Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki limanların, Türkiye'nin geleceği açısından çok önemli oldukları belirtildi.
Abone olKaradeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi Ulaştırma Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Fazıl Çelik, yaptığı açıklamada, 20. yüzyılın sonlarına doğru Karadeniz Havzası'nda meydana gelen gelişmelerle, önemli bir stratejik konumda bulunan Doğu Karadeniz Bölgesi'nin önüne paha biçilmez tarihi fırsatlar çıktığını söyledi. Bu fırsatların gerektiği gibi değerlendirilemediğini kaydeden Doç. Dr. Çelik, öncelikli olarak etkin bir ulaştırma ağının bölge üzerinden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Karayolu ağırlıklı bir taşımacılık yaparak uluslararası ticaret koridorlarıyla rekabet edilemeyeceğini ifade eden Doç. Dr. Fazıl Çelik, "Avrupa ile Asya arasında bir iç deniz olan Karadeniz'in önemi çok büyük oranda artmıştır. Uluslararası ticarette su yolunun üstünlüğü hiçbir zaman tartışılamaz. Çünkü deniz taşımacılığında maliyet 1 ise, demiryolunda 2.5, karayolunda ise 4'dür. Avrupa'da Ren Nehri ile Tuna Nehri'ni birleştirecek olan kanal, yakın bir gelecekte hazır hale gelecektir. Böylece Kuzey Denizi ve Baltık Denizi'nden Karadeniz'e ulaşan kesintisiz su yolu sağlanmış olacaktır. Türkiye, Doğu-Batı ve Kuzey-Güney geçiş noktaları üzerinde çok önemli bir konumda bulunması nedeniyle, somut projelerle büyük bir stratejik avantaj yakalayabilecek durumdadır" dedi. Türkiye'nin elini çabuk tutması gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Çelik, "Oluşan yeni ekonomik ve siyasal coğrafya içerisinde bölge ülkeleri, ticaret yollarının kendi topraklarından ve kendi kontrollerinden geçmesi için büyük bir mücadele vermektedir. Rusya, Karadeniz'i kuzeyden kat edecek yollarla Kafkaslar ve Orta Asya'yı, Avrupa'ya bağlama gayretini sürdürmektedir. İran ve Ermenistan, Gürcistan'ın Batum ve Poti Limanları'nı kullanma hazırlığı yapmaktadır. Yine İran, Orta Asya ülkeleriyle Orta Asya-Basra ve Orta Asya-Hint Okyanusu bağlantıları konusunda anlaşmalar yapmış bulunmaktadır. Etrafımızda geliştirilmekte olan bu uluslararası ticaret koridoruyla adeta by-pass edilmeye çalışılan Türkiye, Doğu-Batı ve Kuzey-Güney geçiş noktaları üzerinde çok önemli bir konumda bulunması dolayısıyla, somut projelerle bu mücadeleden üstün çıkarak büyük bir stratejik avantaj yakalayabilecek durumdadır" diye konuştu. Bu nedenle, Doğu Karadeniz Limanları'nın kombine taşımacılığa uygun modernizasyonuyla işletmecilik koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Fazıl Çelik, konuşmasını şöyle tamamladı: "Uluslararası etkin ticaret konumları oluşturma açısından Türkiye'nin en doğal bağlantı noktalarının başında Doğu Karadeniz Bölgesi gelmektedir. Doğu Karadeniz, Kafkaslar ve Orta Asya'nın Karadeniz'e açılan kapısı olduğu gibi, İran'ın da Kafkasya'dan geçmeyen en kısa Karadeniz-Avrupa bağlantısı; Trabzon, Rize ve Hopa limanlarıdır. GAP'ın bütün Avrupa ve BDT ülkelerine açılan kapısı da yine bu limanlardır. Bu itibarla, Karadeniz limanları özel bir önem arz etmektedir. Dolayısıyla, Doğu Karadeniz Projesi'nin (DOKAP) tamamen hayata geçirilmesi Türkiye'nin önünü açacaktır."