriye halkının ihtiyacını karşılamak olduğunu söyledi.

Yıldız, Suriye'ye verilen elektriğin Türkiye'nin yüzde 1'i bile olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

''1 yılda ortalama 2 milyar kilovatsaat elektrik veriliyordu. Bunun bizim için insani açıdan önemi var. Enerji açısından çok büyük önemi yok. Biz enerjide kapılarımızı açık tutuyoruz. Malum, Suriye'deki rejimin insanlık dışı davranışlarını hep beraber üzülerek izliyoruz. Bizim verdiğimiz elektrik, rejim için değil, Suriye halkı için önemliydi. O yüzden kendilerinin ihtiyaç duymaları halinde biz o kapıyı her zaman açık tutuyoruz. Biz Suriye'nin resmi makamlarıyla görüşmüyoruz. Bunu özel sektör yapıyor.''

Suriye'deki iç karışıklıktan dolayı iletim hatlarında da problem olabileceğine işaret eden Yıldız, bu arızadan dolayı Suriye'nin teknik olarak bu elektriği alamıyor ya da bu ülkedeki iradeden dolayı da elektrik alınamıyor olabileceğini söyledi.

İşin bu kısmını resmi makamlarla görüşmedikleri için çok fazla bilgi sahibi olmadıklarını anlatan Yıldız, ''Şam'a gittiğimizde görüyoruz. Halep'e gittiğimizde görüyoruz. Camilerin bombalandığını görüyoruz. Orada insanların katledildiğini görüyoruz. O açıdan biz her zaman elektrik miktarını rezerv olarak tutuyoruz. Kullanmak istemeleri halinde verebileceğimizi açıklıyoruz. Ama bizden elektrik istememeleri halinde bizim de böyle bir teklifimiz olamaz'' değerlendirmesinde bulundu.

RUSYA'DA BİR ÇOK İŞBİRLİĞİMİZ VAR

Suriye krizinin Rusya ile enerji ilişkilerini etkilemeyeceğine dikkati çeken Yıldız, Türkiye ve Rusya arasındaki enerji ilişkilerini özellikle Suriye konusu gibi iki ülkenin mutabık kalamadığı konular karıştırılmadan sürdürdüklerini dile getirdi.

Bakan Yıldız, bu konuda Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un da geçen hafta bu yönde bir açıklaması olduğunu hatırlatarak, ''Doğru olan da bu. Çünkü oradan doğalgaz alıyoruz. Nükleer enerjide işbirliği yapıyoruz. Petrolle alakalı da çok fazla telaffuz edilmiyor ama petrolle alakalı da işbirliğimiz var. Ortada karşılıklı kazanımların olduğu bir yapı var. Ben bu yüzden her iki ülkenin de nezakete dikkat edeceğine inanıyorum'' diye konuştu.

Türkiye'nin Rusya ile uzun yıllara dayanan bir işbirliği olduğunu ifade eden Yıldız, gelecek yıllarda da Rusya ile kalıcı projelerin yürütüldüğü bir yapıyla ilişkilere devam edileceğini vurguladı.

Yıldız, Türkiye'nin son 10 yıldaki büyümesiyle, birçok ülkeyle projeler geliştirebilecek kabiliyete ulaştığına vurgu yaparak, gerek yurtiçinde gerekse yurtdışındaki yatırımcılara siyasi istikrarın kalıcı olacağı mesajı verilmemiş olsaydı, söz konusu yatırımların yapılmayacağını ifade etti.

22 milyar dolarlık bir yatırımın hazine garantisi olmaksızın yapılmasının bundan 10 yıl önce mümkün olmadığına dikkati çeken Yıldız, ''Bırakın 22 milyar doları, enerji sektöründe 250 milyon dolarlık yatırımlar tamamen hazine garantisine dayalı yapılmaya çalışılıyordu. Biz Sayın Başbakanımız liderliğindeki siyasi istikrarın yansımasını enerji sektöründe görüyoruz. Enerji sektöründe 10 yıl önceye göre iki kat fazla bir büyüme var'' dedi.

DAHA UCUZ DOĞALGAZ KULLANIYORUZ

Bakan Yıldız, Ekim ve Kasım ayı itibariyle 4 yıl öncesinin Kasım ayına göre daha ucuz doğalgaz kullanıldığını belirterek, şunları söyledi:

''2009 yılının başında iki defa yüzde 17'lik ve yüzde 26'lık indirimler yapılmıştı. Bunlar hafızadan silinebiliyor. Ama yüzde 10'luk bir ayarlama yapıldığında bu bizde infiale yol açabiliyor. Ben bunu çok adilane bulmuyorum. Biz elimizdeki bütün enerji kaynaklarını olabildiğince ucuz bir şekilde vatandaşımıza sunmak istiyoruz. Şu anda 27 tane AB üyesi ülkenin içinde doğalgazı en ucuz kullanan 3. ülkeyiz, doğalgazı ithal ettiğimiz halde. Biz bunu diğer enerji kaynaklarımızla beraber düzenliyoruz. Hidroelektrik santralleri, rüzgar santralleri ne varsa biz hepsini bir havuza atıyoruz ve havuzdan çıkardıklarımızı değerlendiriyoruz. 10 yıl önceye göre kıyasladığımızda asgari ücretin elektrik ve doğalgaz fiyatlarıyla kıyaslamasına baktığımızda alım gücünün arttığını görüyoruz. AK Parti iktidara gelmeden önce 1 Ocak 2002'de asgari ücretin yüzde 33'ü doğalgaza veriliyordu, yani üçte biri. Bugün yüzde 18'iyle doğalgaz alınıyor.''

10 yıl önce asgari ücretin yüzde 20,2'si elektriğe verilirken, bugün yüzde 9,6'sının verildiğini belirten Yıldız, bu oranın yüzde 5'e düşmesine en fazla sevinenin kendisi olacağını vurguladı.

Yıldız, ham petrolün varilinin 80 dolar olması halinde bu oranın gerçekleşebileceğine işaret ederek, ''Şu anda 115-120 dolar seviyesinde gidiyor. Yani bize bağlı olmayan kalemlerin bize fatura edilmesini adilane bulmuyorum. Refah seviyesinin yükselmesiyle birlikte vatandaşımızın ve tüketicilerin alışkanlıkları değişti. Cep telefonlarına ödenen faturalar bugün, elektrik faturalarına denk. Bugün 22 milyar lirayı cep telefonuna da, elektrik faturasına da ödüyoruz'' diye konuştu.