Doğa Koleji öğrencileri dünyanın en saygın bilim organizasyonları arasında yer alan MOSTRATEC Bilim Olimpiyatları'nda ülkemizi temsil etmek üzere bir kez daha Brezilya’da.
Abone olHer yıl artan sayıda uluslararası proje üreten Doğa Koleji öğrencileri başarılarıyla bilim dünyasında dikkat çekiyor. Dünyanın en prestijli bilim olimpiyatlarına davet ve kabul alan Doğa harikaları bu yıl da uluslararası arenada Ülkemizi ve Doğa Koleji’ni başarıyla temsil ediyor.
Her yıl Brezilya’nın Novo Hamburgo şehrinde gerçekleşen MOSTRATEC Bilim Olimpiyatları finallerinde Proje öğrencileri tarafından biyoloji alanında yapılan iki Doğa Koleji projesi altın madalya için bir kez daha yarışacak. 22-26 Ekim tarihleri arasında 33.sü düzenlenen ve dünya çapında 1000'e yakın proje içinden seçilen finalist projelerin jüri önüne çıkacağı bu önemli organizasyona; Ataşehir 1 Doğa kampüsü Begüm Dobrucalı, Halkalı 2 kampüsümüzden Anton Grebenev isimli proje öğrencileri ile Proje danışmanları olan Biyoloji öğretmeni Emine Er Yılmaz katıldı.Marmara Üniversitesi Eczacılık Bölümü Doç. Dr. Özlem Bingöl ÖZAKPINAR ile birlikte çalışan Halkalı 2 kampüsü öğrencileri, “Maiteki (Grifola frondosa) mantarının antikanserojenik etkilerinin araştırılması” konulu bilimsel projelerini tüm dünyaya sunuyorlar. Çalışmaları ilgi çeken ve final daveti alan Ataşehir 1 kampüsü öğrencileri ise “Alglerden organik gıda boyası üretilmesi” projelerini sergiliyorlar.
KANSER TEDAVİSİNDE DOĞAL VE EKONOMİK TEDAVİ
“Mantarının Antikanserojenik Etkilerinin Araştırılması” Projesi
Halkalı 2 kampüsü öğrencisi “Maiteki (Grifola frondosa) mantarının antikanserojenik etkilerinin araştırılması” konulu bilimsel projesi tüm dünyaya sunuyor. Projenin esas amacı kansere doğal ve ekonomik tedavi geliştirmektir.
Kalp - damar hastalıklardan sonra dünyadaki ölümlerin ikinci sebebi olan kanser, hücrelerin kontrolsüz büyüme ve çoğalması sonucu oluşan çok faktörlü bir hastalıktır. Tedavide kullanılan ilaçların hücreler üzerinde seçicilik göstermemesi, gelişen ilaç direnci ve bağışıklık sistemi üzerinde yarattığı olumsuz etkiler nedeniyle daha etkin ve ucuz yeni ilaçların geliştirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle doğal kaynaklı ürünlere olan ilgi artmıştır. Mantarlar yüzyıllardır hem yiyecek hem de tıbbi amaçlı kullanılmaktadır. Yapılan çalışmalar, bazı mantar türlerinin bağışıklık sistemini düzenleyici ve antikanserojen etkinlik gösterdiklerini ortaya koymuştur.Yüzyıllardır varlığını sürdürmeyi başaran kanser ile bilim insanlarının savaşından galip çıkan büyük çoğunlukla akıllı kanser hücreleri olmuştur. Bu mücadele için özellikle doğal kaynaklı ürünlerin kullanıldığı çalışmalar son dönemlerde büyük bir önem kazanmıştır. Ucuz ve kolay ulaşılabilir olmaları, yan etkilerinin daha az olması ve birden çok aktiviteye sahip olmaları bu ürünlerin kanser tedavisinde güçlü ilaç adayı olmalarını sağlamıştır. Bu proje ile, Grifola frondosa (Maitake) mantarından izole edilen ve ticari olarak satın alınan “Maitake D-Fraksiyon Pro4X” ekstresinin öncelikle antikanserojenik etkilerini incelemek; etkinliğini artırmak amacıyla C vitamini ile birlikte kullanmak ve etkili olunan hücre dizilerinde hücre ölüm mekanizmalarını ortaya çıkarmak ulaşılmak istenen ana hedeflerdir.
ORGANİK GIDA BOYASI İLE GELEN SAĞLIK
“Alglerden Organik Gıda Boyası Üretilmesi” Projesi
Ataşehir 1 kampüsü öğrencileri ise “Alglerden organik gıda boyası üretilmesi” projelerini Brezilya’da sergiliyor. Bu proje ile öğrencilerin amacı, sağlığa zararlı gıda boyalarının kullanılmasını önleyerek, insann sağlığına katkıda bulunmak.Günümüzde sıklıkla tüketilen pasta, kek, kurabiye, dondurma gibi ürünler insan sağlığı açısından zararlı olan gıda boyaları içerir. Yapılan araştırmalarda renk verme amacıyla kullanılan gıda boyalarının tamamen kimyasal maddelerden oluştuğu ispatlanmış ve gün içinde tüketilen gıda boyalı ürünlerde sentetik boya kullanıldığı belirlenmiştir. Bu boyaların genetik faktörlere etki ettiği, davranış bozukluklarına yol açtığı, kanser riskini arttırdığı ve hafıza ve öğrenim bozukluğuna yol açtığı bilinmektedir. Buna ek olarak insan sağlığına faydası olan balık yağlarının tüketiminin az olduğu görüldü. Balık yağları omega 3 ve omega 6 gibi çoklu doymamış yağ asitlerinin ana kaynağı zannedilmelerine rağmen balıklar çoklu doymamış yağ asitlerini üretemezler, mikroalg tüketerek bünyelerine katarlar. Ayrıca gıda takviyesinde tercih edilmeyen kokusu ve tadı nedeniyle balık yağı az sayıda tüketilmektedir. Projede mikroalglerin bölünerek çoğaldıkları ve bu nedenle çok hızlı biyokütle artışı gösterdikleri izlendi. Mikroalglerden pigmentler, proteinler, yağ ve yağ asitleri, karbonhidratlar (şekerler), mineraller, vitaminler, karoten vb. maddeler üretilir. Bu bileşikler çeşitli sektörlerde kullanılır. Bu bilgilerden hareketle projede, model organizma olarak A. varabilis ve A. maxima mikroalglerini kullanıp doğal gıda boyası elde etmek hedeflendi. Böylece zararlı gıda boyasının insan sağlığına verdiği zararın önlenmesi amaçlandı.