HDP'li belediyelere kayyum atandı, siyasetçiler gözaltına alındı halk neden tepki göstermedi? El Cezire'den çarpıcı Diyarbakır izlenimleri.
Abone olAralarında Selahattin Demirtaş ve Ahmet Türk’ün de bulunduğu Kürt siyasetinin önemli isimleri tutuklandıktan sonra, HDP ve PKK’dan yapılan çağrılara rağmen bölge halkı sokakta tepki göstermedi.
Al Jazeera'den Gonca Şenay, HDP’yi de, bölgeyi yakından izleyen bir çok ismi de şaşırtan bu durumun nedenini, hem HDP’lilere hem de Diyarbakır’da şehrin önde gelen isimlerine sordu.
"PKK'YI KAPILARINDA GÖRDÜKLERİ ZAMAN HAYALLERİNDEKİ GİBİ OLMADIĞINI ANLADILAR"
“Kırsalda PKK askere saldırdığında şehirde insanlar, ‘Asker, polis baskısı var. PKK intikam alıyor’ sanıyorlardı. O yüzden onları kahraman zannettiler. Ama kapılarına hendekler kazılıp, mayınlar döşenince şehirlerdeki insanlar PKK ile yüzleşti. Hayallerinde kurdukları PKK’yı kapılarında gördükleri zaman, hayallerindeki gibi olmadığını anladılar.”
İsmini vermek istemeyen Diyarbakırlı bir işadamının ağzından dökülen bu birkaç cümle, aslında bugün Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolusunda hemen hemen her kesim tarafından dile getirilen bir görüş...
Olağanüstü Hâl nedeniyle tepki göstermenin maliyetinin yüksek olacağını düşünen çok sayıda insan var. Soru, daha önce benzer maliyetleri göze alan HDP seçmeninin bunu neden şimdi yapamadığı? Yanıt ise çoğunlukla bir değişim yaşandığı, HDP ve PKK’nın bunu okuyamadığı şeklinde.
HDP'YE GÖRE OHAL AMA...
HDP Sözcüsü Ayhen Bilgen, sessizliği OHAL uygulamalarına bağlıyor. Diyarbakır’lı bir sivil toplum kuruluşu temsilcisine göre ise "PKK Demirtaş dahil Türkiye’de tüm güçleri Suriye için kurban etti."
Bu maliyetin neden göze alınamadığı ise şehirde yıllardır ticaretle, ama aynı zamanda siyasetle uğraşan bir isim tarafından ise şöyle ifade ediliyor:
“Artık şehirlileşen Kürtler var. Bir Kürt orta sınıfı ve burjuvazisi gelişti. AKP, burada çok tepkiyle karşılanıyor olabilir. Ama hizmet siyaseti, birlikte yaşam arzusunu güçlendirdi. PKK bunu okuyamadı.”
"İNSANLARIN KAYBEDECEKLERİ ŞEYLER VAR"
Şehrin önde gelenlerinden bir başka isim... O da yıllardır bölgenin iş adamlarını zorlayan siyasi atmosferinde ticaret yapmış biri. Ve bölgedeki birçok işadamı gibi siyasi gündemi yakından izliyor, siyasetçilerle yakın temas halinde. İsminin kullanılmasını istemeden yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:
“Toplumsal değişimi okuyamadılar. 20 yıl önce Diyarbakır’da bir nüfus patlaması oldu. O zamanlar hep meydandaydı insanlar, tepki göstermekten, başlarına gelebilecekleri göze almaktan kaçınmadılar. Ama şimdi insanların kaybedecekleri şeyler var. Artık Kürtlerin de bir orta sınıfı var. Kayyum gelmeden önce çok tartışıldı, ‘Gelecek mi, gelmeyecek mi?’ diye. Sandılar ki, ‘Devlet halkın tepkisini göze alamaz, halka rağmen olmaz.’ Ama oldu. Halk da tepki göstermedi. Çünkü HDP ve PKK şunun farkında değil. Halk, şu anda onlara tepki göstermeyerek, iltimas geçiyor.”
“PKK, DEMİRTAŞ'I KURBAN ETTİ"
Aynı konuda bir başka değerlendirme de yine isminin kullanılmasını istemeyen ve çok uzun yıllardır bölgenin tamamında faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşu temsilcisinden geliyor:
“Tepki PKK’ya ve onun siyasetine, 7 Haziran sonrasında yaşananlara. Erdoğan ile beraber ilk defa bu iş silahsız bir şekilde konuşulmaya başlandı. Biz şunu gördük, ‘Kürt meselesi ölmeden konuşulabiliyor. Öcalan’ın mesajı okunabiliyor.’ Bu çok önemliydi. Bunu göremediler, okuyamadılar. Kobani’den cenaze geldiğinde konvoy oluyordu burada. Sur’dan cenaze çıktığında kimse gitmiyordu. Bunu fark etmediler. Oysa örgütün de, HDP’nin de bu sessizliği iyi okuması lâzım. Biz değiştik. Bağımsızlık için ölünür belki ama özerklik için insan ölür mü? Ölmez. İnsanlar böyle düşünüyor ama bunu anlayamadılar. PKK, Demirtaş dahil buradaki güçleri Suriye’ye kurban etti.”
OYLAR AK PARTİ'YE KAYMIYOR
Peki sonra ne olacak… Tüm bu yaşananlar bölgenin siyasi duruşunu değiştirecek mi? Bu sorunun ortak yanıtı da “Hayır”.
Seçmenin kırgın ya da küskün olduğu noktasında birleşiyor yapılan tüm değerlendirmeler. Ama AK Parti’nin de bu durumu yanlış okuduğu ve seçmenin kendisine kaydığını düşündüğü yönünde bir algı da var.
Ancak herkesin birleştiği ortak bir nokta var, “Bu, halk HDP’yi bıraktı anlamına gelmiyor.” Hem işi gereği hem de içinde olduğu sivil toplum kuruluşu ile vatandaş ile yakın temas içinde olan şehrin önde gelen isimlerinden biri, bu durumu şu sözlerle anlattı:
“İnsanlar PKK’ya öfkeli. HDP’ye ise kırgın. Ancak bu HDP’yi bıraktığı anlamına gelmiyor. Bugün seçim olsa sandığa gitme oranı çok düşer, sandığa gitmeyebilir. Ama giderse de oyunu yine büyük çoğunlukla HDP’den yana kullanır. Güvenlik politikalarının egemen olması halkı AKP’den de uzaklaştırıyor.”
Bölge halkının oyunun değişip değişmediği sorusuna verilen yanıtlar arasında AK Parti ile MHP arasındaki işbirliğinin bölgede yarattığı yankı da dikkat çekiyor. AK Parti’nin son dönemde izlediği güvenlik politikalarının yanına, birlikte hareket ettiği MHP’nin “acaba” bile demeyeceği siyasetini eklemesi durumunda bölgedeki oy potansiyelini kaybedeceğine kesin gözüyle bakılıyor.